1. YAZARLAR

  2. Derya Beyatlı

  3. Kahvenizden mesaj var!
Derya Beyatlı

Derya Beyatlı

Kahvenizden mesaj var!

A+A-

Bana kahveni söyle sana kim olduğunu söyleyim temasını işler George Clooney’li en sevdiğim Nespresso reklamı. Gerçekten de kahve içme alışkanlığımız hakkımızda pek çok şey söyleyebiliyor bence.

Sabah kahvesini içmeden güne başlayamayanlar, gününü, toplantılarına kadar içilecek kahve kalitesi üzerine planlayanlar, yemek sonrası Café Latte içmeye karar verdiği için kültürsüzlükle suçlananlar, ya da kahveyi ‘üçü bir arada’ ya sıkıştırmayı seçenler, bir de kahve sevip de aslında bunun farkında olmayanlar şeklinde tüm ırkları yeniden sınıflandırmamız mümkündür, iddia ediyorum. Çok daha da güzel olur üstelik!

İster çalışma arkadaşı babında olsun, ister uyku kaçırıcı, her bilgisayarın yanına bir kaç fincan kahve koyulmalı gün boyunca. Ben başka türlü çalışamayanlardanım ve bunun bir çalışan hakkı olduğunu savunuyorum. Tabii ki birçoğundan sadece bir tanesi.

Dost sohbetleri de kahve üzerinden olunca bir daha koyu oluyor hani. Bir de fincanın dibinde üç vakte kadar gelecek mutluluk varsa, keyfine doyum olmaz kahveli muhabbetlerin.

Geçmişte sadece erkeklere hak görünen kahvehaneler yerine batı tarzı caféler doldurmuş neyse ki sağı solu da, biz de sebepleniyoruz artık bu dünya velinimetinden, adımız kötüye çıkmadan!

Kahvenizi içmeyi seçtiğiniz yer de, kişiliğiniz hakkında ipucu vermeye devam ediyor. Glorialı mısınız siz, Lavazzacı mı? ‘Mado’ya takılmayalım canım, orada bizimkiler yok, Mardo bizden’ ci mi yoksa? Sırf Starbuck’s keyfi içi sınırları aşar mısınız?

Seçenekler arttıkça caféler kalabalıktan sıyrılmak için kendi felsefelerini geliştirmeye başlamışlar. Amerikan, İtalyan özentisinden sıyrılıp bayağı bayağı yaratıcı olanlar da var içlerinde. Yağmur ormanlarını koruyanlar (Rainforest Alliance) benim olmazsa olmazım. Ancak bugünlerde hem kahvesinin güzelliği hem de pozitif felsefesi ile Caribou’yu tercih ediyorum.

Reklam yapacağım çünkü günlük koşuşturma içinde kaybolduğumuz çılgın bir dünya içerisinde gözden kaçırdığımız bir dolu güzelliği bir araya getirmiş bu felsefeyi herkes bilsin, hayatına dahil etsin istiyorum. Ve şu an karşımda duran kahve bardağım üzerinde yazanları aynen aktarıyorum:

Teknoloji iyidir, ancak  insanlar daha iyidir,

En sevdiğin kitabı yeniden oku,

Otoriteyi sorgula,

Tepeden aşağıya doğru yuvarlan,

Bir çocuğa çikolata ver,

Gideceğin yere iki teker üzerinde var,

Büyük hayaller kur, daha da büyük işler yap,

Birine onu sevdiğini söyle,

Pasaportunda boş yer bırakma,

Köpeğinin olduğunu düşündüğü kadar mükemmelsin,

Yedi günlük bir haftasonu tatili yap,

Yavaş öpüş, hızlı affet,

İmparatorluklar değil, toplumlar kur,

Şiir oku,

Yıldızlar altında uyu,

Nereden geldiğini unutma,

Eve erken gidip çocuklar ile oyna,

Kin değil, el tut,

En iyi arkadaşını bir fincan kahve ile şaşırt,

Referandumda evet miydi hayır mıydı, belediye başkanımız kim olsaydı, çatı adayını duydun mu? İyi ki seçimler de var, kapının önü asfalt döküldü sonunda sohbetlerinden uzağa kaçırıyor bu şirin kahve bardağı beni.

Ve biliyor musunuz? Kahvenin normalde bana verdiği mutluluktan çok daha fazlasını veriyor bardağın üzerindeki minik mesajlar.

Favorim ise:

Karşında oturan kişi hakkında beş güzel şey söyle!

Etrafındaki insanlarla en fazla kavga edenin en başarılı sayıldığı, hayatın herkesle, herşeyle mücadeleden ibaret olduğu, karşısındakini aşağılayarak yükselindiği bir topluluğa verilecek en güzel mesaj bu diyorum ve yüksek sesle tekrarlıyorum karşımdaki adam hakkında düşündüğüm beş güzel şeyi. Mutlu oluyor, gülümsüyor hemen, mutlu ediyor.

Buyurun sıra sizde, karşınızdaki hakkında beş güzel şey lütfen!


22 Haziran 2014
Haymana

Bu yazı toplam 2303 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar