Ebru OSMAN

Süt ürünleri sektöründe yedi yıldır hizmet veren ve ürettiği hellimlerle geçimini sağlayan Sultan Sergil,

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde ilham veren hikayesini YENİDÜZEN’e anlattı.

‘Sultan Ana Çiftliği’ markasıyla ün kazanan Sultan Sergil; tarım alanında başlayan çiftçilik ve süt ürünleri sektörüne geçiş sürecini anlattı. Sergil, ailesiyle birlikte ekip olarak çalıştıklarını, kendisinin hellim, nor ve talar peynirleri ürettiğini, eşinin ve oğlunun ise çiftlikten sorumlu olduğunu söyledi.

Başlangıçta yalnızca 10 litre sütle hellim üretmeye başladığını, işler büyüdükçe kocaman bir çiftlik kurduklarını söyleyen Sergil, işlerinin bu kadar büyümesinde Avrupa Birliği’nin büyük katkısı olduğuna vurgu yaparak “Avrupa Birliği bizi desteklemeseydi, ben buralara kendi imkânlarımla gelemezdim” dedi.

Kıbrıs’ın güneyi de dahil olmak üzere, ‘Sultan Ana Çifliği’ ürünlerini almak için Gemikonağı’na müşterilerinin geldiğini söyleyen Sergil, ürünleri için güzel yorumlar aldığını, müşterilerinin kendisine ‘bu hellimi yediğimde nenemin yapmış olduğu hellim aklıma geliyor’ ifadelerini kullandıklarını söyledi. Almış olduğu bu tarz yorumların kendisini mutlu ettiğini ve onurlandırdığını dile getiren Sergil,

genç nesillerin bu işi devam ettirmediği takdirde kültürümüzün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacağının altını çizdi.

Sergil, gençlere şu şekilde öğüt verdi; “Bu tarz işlerden geri durmasınlar, yapsınlar. Herkes bu işi yapabilir hiçbir zorluğu yoktur. Yeter ki istesinler.”

Emekçi kadınlara cesaret verici tavsiyelerde bulunan Sergil, “Korkmasınlar, her kadın her işi başarır. Şart değildir arkasında bir erkek olsun.” İfadelerini kullandı.

///

“2018’den beri severek hellim ürünlerini üretiyorum”

Başarı öyküsünü YENİDÜZEN’e anlatan Sultan Sergil, Gemikonağı’nda yaşamını sürdüren, geleneksel bir iş olan hellim üretimini 2018 yılından beri severek ürettiğini söyledi. 10 yaşında ailesiyle birlikte Süleymaniye köyünden Gemikonağı'na göç eden Sergil, ailesiyle birlikte çiftlik işletmeciliği ve süt ürünleriyle gelirini elde ettiğini dile getirdi.

“Süt ürünleri sektörüne başlamadan önce tarımcılıkla uğraşıyordum”

Sergil, süt ürünleri sektörüne başlamadan önce ailesiyle birlikte tarımla uğraştıklarını ve bahçelerinde sebzeler yetiştirdiklerini anlattı. Sonrasında ise bahçelerinde sebze ekmek için yeterli alan kalmadığından dolayı küçükbaş hayvan aldıklarını ve bu şekilde hayvancılık sektörüne giriş yaptıklarını şu cümlelerle ifade etti: “Her zaman bir tarımcılıkla uğramışlığım vardı. Bahçemiz vardı sebzeler ekiyorduk, tarlalar boş olduğu için bahçemizi ağaçlandırdık, sonrasında ağaçlar da büyüyünce sebze ekemez olduk. Oğlum, bu bahçelerdeki otlar zarar ziyan olmasın diye ‘ben hayvan alacağım’ dedi, ilk başta 10 küçükbaş hayvanla başladık bu serüvenimize, sonrasında hayvanlar yavaş yavaş çoğalmaya başlayınca, elde ettiğimiz süt ile hellim ve nor çeşitlerini yapmaya başladım.”

“İlk başta 10 litre sütle hellim üretmeye başladım”

Bugün çiftliğinde 1300’den fazla küçükbaş hayvana sahip olan Sergil ailesi, eşi ve oğlunun çiftliğe baktığını, kendisinin ise hellim, nor ve talar peyniri gibi süt ürünlerini üretmeye başladığını söyledi. Sergil, ürettiği süt ürünlerini ilk başta 10 litre sütle başladığını, çiftliklerindeki hayvanlar çoğaldıkça 100 litreye kadar çıkan sütle hellim yapmaya başladığını söyledi.

