“Kadın Adayları Unutma”
“Kadın Adayları Unutma”
Feminist Atölye (FEMA)
[email protected]
Türkiye 30 Mart 2014 yerel seçimlerine hazırlanırken, Kadın Adayları Destekleme Derneği (KADER) kadınlarının siyasete katılımına dikkat çekmek ve siyasi partilerin adaylarını toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeterek belirlemeleri için bir kampanya başlattı.
Kentlerin geleceğini şekillendirecek gücün yerel yönetimlerden geçtiği reddedilemez bir gerçektir. Erkek siyasetçilerin genellikle “iş ve gelir alanı” olarak baktıkları yerel yönetimler, biz kadınlar için “hizmet” alanını ifade ediyor. Kadın bakış açısından yoksun olan kentlerde, yaşlı bakım evleri, sığınma evleri, kreş, spor alanları gibi sosyal ihtiyaçlar “gereksizler” listesine giriyor. Belediyeler hizmetlerinde de erkek ihtiyaçlarını ön plana çıkararak, kadınların ihtiyaçlarını göz ardı etmeye ve “kadın erkek demeden herkese eşit hizmet verilmelidir” ilkesini çiğnemeye devam ediyor.
Yaşanabilir kentler için kadınların gücüne ihtiyaç vardır. Yerel yönetimlerdeki kadınlar sayesinde, kentler herkesin daha rahat ve sağlıklı yaşayabileceği bir yapıya kavuşacağı kuşkusuzdur.
Türkiye 2009 Yerel Seçimlerinde il, ilçe ve beldelerde seçilen toplam 2 bin 950 belediye başkanlarından yalnızca 26’sı kadındı (% 0,8). 31 bin 790 belediye meclisi üyesinin 1340’ı (% 4,2), 3 bin 379 il genel meclisi üyesinin 110’u (% 3,2) kadın. Kadınlar, 1934’te yerel seçimlerde aday olma hakkını elde etmesine rağmen görmezden gelinmeye devam ediyor. Adaylıkların genel başkanların ya da genel merkez yöneticilerinin tekelinde olduğu bir aday belirleme yöntemiyle, kadınlar aday gösterilmiyor, dolayısıyla seçilemiyor. Nüfusun yarısının yok sayıldığı, yönetime katılımdan yoksun bırakıldığı bir ülkede, adalet, demokrasi ve eşitlikten söz edilemez. Ne yazık ki kadınlar, yaşadıkları yere ait kararlarda söz sahibi olamıyor. Bu yüzden KADER 2014 Yerel Seçimlere yönelik yürüttüğü kampanyasında liderlere seslenerek alınlarına yapıştırılan post-it ile ve onlara ‘Kadın Adayları Unutma!’ diyor.
Önümüzdeki 2014 yerel seçimlerinde, antidemokratik aday belirleme yöntemleriyle kazanılmış hakların gasp edilmesine son vermek için, KADER konuyla ilgili olarak Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’ye mektup yazmıştır;
79 Yıldır Gasp Ettiğiniz Koltukların Yarısını Geri Verin!
Kadınların seçme ve seçilme hakkını elde ettiği 5 Aralık 1934 tarihinden övgüyle söz edenler!...
Ne övünün, ne gurur duyun, ne başınız dik dolaşın!
Bu tarih kadınların 79 yıldır gasp edilen haklarının miladı…
Bu tarih, “sözde” verilen hakların “özde” kullanılamadığı bir utanç rakamı…
Bu tarih bu ülkenin kara lekesi…
Bu tarih kutlanacak, sevinilecek, gurur duyulacak bir tarih değil!
Evet, belki birileri kutlama yapabilir!
Mesela, utanmadan, sıkılmadan, hak etmeden iktidar koltuklarına oturan erkekler 79. utanç yıllarını kutlayabilirler.
İktidar iksirinden içip, kendilerini “kadınların efendisi” gibi görenler!...
Biz sizin “kadınlarınız, bacılarınız, avratlarınız, hanımlarınız, çocuklarınızın anası, evinizin hizmetçisi, ailenizin bakıcısı, iktidarlarınızın destekçisi, seks işçiniz vs” değiliz. Sizinle eşit haklara sahip, eşit yurttaşlarız.
Ne giyeceğimizi, nasıl eğitim göreceğimizi, kaç tane doğuracağımızı, doğurmama hakkını nasıl kullanacağımızı, çocuklarımızı nasıl terbiye edeceğimizi size sormuyoruz.
Size sadece şunu soruyoruz?
GERÇEK DEMOKRASI ve EŞİTLİK ADINA KADINLARIN SEÇME ve SEÇİLME ÖZGÜRLÜĞÜNE ENGEL OLMAYI BIRAKACAK MISINIZ?
Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF) "Dünya Cinsiyet Ayrımı" raporunda, 135 ülke arasında 124. sıradayız.
- Hala işgücüne katılamıyoruz, dört kadından üçü evde oturuyor.
- Erkeklerle eşit eğitim hakkına sahip olamıyoruz.
- Devlet çocuk yaşta evlilikleri engellemiyor.
- Tecavüzcüler serbest bırakılıyor, adeta ödüllendiriliyor.
- Kocaları, babaları, kardeşleri, sevgilileri tarafından öldürülen kadın sayısı azalmıyor, artıyor.
- Meclisteki erkekler, milletvekili kadınlara hakaret ediyor, sindirmeye çalışıyor.
- Kadınlar Mecliste yüzde 14,2 gibi utanç verici bir oranda temsil ediliyor.
Yapılanlar yetmedi, şimdi de “devletten kadının adı siliniyor”. TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nun (KEFEK) kapatılacağı ve Aile ve Sosyal Politikalar Komisyonu’na dönüştürüleceği konuşuluyor. Devlet mekanizması içinde tek “kadın” kurumuna tahammül edilemiyor.
Soruyoruz:
İktidarınızı sürdürmeniz, kadınların hak ve özgürlüklerini elde etmesinden, Türkiye’ye gerçek demokrasi gelmesinden daha mı önemli?
İstiyoruz:
Mademki seçim yasasını değiştirmeyip kadınlara hak ettiklerini alma şansı vermiyorsunuz; Mart 2014'de yapılacak Yerel Seçimlerde kadınların, toplam koltukların en az yarısına aday gösterilmesini istiyoruz.
KA.DER Genel Yönetim Kurulu adına
Çiğdem Aydın