“Kaçmaya mecburduk, Bundan sonrasını zaman gösterecek”
Deprem felaketinden kaçan ve ülkemizdeki ailelerinin yanına gelen bazı depremzedeler, YENİDÜZEN’e yaşadıklarını anlattı, anlatırken duygu dolu anlar yaşadı. Psikolojik olarak çok etkilendiklerini belirten depremzedeler, “Kaçmaya mecbur olduk" dedi.
Hüseyin ÖZBARIŞCI
Türkiye’de 6 Şubat’ta meydana gelen deprem felaketini bire bir yaşayan ve sonraki süreçte ülkemize gelen depremzedeler, yaşadıklarını YENİDÜZEN’e anlatıyor…
Meydana gelen depremde psikolojik olarak çok etkilendiklerini ifade eden depremzedeler, bin bir zorluklar yaşayarak ülkemize geldiklerini belirtti. Burada yaşayan ailelerinin yanına gelen depremzedeler, önümüzdeki süreçte nerede yaşamlarına devam edeceklerini zamanın göstereceğinin vurgusunu yaparak, “Önce bir ortalık sakinleşsin” dedi.
Zeytinlik köyü muhtarı Hatice Aydın ise YENİDÜZEN’e yaptığı değerlendirmede, “Depremzedeler büyük bir mağduriyet yaşıyor. Biz kendimizce elimizden gelen desteği veriyoruz ama ne yazık ki çok fazla şey de elimizden gelmiyor. Yine de gerek bölge halkımız, gerekse belediyemiz çok yardımcı oldular” değerlendirmesini yaptı.
Zeytinlik köyü muhtarı Hatice Aydın: “Gerekli desteği veriyoruz”
Zeytinlik Muhtarı Hatice Aydın, YENİDÜZEN’e yaptığı değerlendirmede, bölgelerine gelen depremzedelere hem bölge halkı, hem de Girne Belediyesi’nin kucak açtığını belirtti.
“Depremzedeler büyük bir mağduriyet yaşıyor. Biz kendimizce elimizden gelen desteği veriyoruz ama ne yazık ki çok fazla şey de elimizden gelmiyor. Yine de gerek bölge halkımız, gerekse belediyemiz çok yardımcı oldular, bu insanlara kucak açtılar. Bize gelen çok büyük bir sayı yok. Aradığını bulamayan ve geri gidenler de var. Çünkü eğer gitmeselerdi oradaki haklarından da yararlanamayacaklardı.”
Depremzedeler neler yaşadı?
Şerife Çalık: “Çok kötüydü, her taraf harabeye dönmüş vaziyetteydi…”
Depremin merkezi Kahramanmaraş’ta iki çocuğuyla birlikte depremi yaşayan Şerife Çalık, uzun yıllardır Zeytinlik’te yaşayan ailesinin yanına geldi. O anları anlatan Çalık, oradaki ortamın çok kötü olduğunu söyledi.
Çalık deprem gününü şöyle anlattı:
“Depremin gerçekleştiği gece çocuklarımla beraber evdeydim. Ben kızımla aynı odada, oğlum da salonda uyuyordu. O kadar bir sarsıntı vardı ki, o an yerimizden kalkamadık. 1 dakikadan da fazla sürdü. İlk anda bekledik, sarsıntı azalınca kızımla birlikte salona geçtik. Oğlum, ‘Anne deprem oluyor’ diye bağırıyordu. Oğlumun yanına gidince tekrar bir sarsıntı başladı. İlk sarsıntıları evde yaşadık. Saat 04.40 olduğunda aşağıya indik. Elektrikler ve internet kesilmişti, Bir de kar yağıyordu. Biz arabaya bindik. Sabah dışarıya ilk çıktığımda oradaki ortam çok kötüydü… Bir tarafta enkazda kalıp yardım bekleyenler, bir tarafta ağlayıp sızlayanlar. Her taraf harabeye dönmüş vaziyetteydi. 9.30’a kadar arabada bekledik. Sonra köyde kayın validemin yanına gitmek durumunda kaldık. Oraya gittikten sonra Elbistan’daki ikinci büyük deprem oldu. Benim o anda hatırladığım tek şey çocuklarımı hemen alıp dışarıya çıkmam oldu. 2 gün köyde bekledik. Elektrik ve su yoktu. Sonrasında Aksaray’a yurda gittim 1 hafta, 10 gün kadar da orada kaldım. Bu arada annem ve babam buraya gelmemi istedi. Bizde gelmek zorunda kaldık, çünkü artçı depremler de devam ediyordu. Biz daha önce gerek çocuklarımın okulunda, gerekse biz evde deprem tatbikatı yapmıştık ama o anda insan ister istemez panikliyor. Yine de soğukkanlı kalmaya çalıştım. Ama öğlen olan ikinci büyük depremde çok korkmuştuk” dedi.
“Çocuklarım yaşananlardan çok etkilendi”
Yaşadıkları sonrası çocuklarıyla birlikte Girne’deki annesi ve babasının yanına gelen Şerife Çalık, çocuklarının yaşananlardan çok etkilendiğini belirterek, ev bulabilmesi durumunda burada kalmak istediğini ifade etti.
Çalık şöyle devam etti:
“Ev falan bulabilirsem ailem burada olduğu için ailemin yanında kalmak isterim. Bizim oralarda sıcaklık derecesi şuanda eksilerde, kalacak yerimiz de yok. Onu aslında zaman gösterecek. Ben geceleri uyuyamıyorum, çocuklarım da öyle… Çocuklarım psikolojik olarak o kadar bir etkilendi ki, oğlum gece ansınızın kalkıyor ve yine ‘anne kalk deprem’ oldu diyor. Çocuklarımı hem psikolojierinin düzelmesi için, hem de eğitimden geri kalmamaları için okula yazdırdım. Çocuklarım okulda ama benim aklımda orada… Düşünmeden edemiyorum acaba bir şey olur mu diye… “
Abidin Bulut: “8 gün arabada kaldık”
Depremi Gaziantep’te yaşayan ve deprem sonrasında oğlu Yunus Emre Bulut’un yanına gelen 70 yaşındaki Abidin Bulut, yaşadıkları noktada yıkımın olmadığını ama binaya giremedikleri için de 8 gün boyunca arabanın içerisinde kaldıklarını söyledi.
Bulut şöyle konuştu:
“70 yaşındayım böyle bir şey ilk kez başıma geliyor. Bir sarsıntıyla kalktım. Önce yavaş başladı sonra hızlandı. Kendimizi güvenli bir yere attık, korunduk. Sarsıntılar vardı ama bizim olduğumuz bölgede binalar da sağlam olduğundan dolayı bir yıkıntı falan olmadı ve deprem korkusu olduğu için evlere giremedik. Gaziantep’teki Milli Eğitim Müdürlüğü’nde ve arabada 8 gün kaldık. 8 gün sonra buraya geldik. Geri dönmeyi düşünüyoruz ama ortalığın da sakinleşmesini bekliyoruz. Kaçmaya mecbur olduk. Artçı depremler devam ediyor. Biz çok iyi kurtulduk. Olduğumuz bölgeyi pek fazla etkilenmedi ama Kahramanmaraş, Hatay gibi yerler çok kötü… Yaşamayan bilemez. Depremler her zaman olur, olmaya da devam edecek ama hem binalar sağlam olacak, hem de insanlar deprem konusunda daha da bilinçlendirilecek. O zaman can kayıpları aza indirgenir.”