Filiz Uzun

“Çirkin kadın yoktur. Bakımsız kadın vardır. Her kadın güzeldir” sözünü hiç sevmem ben. Bana göre çirkin ya da bakımsız kadından çok, kötü ya da iyi insan vardır. İstediği kadar bakımlı, iyi giyimli olsun. Eğer kalbi kötüyse asla güzel görünmez bana, kim olursa olsun. Oysa öyle insanlar vardır ki yüzlerinde kalıcı yaralar olsa, hayatlarında hiç bakım yaptırmamış olsalar dahi güzel görünür gözüme her zaman, kalp güzelliklerinden dolayı.  Kısacası bir insana güzel demem için yüzünün güzel olması ya da bakımlı olması kriter değildir benim için. Eminim birçoğumuz için de.
Ancak şu da bir gerçek ki makyaj sevmeyen veya kullanmayan kadın neredeyse yok denecek kadar azdır. Çok fazla sevmeyenler dahi gezmeye giderken çantalarından çıkardıkları rujlarını sürmeden gidemezler. Doğası gereği renkler, süsler, takılar ve boyalar cezp eder kadınları hep.
Benim kendime ait ilk makyaj malzemem rujdu ve kendim için satın aldığımda üniversiteye başlamıştım. Daha önce hiç kullanmamıştım. Öyle bir arzum da olmamıştı. Benim dönemimde ve etrafımdaki kimse de kullanmıyordu zaten. Gencecik ciltlerimiz için de gerek yoktu zaten. Şimdi bakıyorum da küçücük kızlar anneleri gibi makyaj yapıyorlar. Sanki gece partiye katılacak gibi.
Şu anda 11 yaşındaki kızımın da var makyaja merakı. Her ne kadar “senin için çok erken” desem de, rujlar parıltılı malzemelere bayılıyor. Sırf benimkileri kullanıp cildini bozmasın diye onun için özel alıyorum. Çok fazla kullanmaması şartıyla.
Şu an ergenlik döneminde yanlış malzeme ve yanlış uygulama nedeniyle birçok genç kızın yüzünde kalıcı hasarlar oluşmaktadır. Gençlerin makyajdan önce cilt temizliğini nasıl yapacaklarını öğrenmeleri gerekmektedir bana göre. Bunun için de annelere çok görev düşmektedir. Ciltte oluşan bozuklukları örtmek ve kapatmak yerine tedavi etmelidirler.
Günlük hayatımda çok fazla makyaj yapmayı sevmesem de zaman zaman, akşamları dışarıya çıkarken ben de kullanıyorum. Özellikle solgun ve yorgun cildimi biraz renklendirmek hem moralimi düzeltmeye hem de daha dinç görünmeme yardımcı oluyor.
Bu hafta konu makyaj olunca konuğum da bir makyözdü tabii ki... 3.5 senedir bu meslek için eğitimler alan ve makyaj yapan konuğum Safiye Yalnız ile sizler için makyaj hakkında birçok şeyi konuştuk. Her ne kadar eğitimini başka bir alanda almış olsa da makyaj konusunda çalışıp bu işi meslek olarak seçmiş. Çok da mutlu işini yaparken. Hala da eğitim alıyor. Türkiye’den gelen uzmanlardan. İşine ve kadınlara değer verip en iyisini yapmaya çalışıyor.  Safiye işini bir sanat gibi görüyor, kadın yüzlerini ise tual. İşini bitirdiği zaman da eserine hayranlıkla bakıyor. Memnun olmadığı yerleri tekrar tekrar düzeltiyor.
Safiye’yi kutlarım. Kadınlara doğru ürünleri ve doğru makyaj yapmayı öğrettiği için. Başarılarının devamını dilerim. 
Size önerim; “ben kadınım makyaj yapmanın neyini öğreneceğim” demeyin. Mutlaka Kryolan Makyaj merkezine uğrayın. Onlardan tavsiyeler alın. Makyajla güzelleşeceğim diye cildinizden de olmayın. Doğru eğitim ile mükemmel ve sizle uzun yıllar yaşayacak sağlıklı bir cilde kavuşun. Ergenliğe girmiş kızlarınızı da ihmal etmeyiniz. Doğru malzemeler için mutlaka Safiye Yalnız’a başvurunuz. 

Başka bir eğitim, makyajda profesyonellleşme

F.U: Bize kendini tanıtır mısın?

S.Y: İsmim Safiye Yalnız. Yaklaşık 3.5-4 yıldır makyöz olarak çalışıyorum. Sürekli makyaj konusunda eğitim alıyorum. Kendi bildiklerimi öğretmek için de eğitimler veriyorum. İş yerimde makyaj uygulaması dışında ürün satışı da yapıyorum. Tek ürün kullanıyorum, Kryolan. Bu ürünü kullanmaktaki nedenim hem profesyonel bir ürün hem de antialerjik özelliği var.

F.U: Nasıl karar verdin makyöz olmaya?

