Apartmanda yaşayanlar bilir. Ortak alanların bakımı, onarımı, temizliği, faturası her daim sıkıntılıdır. Parası olmayanlar, alanı kullanmayanlar, yarın mutlaka vereceğimciler, bana neciler bıktırır sonunda. Ya atıl halde kalır etraf, ya bir iki kişinin başına yığılır iş güç.

Bir temizlik şirketi soruna kökten çözüm getirmeye soyunmuş, temizliğinizi biz yapalım siz rahat edin diye reklama çıkıyorlar her sabah. Belki günün değişiklik saatlerinde de yayınlanıyordur, ben hep sabah trafiğinde, işe giderken rastlıyorum.

İddia o ki, boşanmaların yüzde bilmiyorlar kaçı apartman temizliği yüzünden oluyormuş. Karı koca arasındaki diyaloğa göre evin erkeği apartman toplantısında sıra ile her dairenin ortak alan temizliği yapması fikrini onaylıyor. Eşi buna isyan ediyor:

‘Ömrüm temizlik ile geçti!’

Neyse ki temizlik şirketi hemen devreye giriyor da, bir çiftin daha bedbaht olmasının önüne geçiyor. Temizlik yapmaktan kurtulan kadın boşanmaktan vazgeçmiş olacak ki, her şey tatlıya bağlanıyor. Ne güzel!

Radyoda, televizyonda karşılaştığınız reklamlar hiç dikkatinizi çekiyor mu?

Temizlik, çocuk bakımı, yemek, ev işleri ile ilgili bilimum ürünler hep kadınlar için hazırlanmış. Hep kadının görevini kolaylaştırıcı Mr. Muscle’lar, annelerimizin olmayan tereyağları, pişik önleyici kremler, çamaşır kurutma makineleri kadınlar tarafından, kadınlara pazarlanıyor.  

Babanızı seviyorsanız ona mikser alın diye bir reklama rastladınız mı hiç herhangi bir babalar gününde?

Anneler günü, kadınlar günü, sevgililer günü dahi bu tarz reklamlar, bir dolu indirim kampanyaları ile bezenmiş, oysa. Anne görevi olan çocuk bakımı, ev işi, leziz yemek yapımında baştacımız kadınlarımız rahat etsin diye çeşit çeşit ürünler tasarlanmış, reklamlar ile pazarlanıyor. Hem kadınlara, hem onları mutlu görmek isteyen eşlerine, çocuklarına.

Çalışan kadınlar da eksik olmuyor reklamlardan bir yandan. Kadın evde çalışır, erkek dışarda günlerini geride bıraktık, bırakmasına da, artık kadın hem evde hem dışarıda çalışıyor, sonra çocukların ödevleri ile ilgileniyor. Yükü katlanıyor. Çok zorlarsanız belki salataya limon sıkma görevini üstlenebiliyor evin erkeği, ya da masayı topluyor, bitti.

Bir kadınlar gününü daha geride bıraktık. Bir kadınlar gününü daha, çok yanlış anladık. İndirim kampanyaları, çiçekler, yemekler ile kutladık. Oysa kadınlar günü kutlanacak bir gün değil. Eşit işe, eşit ücret, fırsat eşitliği, adalet gibi kavramların kutsanacağı, her alanda cinsiyet eşitliğinin  sağlanacağı politikaların paylaşılacağı, kadın hakları mücadelesinin yükseltileceği bir gün.

Bakanlar kurulunda bir tane kadın yokken, 50 kişilik meclisin 46sı, siyasi parti başkanlarının tümü, üst düzey yöneticilerin hemen hemen hepsi erkek iken, her üç kadından biri aile içi şiddete maruz kalırken ülkede kadın erkek eşitliğinin olduğunu savunmak çok komik oluyor. Kadınlarımız baştacımız cümlesi ise, komik ötesi.

Neyse ki temizlik şirketleri var da, kadınlar evliliklerini kurtarıyor en azından, yoksa halimiz ne olurdu, kimbilir?