“Kadın, Yaşam, Özgürlük”
Dünya İran’ın başkenti Tahran’da, Azad Üniversitesi (Islamic Azad University)’ndeki katı giyim kurallarını protesto eden kadın öğrencinin soyunma eylemini konuşuyor.
Başörtüsünü ‘yanlış’ taktığı gerekçesiyle okul güvenliği tarafından saldırıya uğradığını, taciz edildiğini ve üzerindeki kıyafetlerinin yırtıldığını söyleyen öğrenci, zorunlu örtünme kurallarını protesto etti.
***
Üzerinde yırtılan kıyafetleri çıkartarak, iç çamaşırlarıyla üniversite kampüsü içinde oturan öğrencinin görüntüleri, sosyal medyada gündem oldu.
Görüntülerde bir süre kampüste oturan öğrencinin, sonrasında caddeye çıkıp yürüdüğü de görülüyor.
İsmi açıklanmayan öğrenci, caddede yürürken yanına gelen İranlı güvenlik güçlerince gözaltına alındı.
***
İranlı öğrencilerin kullandığı Amir Kabir isimli Telegram hesabında, genç kadının gözaltına alınırken darp edildiği belirtildi. Genç kadının olay yerinden uzaklaştırıldıktan sonra, darp kaynaklı kan izleri de geride kalan acı fotoğraf kareleriydi.
Hatırlanacağı üzere, İran’da yeni Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan “Kadınlar ahlak polisi tarafından rahatsız edilmeyecek” demişti ama İran parlamentosu da kadınların giyimini düzenleyen yeni bir yasa hazırladı.
***
Yasa kamusal alanda giyim kurallarını sıkılaştırıyor. Kurallara uymayanlar 6 ay ile 2 yıl arası sosyal medya yasağıyla cezalandırılacak. Üniversiteler ve kamusal alanlar cinsiyet temelli ayrılacak. Güvenlik güçleri kuralları şimdiden uyguluyor.
Bu bilgi ve görüntüler üzerine Uluslararası Af Örgütü bir açıklama yayımlayarak, fiziksel şiddet iddialarının bağımsız ve tarafsız bilirkişiler tarafından incelenmesi çağrısında bulundu.
***
BM İnsan Hakları Konseyi'nin İran Özel Raportörü Mai Sato da, X hesabından yaptığı açıklamada, "Bu olayı ve yetkililerin buna verdiği tepkiyi yakından takip edeceğim" dedi.
Genç kadının eylemi ve gözaltına alınması sonrasında Azad Üniversitesi’nden de bir açıklama geldi. Üniversitenin Halkla İlişkiler Müdürü Amir Mahjoub, olayın nedenlerinin detaylıca araştırıldığını söyledi.
***
Bazı yerel gazeteler öğrencinin bir psikiyatri hastanesine kaldırıldığını söylese de, genç kadının nerede tutulduğuna dair, resmi bir açıklama yapılmadı.
Kadın öğrencinin gözaltına alınması ve hastaneye sevk edilmesinin ardından, İran'daki birçok avukat, öğrencinin haklarını savunmak üzere gönüllü olarak destek vermeye hazır olduklarını duyurdu. Ayrıca, Katayun Riyahi gibi başörtüsü zorunluluğuna uymayan kadın oyuncular da bu öğrencinin yanında olduklarını açıkladılar.
***
Dünya genelinde yaşanan eril şiddet, kadınların özgürlüğünü tehdit ediyor. Bu sadece İran’ın sorunu değil.
Gerici zihniyete karşı bu dev ve cesur eylemi, yürekten selamlıyorum…. Özgürlükler olmazsa olmazımızdır…
Bu eylemi gerçekleştiren öğrenci, Mahsa Amini, Vida Movahed ve daha nice başkaldıranlar olduğu sürece, baskıcı ve gerici düşünceler, parçalanacak ve özgürlükler kazanılacaktır…
***
Vida Movahed’i de hatırlayacaksınız, 27 Aralık 2017'de Tahran'daki Enghelab Caddesi'nde gerçekleşen eylemde, İran'daki zorunlu başörtüsünü protesto etmek için sembolik olarak beyaz başörtüsünü çıkarmıştı.
Bisiklet kullanımı yaygınlaştırılmalı
Dünya’nın farklı kentlerinde en önemli ulaşım aracı olan bisiklet kullanımı, bizim ülkemizde neden yaygın değil?
Halbuki Kıbrıs’ın eski fotoğraflarına baktığımızda, bisikletin en çok kullanılan ulaşım aracı olduğunu görüyoruz.
Yukarıdaki soruya yeniden dönecek olursak, “Yol güvenliği bulunmadığındandır” diye cevap verdiğinizi sezerim.
Haklısınızdır da...
***
Kaç kentimizde bisiklet yolları vardır?
Kaç kilometreye yayılır bu yollar?
Veya kaçımız arabamızdan inip, bisiklete bineriz?
***
Örneğin Hollanda’ya giden herkesin ilk dikkatini çeken şey, çok sayıda insanın bisiklet kullanıyor olmasıdır.
Hollanda’daki bisiklet kullanımı, kıskanılacak derecede yoğun ve sistemlidir. Sokaklar, bisikletle doludur…
***
Hollanda’da bisiklet kullanımını teşvik eden sivil toplum örgütü, “CycleHack” kurucularından Maud de Vries, 2017’de Kıbrıs Türk Tabipler Birliği ve Gönyeli Belediyesi’nin düzenlediği bir panele katılmak için gelmişti ülkemize.
Vries, 1950’li yıllarda Hollanda’da bisiklet yaygın değilmiş, yoğun otomobil kullanımı varmış.
***
Araçlardan çıkan aşırı egzoz gazından dolayı aileler çocuklarının bahçede oynamasına izin vermez, parka götürmeye korkarmış.
1950’li yıllardan sonra bir devlet projesi şeklinde ülke genelinde bisiklet kullanımı için trafikte düzenleme yapılmış ve insanlar bisiklet kullanmaya teşvik edilmiş.
***
Günümüzde bisiklet kullanımında başı çeker Hollanda ama durmuyorlar. Halen daha “Nasıl daha iyi oluruz?” sorusunu soruyorlar kendilerine.
Bisiklet kullanımı trafik sorunlarını çözüyor. Trafik sıkışıklığı yaratmadığı için zamandan kazandırıyor ve hava kirliliğine neden olmuyor.
Benzin ve mazot giderlerinden tasarruf sağlarken, insan sağlığına da fayda sağlıyor.
Hepsinden önemlisi bu bir kültürdür…
Bizde ne yazık ki bu kültür oluşmamıştır…
Çünkü korkuyoruz. Kıbrıs’ın Kuzeyinde bisiklet kullanmak maalesef tehlikelidir. Ne altyapımız buna müsaittir, ne de bisiklet sürücülerine saygı vardır.