Gönyeli Çemberi’ndeki kaçış yollarını açtılar…

Ne açılış ne açılış!..

Sanki de baraj açtılar, sanki de şehirlerarası çift şerit otoban!.. Gönyeli Çemberi’nde uzun zamandır yapımı ağır aksak süren, son günlerde ‘yetiştirilecek’ diye hızlanan ve bu hızla da birçok şey unutulan! ve birçok şeyi de bilimsel olmayan, trafik kurallarına aykırı kaçış yolları…

Marşlarla açmışlar hem de…

Savaşa gider gibi veya savaştan gelir gibi…

Neydi amaç anlamadım ama sonuçta birinci etap dedikleri kaçış yolları açıldı. İkinci etap da üst geçitmiş! Bakalım.

***

Neyse, açılıştan bir-iki saat sonra çemberden yine geçtim.

Daha doğrusu geçmeye çalıştım. Geçerken de iyice araba trafiğini izlemeye, gözlemeye çalıştım.

Fotoğraftaki kaçış yollarına verilen rakamlardan yola çıkarak birkaç cümle söylemek isterim rakamlarla daha iyi anlaşılacak diye;

1 rakamıyla gösterilen kaçış yolu Gönyeli-Girne kaçış yolu ki pek bir işlemi yok. Ortasında da Artesa’ya bir yol açılmış ki trafik kuralları altüst edilmiş. KKTC’ye özgü bir uygulama; Kaçış yolu ortasında tali yol! Girne’ye doğru çıkışı ise tam bir kazaya davet girişimi… Aniden köprü duvarında yol bitiyor. Öncesinde yola çıkamazsanız köprüye toslayabilirsiniz.

2 numaralı kaçış yolu Girne’den Fuar Alanı tarafına dönen yol. O da belki sabahları Girne tarafında sıkışan trafiğin biraz rahatlamasını sağlar ama hemen sonrasında Stadyum ışıklarında sıkışıklığı çözmez, belki de daha çok sıkışıklık yaratır.

3 numaralı kaçış yolu Fuar Alanı-Lefkoşa içi kaçış yolu olarak yapılmış. Hiç gereği olmayan bir yol. Belki de o yolun asfaltı, açıldığı günün parlaklığıyla uzun süre idare edecek çünkü Çembere doğru giden bir araba ya Gönyeli, Güzelyurt tarafına ya da Girne tarafına gitmek için trafiktedir. Lefkoşa içine dönecek olan araba önceki yollardan zaten Lefkoşa içine dönmüştür. Ben de her akşam olduğu gibi Sanayi Bölgesi’nden çıktım, Çembere doğru yöneldim Girne’ye gitmek için ama açılıştan sonraki saatte de yine her zaman trafikte sıkıştığım gibi yine aynı şekilde sıkıştım. E çözüm nerde?

4 numaralı kaçış yolu da Lefkoşa-Gönyeli, Güzelyurt için yapılmış. O da zorlama bir yol olmuş. O kadar kısa bir mesafeyi kapsıyor ki zaten o kaçış yoluna gelen araba Çembere de gelmiştir. Kaçış yoluna kaçmasına gerek yok artık. Hem de Çember’den Gönyeli tarafına dönmesi daha emniyetli çünkü kaçış yoluna öyle bir çıkış yapmışlar ki Çemberden gelen arabayla burun buruna gelmesi çok muhtemel.

Sonuç olarak sorunu çözmeyen, sadece marşlar çalarak, şov yaparak açılış yapmak için ortaya çıkmış ve boşuna paralar verilmiş bir ‘kaçış yolu’ projesi kaldı.

Akciğer

Geçtiğimiz Çarşamba akşamı Tiyatro Festivali kapsamında oynanan oyunlardan ‘Akciğer’deydik. TiyatroİN oyuncuları Nergis Öztürk ve Engin Hepileri şahane bir oyun ortaya koydular. Kıbrıs Türk seyircisinin alışık olmadığı bir anlatım biçimiydi. İklim değişikliğinin bir çift üzerinde “çocuk yapalım mı-yapmayalım mı” ikilemini ortaya koyarken ilişki boyunca ortaya çıkan sorunların sahnede anlatış biçimi 1.5 saate yakın tek perdelik oyunun soluksuz izlenmesini sağladı. Oyunun dışında organizatörler açısından belki diğer yıllar için bir öneri; Oyun başlama saatine yakın bir uyarı gonk sesi önemli… Belki de çaldı da ben duymadım. Ama çalmamışsa çalmasında yarar var. Çünkü uzun süre önce tükenen biletlere rağmen oyun başlama saatine tecavüz edip yer beğenme telaşına giren ve hâlâ sohbeti sürdüren seyircinin ikaz edilmesinde yarar var.

Oyuncu kadrosunun seyircinin oturmasını beklediği görüntü hoş değil. Bu arada iyi bir şey; Oyun başlamadan yapılan sıkıcı konuşmaların kaldırılması iyi olmuş.

Uyuma! ceza

Kemal Dürüst’ün plakaları Kıbrıs’ın güneyinde sorun olmuş. Yeni çakma plakaların yine keyfi olarak CY ve AB amblemi kullanması ceza getirmiş. ‘Uyum’ diye AB amblemi benzeri bir mavi şerit yapacaksın, sonra bazı kimseler bir de CY koyacak, AB amblemini de kopyalayacak ve güneye geçecek. Ceza kaçınılmaz ama bence bu cezaların Kemal Dürüst’e yönlendirilmesi iyi olur. Müsebbibi o nasıl olsa!

Hem AB, hem Suudi

Suudi saatinden vazgeçilmesin diye dört ayrı mesai saati açıklandı. Karmakarış bir şey… Bir ay bir başka mesai saati, ondan sonraki ay bir başka… Birkaç ay sonra yeniden değişiyor, birkaç ay sonra yeniden… Artık not defterinize, akıllı telefonunuza bir de mesai saatleri hatırlatması ekleyin. Ne de olsa gelişiyoruz. Çakma da olsa plakada AB’ye, saatte Suudi’ye uyum!

İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler. Montaigne