1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Kafalar nerede?
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Kafalar nerede?

A+A-

Kafalar allak bullak…

Su konusuydu, mali protokoldu, anlaştılardı, anlaşmadılardı, kabul edildiydi, edilmediydi…
CTP reddettiydi, UBP hazırdı!..
Ercan hikâyesiydi… Kontrolörlük ve müşavirlik parasıydı…
Ombudsman sorduydu, Ertuğruloğlu kızdıydı…
Parayı kim ödeyecekti, yapılan usullere uygun muydu?
13. maaşlar ödenecek miydi?
Ercan’ı satın alan T&T mahkemeyi kaybetmiş, Ercan’ı aldığında ödemedği KDV’yi devlete ödemek durumunda kalmıştı…
Şimdi yine Ercan parasından 13. maaşlar ödenir miydi?
***
Gibi sorular ve tartışmalar kafaları karıştırırken hemen yanıbaşımızda, kuzeyimizde ve doğumuzda savaş devam ediyor.
Canlı bombalar patlamaya devam ediyor. Avrupa’nın merkezinde de…
Bu kez İstanbul’da Sultanahmet canlı bombanın patladığı yer oldu.
Yine canlar gitti.
Yine yayın yasağı geldi alışıldık üzere…
***
Bir öğretmen show programına telefon açtı.
Beyaz’ın programına;
“Çocuklar öldürülmesin” dedi.
Terörist ilân edildi hemen…
Telefonu bağlayan ve o anda öğretmeni alkışlatan Beyaz da…
Ondan sonra Beyaz özür diledi ama...
“Vatanıma bağlıyım” dedi.
Neredeyse ağlayacaktı korkudan…
Tehdit aldığı söyleniyor.
“Neden korktun, neden özür diledin?” diyerek eleştiriliyor…
Çocukların ölmesini istemeyen biri “terörizm propagandası yapıyor” şeklinde yargıya taşınıyorsa eğer, Türkiye’de neler olduğu, akıl tutulması mı yaşandığı, bilinçli bir yönelim mi yoksa başka bir şeyler mi yaşandığı geç kalınmış olsa bile sorgulanmalı…
İnsanlar tepki göstermekten, eleştirmekten, konuşmaktan korkar oldular…
Sözcüklerini seçerken ‘tek adam’ın düşüncelerine göre seçmeye çalışıyorlar…
Çünkü “benim gibi düşünmeyen düşmandır, teröristtir” görüşü egemendir artık Anadolu’da…
***
Barış çağrısı yapan, “silahlar sussun” diyen 1128 aydına “aydın müsveddeleri, siz karanlıksınız, aydın falan değilsiniz” şeklinde cevap veren Erdoğan daha konuşma yaparken YÖK, hemen faaliyete geçiyor ve bildiriye imza koyan akademisyenler hakkında yasal işlem başlatılacağını duyuruyor.
Ahmet Altan; “Erdoğan haddini bilmiyor. Onun okuduğundan fazlasını yazmış insanlara saygı göstereceğine, o insanlardan ‘itaat’ bekliyor. Seçilmiş bir siyasetçi gibi değil, kendilerini “tanrının yeryüzündeki gölgesi” olarak gören eski krallar, padişahlar gibi davranmak istiyor… Ki o eski zaman krallarıyla padişahlarının bile “iyi” olanları bilim insanlarına, sanatçılara gösterdikleri saygıyla övülürler tarihte” şeklinde yazıyor düşüncelerini…
***
Yanıbaşımızda savaş devam ederken…
Biz tekrar dönüyoruz ülkemize…
13. maaşları alacak mıyız, almayacak mıyız?
Grev yapalım mı, kazanılmış haklarımızı bırakmak olur mu!…
Ercan’ın parasını şirket mi ödesin, devlet mi?
Su’yu biz mi yönetelim yoksa bırakınız yapsınlar mı!
Çok mu yavan geliyor bu tartışmalar yoksa bu mu hayat!
En azından bizim için böyle…

Bu yazı toplam 2125 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar