Şimdi bugün Kadınlar günü ya.
Emekçi kadınlar aslında.
Bunu da alışamadık çünkü.
Çoğunlukla “canım benim” kıvamında kutlanıyor gün...
Hani “kutlama” kelimesi dahi eğreti.
Yüzleşme, hatırlama ve mücadele günü…
Şimdi bugün yine, bildik “ağız ishali” halleri yaşanacak.
Laflar laflara ulanacak.
Musluktan akacak adeta göstermelik sözcükler...
Bir sonraki 8 Mart’a kadar “senelik uykusuna” yatacak boş niyetler, “mış” gibi yapılarak yeniden ortaya serilecek.

***

Sendikalar gözümün önüne geliyor, başkanı kadın tek sendika var sanırım.
Yanılmış da olabilirim, eğer “iki”yse…
Senelerdir böyle…
Niye?
Çünkü mücadele “erkek işi” ya (!)
Hep aynı “kaba” yöntemler kullanılacak illa…

***

Siyasetteki yerine gelince kadının, henüz çay partisinin birkaç adım ötesine geçebildi.
O birkaç adım da kişisel çabalarla istisnai!
Belediye başkanı hiç yok kadın.
Başbakan “üç aylığı”na olmuş…
Parti başkanı, bu kadar “dalavere” içinde niyetlenemez dahi, mümkünü yok!
Ayağını kaydırırlar anında...
“Topuklu giymiş” derler sonra...
Partilerde kadın dediğin “kocasının” arkasını toplayacak mutlaka...
Elinden tutacak, yürüyecek...
“Mutlu çift” pozu zorunlu...
İlk uyarısı bu reklamcıların!..
“Himayesinde” etkinlicik yapacak falan (!)

***

Şimdi bugün “kadının en etkin konuma gelmesi gerektiğini” söyleyenlerin önemli çoğunluğu yalancı.
Bas baya yalancı yani…
Buna zerre inanmıyorlar…
Hayatta kaptırmazlar yerlerini, konumlarını, güçlerini, mevkilerini kadınlara…
Laf ola konuşuyorlar…
Boş!..

***

Ve “toplumsal cinsiyet eşitliği”ne dair geçtim yönetim kademelerini, siyaseti, başkanlıkları…
‘Ev’den başlıyor sorunun esası...
Sözüm ona çağdaşlığın tepesinde tek ayak yürüyenlerin kıskançlığı yüzünden, zindandır çoğu kadının hayatı…
Nereye gitti, kiminledir, ne zaman geldi, kime sordu da gitti, saat kaçta gitti, kaçta geldi, kime güldü, el alem ne dedi, nasıl anladı, yemek de yapmadı...
Öylece uzar gider bu mevzu…

***

Kadınlar günü ya bugün…
Yayınlanan bildirileri çıktı alsanız kağıda, uç uca ekleseniz, köprü olur denizin öte ucuna…
Yine de bir kadının yüreğine ulaşmaz kanımca…