S.Y: Aslında benim okuduğum bölüm yaptığım işle bağlantılı değil. Bilgi teknolojileri bölümünden mezun oldum. Bir yıl da pedagoji eğitimi aldım. Bunun dışında resim kursları aldım. Çeşitli sertifikalarım var. Resim yapmaya merakım hala var, fotoğrafa da. Makyaja her zaman ilgim vardı. Hatta etrafımdakilere makyaj yapardım. Daha sonra bu konuda eğitim aldım ve işimi kurdum. Kryolan ürününü de getirtmeye başladım.

F.U: Kryolan markası çok bilinen bir marka değildi. Neden bu markayla çalışmaya karar verdiniz?

S.Y: Kryolan dünya çapında bilinen bir marka aslında. 70 yıllık bir geçmişi var. Genellikle Kryolan’ı genellikle güzellik uzmanları kullanırdı. Uzun yıllar çok fazla göz önüne çıkarılmadı çünkü profesyonellerin kullandığı bir markaydı ve makyajda fark yaratıyordu. Şimdilerde Kryolan’ın imalatçı firması değişti ve tanıtımı yapılmaya başlandı. Türkiye’de yapılan birçok film, dizi ve televizyon programlarında kullanılan marka oldu. Sadece kozmetik makyajda değil filmlerdeki maskeler, yara izleri gibi makyajlarda da bu ürünler kullanılmaktadır. Kryolanın 16 bin ürünü var. Dünyaca ünlü Benjamin Button ve Avatar’ların plastik makyajları da bu marka ürünleri ile yapılmış.

Farklı işler

F.U: Eğitimlerinizi kimden aldınız?

S.Y: Neriman Eröz’den. Şu an aktif olarak da Neriman Eröz’ün asistanlığını yapmaktayım. Neriman Eröz hem bizim akademimizde eğitimleri veren makyöz eğitmenimiz hem de aynı zamanda Gora, Recep İvedik, Aşk Tesadüfleri Sever gibi birçok filmde ve tv programında makyözlük yapmış makyaj sanatçısıdır.

F.U: Sence makyaj yapmak her kadının bildiği bir şey midir?

S.Y: Hayır değildir. Doğamız gereği çok fazla kadın makyaj yapıyor ancak doğru malzemeler ve doğru yöntemle makyajı bilen çok fazla kadın yoktur. Benim gördüğüm en büyük hata fondoten seçimidir. Cilt türüne göre seçemiyor, rengini ayarlayamıyor. Fondoten alırken rengine bilekte bakılıyor oysa yanakta denenmelidir.

F.U: Makyaj malzemesi alırken yardımcı olan kişilerin de doğru yönlendirmesi gerekiyor değil mi?

S.Y: Kesinlikle bu yüzden benimle birlikte çalışan arkadaşlarımın hepsi de eğitimden geçmektedirler. Ve bir kalem dahi alacak olunsa doğru ürün olması için yardımcı olunuyor. Malzemeleri denetiyoruz.

F.U: Her kadın makyaj yaparak güzelleşebilir mi?

S.Y: Makyajın güzel görünebilmesi için cildin de bakımlı olması gerekir. Bakımsız bir cildi makyajla düzeltmek doğru değil zaten. Cilt ne kadar kaliteli ve bakılmış ise makyaj da daha güzel görünecektir. Makyaj kadını vezir edebildiği gibi rezil de edebiliyor. O yüzden doğru cilt bakımı, doğru ürün ve doğru yöntemi öğrenmelidirler. Kendine yakışanı, yüz şekline uyan makyaj şeklini bilmeli her kadın bence.

Her yıl farklı renkler moda

F.U: Ne tür yüzlerle çalışmayı seviyorsunuz?

S.Y: Sorunlu ciltlerle çalışmayı seviyorum. Makyaj bittikten sonra yüzlerindeki ifadeyi görmek beni mutlu ediyor. Bir de oval yüz şekli her zaman makyajda şanslıdır. Ancak oval olmayan yüz şekillerine de makyaj sanatı ile oval bir görüntü veriyoruz.

F.U: Her yıl farklı bir renk moda veya makyaj tarzı moda. Bu yıl moda ne?

S.Y: Bu yıl simler yine moda, ışıltılar, parlak rujlar. Geçen yıllarda şeftali renk tonları modaydı. Bu yıl ise gül kurusu ve lacivert karışımı moda. Özellikle rujlarda ışıltılar yine moda çünkü ışıltı ve parlaklı dudakları dolgun ve gösterişli gösteriyor.

F.U: Makyajda bazı tüyolar var. Bunlardan bahsedebilir misin?

S.Y: Lila tonları göz rengini ortaya çıkaran renklerdir. Siyah da göz rengini ve modelini ortaya çıkaran bir renktir. Göz altı aydınlatıcınız mutlaka fondoteninizden iki ton açık olmalıdır. Bu da gözünüzün modelini daha güzel gösterir. Dikkati nereye çekmek istiyorsanız orası abartılı iken diğer bölgeler hafif ve sönük olmalıdır. Bir de rujlarda katı rujları fırça ile kullanmak gerekir. Böylece dudaklardaki her alana sürüleceğinden daha dolgun gösterecektir.

