4 Aralık’ta yapılacak nüfus sayımından sonra ortaya çıkacak tabloyu dünkü yazımda ele almaya çalışmıştım.

Zira “nüfusumuzu bilememe” nedenimiz sayımlar değil, ülkeye giriş-çıkışların ta kendisidir!..

Yani 4 Aralık’ta çıkacak rakam ne olursa olsun, 6 ay sonra Başbakanımız çıkıp yine nüfus için “rakamsal olmayan” ifadeler kullanabilir pekala...

Geçen sefer “kalabalık” demişti.

Bu sefer kim bilir ne diyecek İrsen Bey!..

***

‘Sayım sonrası komplikasyonları’  bir tarafa, anlaşılan o ki 4 Aralık’taki sayımda devletimiz tam bir sonuç alamayacak!..

Bunu ben iddia etmiyorum.

Sayımı yapacak Devlet Planlama Örgütü (DPÖ) ’nün Müsteşarı söylüyor!..

Müsteşar Ali Korhan, sayımla ilgili TAK Ajansı’na verdiği mülakatta iki ‘arıza’yla ilgili sinyaller veriyor:

Birincisi “adrese dayalı sayım”...

İkincisi “beyan usulü”...

***

Nedir “adrese dayalı sayım”?

Devletin elinde tek tek her bireyin kesin ev adresi olur ve sayım o adrese gidilerek yapılır. Böylece arada gözden kaçan bina kalmaz. Ayrıca insanlar bir gün ev hapsinde tutulmaz.

Ali Korhan’ın verdiği bilgiye göre Güney Kıbrıs’taki sayım “adrese dayalı” olarak yapılıyor.

Müsteşar “Bizim de hedefimiz adrese dayalı sayımdı, ancak bu kısa sürede yetiştirmek mümkün olmadı” diyor. Bu yönteme geçebilmek için İçişleri Bakanlığı ile Belediyeler Yasası’nda bazı değişiklikler gerektiğini, altyapının da çok iyi olmasının şart olduğunu söylüyor.

Yani adrese dayalı sayım ‘başka bahar’a kamış durumda...

***

DPÖ Müsteşarı’nın verdiği asıl ‘tehlike’ sinyali ise “beyan usulü” ifadesinde gizli...

TAK’ın haberinden şu satırların altını çizelim:

“(...) Nüfus sayımlarının genelde beyan usulü olduğuna dikkat çeken Korhan, ülkede izinsiz bulunanları da belirlemeye çalışacaklarını ancak tam rakamı belirlemenin mümkün olmayabileceğini söyledi. Adres ve bina cetvellerinin oluşturulmasında işyerleri, sanayi bölgeleri, işçi bölgelerine teker teker gidilerek tespitler yapıldığını ve nüfus sayımında buralara da gidileceğini ifade eden DPÖ Müsteşarı Ali Korhan, “Ama beyana dayalı sistem olduğu için zorlama yapamayacağımızın bilincindeyiz” ifadesini kullandı...”

Dikkat buyurun lütfen!..

DPÖ Müsteşarı ‘ülkede izinsiz bulunanlar’ın, yani kaçakların sayılıp sayılamayacağından emin olmadığını ifade ediyor açıkça!..

Bunu da yönteme bağlıyor.

Sayım memuru soracak, karşısındaki cevaplayacak.

Ama doğru bilgi verdi, ama yalan...

Eli mahkum, kaydedecek!..

DPÖ Müsteşarı “Zorlama yapamayız” diyor.

Bu koşullarda yapılacak nüfus sayımından ‘gerçek bilgi’ beklemek mümkün mü peki?

Yanıtını siz verin.