“Ürettiğim hellimleri önce komşulara tattırdım”

Sergil, köy içerisinde ilk hellim satışının nasıl gerçekleştiğini ve işlerinin büyüdüğüne dair anılarını şu ifadelerle paylaştı: “Kıbrıs halkı vericidir, yaptığı şeyi komşusuyla ve etrafındaki insanlarla paylaşmayı sever. Ben de ürettiğim hellimleri önce komşulara tattırdım, komşumuzun marketi vardı, ‘siz bu hellimleri yapın getirin, ben size satayım’ dedi.”

“Avrupa Birliği bizi desteklemeseydi, ben buralara kendi imkânlarımla gelemezdim”

İşlerinin büyümesine Avrupa Birliği’nden aldığı desteğin büyük katkısı olduğunu söyleyen Sergil, Avrupa Birliği’ne birkaç farklı proje yazdığını ve AB’den almış olduğu ekipmanlardan faydalandığını belirtti. “Avrupa Birliği’nden büyük destekler aldık, AB bizi desteklemeseydi ve bu imkânları sağlamasaydı, ben buralara kendi imkânlarımla gelemezdim. AB’den bir paketleme makinesi aldım, bir de çiftliğimizde kendi yemimizi yapmamız için bize aletler verdiler. Artık hayvanlarımız için kendi yemimizi de biz üretiyoruz.” ifadelerini kullandı.  

Sergil, özellikle 2018 yılında butik atölye desteği aldıktan sonra markalı bir şekilde hellimlerini ‘Sultan Ana Çiftliği’ adı altında satmaya başladığını söyledi.

“Kadın her işi yapabilir, yeter ki inansın”

Yapmış olduğu işte bir kadın olarak herhangi bir zorlukla karşılaşmadığının altını çizen Sergil, “Kadın her işi yapabilir, yeter ki inansın. Erkek olmak ya da kadın olmak benim için fark etmez, önemli olan azim ve sevgiyle yapmaktır, ben bu işi severek yapıyorum ve sevgimi katarak yapıyorum" diye konuştu.

Sergil, ailesiyle birlikte çalışarak hem çiftliklerinde hem de hellim üretiminde önemli bir gelir kaynağı yarattıklarını belirtti. "Biz bir bütünüz" diyerek, yapmış olduğu işin her aşamasında aile bireylerinin desteğiyle ekip ruhu içinde çalıştıklarını şu şekilde ifade etti: “Hep beraber bu işi yürütüyoruz, eşim ve oğullarım çiftliğe bakıyor, ben de hellimi üreten tarafım. Hellim üretiminde, sipariş almada, paketlemede bu işlerin hepsini ben yapıyorum. Eşim ve oğullarım ise, küçükbaş hayvanlarımızı yetiştiriyor ve market bulmada yardımcı oluyorlar…”

“Müşterilerimden aldığım yorumlar beni mutlu ediyor”

Ürettiği süt ürünlerinden sıkça güzel yorumlar aldığını ve bu yorumların onu mutlu ettiğini dile getiren Sergil, “Öyle müşterilerim var ki ‘benim çocuğum hellim yemez, bir tek senin hellimini yer’ diyor veya orta yaşlı müşterilerim geliyor, ‘ben bu hellimi yediğimde nenemin hellimi aklıma geliyor’ diyor, ben bu yorumları duyduğum zaman çok mutlu olurum” dedi. Hellimleri ile Gemikonağı'nda ün kazanan Sergil, Kıbrıs’ın güneyinden bile sadece hellim almak için gelen müşterilerinin olduğunu ekledi.

“Genç nesiller bu işi devam ettirmediği takdirde kültürümüz yok olacak”

Sergil, genç nesillerin bu işi devam ettirmediği takdirde kültürümüzün yok olacağını vurgulayarak “Gençler bu tarz işlerden biraz uzak duruyorlar ama bu işi yapmazlarsa ve devam ettirmezlerse, kültürümüz yok olup gidecek. Zaten küçükbaş hayvanlar ülkemizde git gide azalmaya başladı, şimdi Avrupa birliğinin verdiği desteklerle biraz çoğaltmaya başladılar. Gençlere tavsiyem, bu tarz işlerden geri durmasınlar, yapsınlar. Herkes bu işi yapabilir hiçbir zorluğu yoktur. Yeter ki istesinler.” dedi.

“Korkmasınlar, her kadın her işi başarır”

Çalışan ve zorluklarla karşılaşan kadınlar için cesaret verici tavsiyelerde bulunan Sergil, “Korkmasınlar, her kadın her işi başarır. Şart değildir arkasında bir erkek olsun. ‘Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın var’ derler ama erkek olmadan da kadın başarabilir, yeter ki istesinler." ifadelerini kullandı.