Kuzey Kıbrıs Çevre Platformu, Karpaz’a sahip çıkmanın kaçak yapılara değil, gerçek eko-turizm tesislerine sahip çıkmakla olacağını belirtti.
Platform, Karpaz Emirnamesi’nin değiştirilmesi girişimlerinin de yanlış ve çözüm üretmekten uzak olduğuna işaret etti.
Hasan Sarpten’in Platform adına yaptığı açıklamanın tam metni şöyle:

KARPAZ’A SAHİP ÇIKMA KAÇAK YAPILARA DEĞİL, GERÇEK EKO-TURİZM TESİSLERİNE SAHİP ÇIKMAKLA MÜMKÜNDÜR

Karpaz sadece Kıbrıs’ın kuzeyinin değil, Akdeniz’in doğusunun en önemli ve ekolojik açıdan en zengin doğa parçalarından birisidir. Bilinen tüm bu özelliklerinden ötürü de çeşitli kararlarla Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı, Özel Çevre Koruma Bölgesi ve Milli Park statüsü altında çeşitli koruyucu tedbirler alınmıştır. Buna karşın, ülkemizdeki gelmiş geçmiş siyasi anlayışlar her dönemde Karpaz’a ve bölge halkına gereken hassasiyeti göstermemiş, bölgenin doğal yapısının korunmasına yönelik çalışmalar her dönem ekonomik gelişmeyi engelleyici bir unsur olarak algılanmıştır.

Siyasiler, Karpaz konusunu gündeme taşıyarak, yine bir seçim arifesinde, Karpaz halkının sorunları ile yakından ilgileniyorlarmış izlenimini vermeye çalışmaktadırlar.
İlk kez 90’ların sonunda eşeklerin satılmak istenmesiyle başlayan, ardından Karpaz Burnu’na elektrik götürülmesine, uca kadar asfalt yol yapılmasına ve son olarak da Altın Kumsal’daki kaçak yapılaşmalarla sürdürülen gelişgüzel ve kontrolsüz yatırım hamleleri halen Karpaz’ın geleceğini tehdit etmektedir.Oysa ki, Dipkarpaz’ın sahip olduğu özellikler planlı, programlı ve bütünlüklü atılacak adımlar çerçevesinde hem bölge halkı hem de ülkemiz için büyük bir öneme sahiptir.

Bu çerçevede hükümetin ‘‘Karpaz Emirnamesinin Değiştirilmesi’’ ile ilgili girişimleri son derece yanlış, çözüm üretmekten uzak ve Karpaz’ın korunmasına darbe vurma niyetini ortaya koyan uygulamalardır. Şehir Planlama Dairesi tarafından emirname değişikliğine yönelik bu hafta içerisinde bölgede yapılan sözde ‘‘Danışma Toplantıları’’ da bu niyetin somut göstergeleridir. Çünkü, emirnamalerin kaldırılması ancak yasanın da emrettiği şekilde ülke fizik planı ve çevre yönetim planını da dikkate alınarak bölge için gerekli imar planı hazırlanmasıyla mümkündür. Bunun aksi, bölgenin kıyaslamalı üstünlüğünün biraz daha yitirilmesine ve Karpaz halkının yaşadığı mevcut sorunların daha da fazla büyümesine yol açacaktır.

Bizler, ne Karpaz’da, ne Girne’de, ne de ülkenin bir başka yerindeki turizm yatırımlarına karşı değiliz. Ancak, nasıl Girne’deki kaçak yapılara göz yumulması kabul edilemezse, Karpaz’daki kaçak yapılara da göz yumulması hiçbir şekilde kabul edilemez. Bununla birlikte, özellikle Dipkarpaz köyünde halihazırda faaliyetlerini eko-turizm anlayışıyla sürdüren çok sayıda küçük tesis mevcuttur. Bu tesisler; denize 5 dakikalık mesafede olan ve Dipkarpaz köyü içerisinde bulunan Castle Karpasia, Cyprus Guest House, Elausa Otel, Glaro Garden, Karpaz Farm House, Karpaz Stone House, Revaklı Guset House, Tekos Karpasia, Villa Carparis, Villa Lembos’dir. Karpazı, doğayı ve ülkesini seven herkesin; hiçbir kumsalı  işgal etmeden, yasalara uygun bir şekilde çalıştırılan bu tür tesisleri tercih etmelerini önemle tavsiye ederiz