Mağusa’da eşi tarafından bıçaklanarak vahşice öldürülen Burcu Okumuş için dün Mağusa’da protesto yürüyüşü düzenlendi. DAÜ Mor Kadın Platformu öncülüğünde düzenlenen ve Fema, Unicorn, LGBTQ Kulübü, Baraka, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Platformu, Kadın Eğitim Kolektifi, Dayanışma, Kuir Kıbrıs Derneği, Bağımsızlık Yolu Mağusa, Öğrenci Mücadele Dayanışması, MAKAMER ve Yeniboğaziçi Kadınlar Derneği’nin destek verdiği protesto yürüyüşü dün saat 17:30’da DAÜ Çemberi’nde başlayıp, Burcu Okumuş’un öldürüldüğü yer olan “Yemen Kahvesi” önünde 5 dakikalık oturma eylemi ile son buldu. Yürüyüş boyunca “Kadın cinayeti politiktir”, “Yasta değil isyandayız”, “Erkek vuruyor devlet koruyor”, “Katledilen kadınlar isyanımızdır”, “Burcu’nun katili sessiz kalan toplumdur” ve “Erkeklerin sevgisi hergün bizi vuruyor” gibi sloganlar da atıldı. Burcu Okumuş’un katledildiği yere Burcu Okumuş’un fotoğraflarını koyan eylemciler ardından cinayetin işlendiği yerin önünde basın açıklaması yaptılar.

“Kadın cinayetleri toplumun sorunudur...”

Eylemciler adına basın açıklaması yapan DAÜ Mor Kadın Platformu üyesi, 25 yaşındaki üniversite öğrencisi Burcu Okumuş’un canice katledildiğini ve Burcu Okumuş’un herkesin gözü önünde sessiz sedasız öldürüldüğünü belirtti. Kıbrıs’ta, Türkiye’de ve dünyanın her yerinde hergün onlarca kadının tacize, tecavüze ve şiddete maruz kaldığına dikkatleri çeken platform üyesi, kadınların genelde tanıdıkları tarafından katledildiğini ve bu ölümlerin sadece katillerin değil onları yetiştiren ataerkil sistemin ürünü olduğunu söyledi.

Platform üyesi, erkek egemen tahakkümcü zihniyetin ürünü olan kadın cinayetlerinin toplumun sorunu olduğunu belirterek, son zamanlarda dünyada hızla artan erkek şiddetine rağmen koruyucu ve önleyici politikalar yerine kadınları yok sayan politikaların uygulandığını dile getirdi. Kadınların gidebilecekleri devlet eliyle yürütülen hiç bir şiddet önleme merkezinin veya sığınma evinin olmadığının altını çizen platform üyesi, yetkililere sorumluluklarını hatırlatarak bir an önce Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’nin bölgelere kadın sığınma evleri ve şiddet önleme merkezlerinin açılmasını talep ettiler. Platform üyesi yaptığı açıklama sonunda ise “Erk devlet, medya işbirliğiyle kadın katliamlarına davetiye çıkaran bu düzene karşı yasımızla ve isyanımızla sokaklardayız. Burcu için ve katledilen bütün kadınlar için isyan çığlıklarımızı birleştirip varlığımızı haykırıyoruz, bu düzeni kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.