F.U: Gündüz makyajı ve gece makyajı arasındaki fark nedir?
S.Y: Gündüz gün ışığında kullanılan fondoten renkle ile gece kullanılan farklı olmalıdır. Gündüz daha açık renkler kullanılırken gece daha koyu kullanılabilir. Güneşin durumu, gidilecek yer, mekan birçok etken göz önünde bulundurulmalıdır. Gece makyajı biraz daha yoğun olur. Tabii kişiye göre değişir.

F.U: Kadınlar özel bir davete katılırken ya da özel günleri haricinde de sizlere gelip makyaj yaptırıyorlar mı?

S.Y: Çok fazla olmasa da var. Eskiye oranla artıyor.

F.U: Makyaj yaptırmak ya da makyaj ürünleriniz pahalı mıdır?

S.Y: Ücretlerimiz ekonomiktir. Market ürünleri fiyatı gibi değil ama eczanede satılanlar kadar da pahalı değildir. Duty freelerle kıyaslarsak çok daha uygundur fiyatlarımız. Ürünlerimizin kullanım süreleri diğer ürünlere göre daha uzun. Mesela fondotenin ömrü 8 aylıktır.

Makyaj bilgileri

F.U: Dışarda birçok genç kızın makyaj yapacağım diye boyaya batmış halleri var. Sizce de öyle mi?

S.Y: Evet haklısınız. Bazen bize de başvuruyorlar. Ciltleri sorunlu gençler özellikle kapatmak için çok fazla makyaj talep ediyorlar. İki fondoten üst üste kullanıyorlar. Biz, bize başvuranlara önerilerde bulunuyoruz ancak kişinin kendi tercihidir. Bu kadar yoğun makyaja gerek yoktur.

F.U: Fondoten veya kapatıcıların cilde zararı var mıdır?

S.Y: Kendi sattığımız ya da makyaj için kullandığımız ürünler için konuşabilirim. Kesinlikle zararı yoktur. Anti alerjik özelliğe sahip olduğu için toza ve kire karşı da cildi koruyor. Özellikle piyasada kullanılan çok fazla sahte ürün var ve tabii ki her sahte ürün gibi makyaj malzemelerinin de cilde zararlı etkileri vardır. Bu tür ürünleri kullanmamalarını öneririz.

F.U: Sorunlu ciltler için özellikle gençlere öneriniz nedir?

S.Y: Ciltteki sorunu kapatıcı ve fondotenlerle kapatmak yerine öncelikle cilt uzmanlarına gidip tedavi olmalarını öneririm. Daha sonra ise doğru ve sağlıklı ürünleri kullanmalarını. Cilt temizliğine önem vermelerini ve uzman tarafından düzenli cilt bakımlarını yaptırmalarını güzel ciltler için bol su tüketmelerini ve ciltlerini nemlendirmelerini, ayrıca güneşli havalarda güneş koruyucu sürmeden dışarı çıkmamalarını öneriyorum.

Makyajda eğitim

F.U: Burada eğitim verdiğinizden bahsettiniz. Kimlere eğitim veriyorsunuz?

S.Y: Eğitimlerimiz iki çeşittir. Birincisi bu işi meslek olarak yapacak olanlara,
diğeri ise doğru makyaj yapmayı öğrenmek isteyen hanımlara veriyoruz. Tamamen kendileri için bize başvuran bayanlar var. Onlarla 4-5 saat birlikte çalışarak birçok şeyi öğretiyoruz.  Meslek için sertifika programımız var ve 2 ay sürüyor eğitimleri. Yine bu eğitimin de çeşitleri var. Plastik makyaj kursu 4-5 ay sürebiliyor. Grup halinde verdiğimiz eğitimler de var, kişiyle tek başına çalıştığımız eğitimlerimiz var.

F.U: Makyaj malzemeler kolay bozulan ürünlerdir. Bunun için ne yapılmalı?

S.Y: Makyaj malzemeleri güneş ve sıcakla temas etmemeli. Serin yerde tutulmalıdır. Özellikle rujların eriyip donmaması gerekir zararlı hale gelir. Rimelleri de fırçasını pompalayarak kullanmamak lazım içerisinde hava kalırsa kurur ve kullanılamaz.

F.U: Makyaj konusunda farklı çalışmaların oldu mu?

S.Y: Evet. Mardo dondurmalarının reklam afişlerinin, görsellerinin makyajını ben
yaptım. “Şaka geliyorum demez” programının makyajlarını hala ben yapıyorum. Sanatçı Bahar’ın makyajlarını ben yapıyorum. Çella parfümerinin görsellerindeki  makyajlarını ben yaptım.

------

FOTOĞRAFLAR: MEHMET KORU