Kadına yönelik şiddet ve baskının yoğun olduğu ülkede açılan yeni kanalın sahibi ve kurucusu Hamid Samar, AA muhabirine yaptığı açıklamada Afgan kadınların geçmişte çok büyük sıkıntılar yaşadığını, halen de yaşamaya devam ettiğini belirtti.

Afgan kadınların sorunlarını dünyaya yansıtmayı amaçladıklarını ifade eden Samar, çalışanların çoğu kadınlardan oluştuğu için kadınların rahat çalışabileceğini söyledi.

Samar, diğer bir amaçlarının da kadınların yeteneklerini keşfetmesine olanak tanıyarak meslek edinmelerine katkı sağlamak olduğunu kaydetti.

KANAL KADINLARIN SESİ OLACAK

Zan TV'nin Afgan kadınların sesi olacağını vurgulayan Samar, "Bunun için elimizden geleni yapacağız. Haberler, sağlık, kültür ve eğitim programlarının yanı sıra kadınları bilinçlendirmek için programlar da yayınlanacak" dedi.

Zan TV Siyasi Bölüm sorumlusu Mehria Afzali, Taliban döneminde Afgan kadınlarının çok kötü günler yaşadığını ancak artık o günleri geri bıraktıklarını kaydetti. Kadınlara özel bir televizyon kanalının kurulmasının çok önemli olduğunun altını çizen Afzali, böyle bir kanalda çalışmaktan mutluluk duyduklarını aktardı.

Afzali, Afganistan gibi geleneklerine bağlı bir toplamda kadınların medyada çalışmasının zor olduğunu vurguladı.

Basın sektöründe çalışmaya başladıktan sonra bazı insanların sözlü tacizine maruz kaldığını dile getiren Afzali, Afgan kadınlarının bu günleri de geride bırakacağını umduklarını söyledi.

BİRÇOK KADIN GAZETECİ İŞ BIRAKTI

Afganistan'da can güvenliğinin olmaması ve taciz olayları nedeniyle son bir yılda çok sayıda kadın gazeteci, görevini bırakmak zorunda kaldı.

Afganistan'da Gazetecilerin Güvenliği Komitesinin hazırladığı rapora göre, kadın gazetecilerin işini bırakmak zorunda kaldığı illerin başında Helmand, Kandahar, Uruzgan ve Zabul geliyor. Bu nedenle Zan TV'nin kurulması, bazı çevreler tarafından devrim niteliğinde bir yatırım olarak niteleniyor.Kanalda çoğunu öğrencilerin ve genç kadınların oluşturduğu bir ekip çalışıyor. 

ÜLKEDE KADINLARIN DURUMU

Afganistan'da 40 yıldan uzun süredir devam eden savaşlarda eşlerini ve çocuklarını kaybeden, topraktan yapılmış evlerde ya da derme çatma çadırlarda barınan Afgan kadınları, hayata tutunabilmek için yoksulluk ve açlık başta olmak üzere sayısız olumsuzluklara karşı mücadele etmek zorunda kalıyor.

Taliban döneminde kadınların oy kullanma, devlet dairelerinde ve televizyon/radyolarda çalışma hakları ellerinden alınmıştı. 2001'de iktidara gelen yeni hükümetten de istediklerini alamayan Afgan kadınları, her şeye rağmen yaşama tutunmaya çalışıyor.

Afganistan, halen dünyada kadınların en ağır toplumsal baskılara maruz kaldığı ülkelerden biri. Ülkede kadınlar, her yönden baskı altına alınıyor ve çeşitli işkencelere maruz kalıyor.

Afganistan Bağımsız İnsan Hakları Komisyonunun hazırladığı rapor, 2016'da kadına yönelik şiddet olaylarının bir önceki yıla göre yüzde 5 arttığını gösterdi. Rapora göre, Gur ve Herat, kadına yönelik şiddet olaylarının en sık yaşandığı vilayetlerin başında geliyor.

Afganistan'da aile içi şiddete dayanamayıp evden kaçan kadınların suçlu bulunup mahkum edilmesine karşın kadınlara tecavüz edenler ceza almıyor. Şiddete maruz kalan bazı kadınlar, hapse girmemek için yaşamlarına son vermeyi seçiyor.