Kahvesiz olmaz diyenlerden misiniz?
Kahvesiz olmaz diyenlerden misiniz?
Safir Sorakın
Uykusuz gecelerin olmazsa olmazı, arkadaş sohbetlerinin ve uyanılmayan günlerin başrol oyuncusu… “1 fincan kahvenin 40 yıl hatırı vardır” der büyüklerimiz… Evet; gerektiğinde insanları sosyalleştirme ve bağları güçlendirme adına önemli bir araç olarak da bahsedebiliriz kahveden.
ÇEKİRDEKLERİN MARİFETİ
İçinde sadece iki küçük çekirdek bulunan her bir kahve meyvesi, sahip olduğu yüksek antioksidan özelliğiyle aslında büyük bir mucizeyi de içinde saklamaktadır. Meyvenin çekirdekleri yeşil. Yeşil hali de kavrulmuş hali de antioksidan özellikteki bileşiklerden yana zengin.
Polifenol, serbest radikallerin vücut üzerindeki zararlı etkilerini azaltarak hücreleri korumaya yardımcı olan antioksidanlardan biri. İçinde en fazla polifenol bulunan gıdaların başında kahve geliyor ve kahve çekirdekleri kavrulduklarında da bu özelliklerini yitirmiyor.
Özellikle son yıllarda kahvenin antioksidan içeriği, kapasitesi ve beslenmede antioksidan alımına katkısı ile bir sürü çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmalarda kahvenin içeriğindeki biyoaktif bileşenlerle önemli bir antioksidan kaynağı olduğu belirtiliyor.
Kahve ağacındaki bir çiçek olarak yaşamına başlayan kahve çekirdeği, yüzde 100 doğal süreçlerden geçirilerek muhteşem kokulu, antioksidan aktivitesi zengin bir fincan kahveye dönüşüyor.
KAHVENİN BESİNSEL DEĞERİ
1 fincan türk kahvesi ortalama 57 mg kafein içermektedir. Kahve, kafein haricinde yaklaşık 400 kimyasal, eser miktarda antioksidan ve niasin içerir. Ayrıca mineraller, tanen ve karamelize olmuş şeker içerir. Kahvenin kendisi kalori içermez ancak süt, krema ve şeker eklemesiyle kalorisi artar. Kahve hazırlanırken içerisine süt veya şeker eklenmediği sürece kahvenin besinsel değeri yoktur denilebilir... Kahvenin etken maddesi olan kafein mide salgısının aşırı artmasına sebep olur ve mide dokusu zayıf olan bireylerde ülser riskinin artmasına sebep olabilir. Bu nedenle mide rahatsızlığı olan kişilerin kahve tüketirken dikkatli olması gerekmektedir. Kafeinin kas ve sinir sistemini uyarıcı etkisi vardır. Dolayısıyla kişiyi daha uyanık ve dikkatli duruma getirdiği söylenebilir. Yapılan çalışmalarda kahvenin, hafızayı güçlendirici, alzheimer ve parkinsona karşı koruyucu, insülin direncini kırıcı etkisi ile tatlı ihtiyacını azaltıcı etkisi olduğu belirtiliyor. Bunun yanında devamlı kafein alan kişilerde uyku problemleri gözlenmiştir. Bireyler kafeine alışkanlık geliştirebileceği için kahve içmedikleri zaman huzursuzluk, baş ağrısı gibi durumlardan şikâyetçi olabilirler.
FAZLA ALINAN KAFEİNİN ZARARI VAR MI?
• Kan basıncının ani yükselmesine ve kalp çarpıntısına neden olabilir.
• İdrarda kalsiyum atımını arttırarak kemik yoğunluğunun azalmasına neden olabilir. Bu yüzden fazla kahve tüketenler kalsiyumdan zengin beslenmeye özen göstermeli.
• Kafein fazla alındığında idrara çıkma yani sıvı atımı artmaktadır. Yeterli sıvı tüketmeye özen göstermek gerekir.
• Çocuk sahibi olmak isteyen anne adaylarının, gebelerin ve emziren annelerin kahve tüketimini sınırlamaları (günlük 200-300 mg) önerilir.
• Kahve tüketimine bağlı olarak besinlerdeki demir ve çinko emilim oranlarının azaldığı bilinir. Bu nedenle yemeklerden 1-2 saat sonra kahve tüketimi önerilmektedir.
• Sindirim sistemi problemi olan kişilerin ve böbrek taşı sorunu yaşayan kişilerin kahve tüketimini azaltmaları gerekir
PEKİ YEŞİL KAHVE?
Danışanlarımın bana sıklıkla sorduğu sorulardan biri, popülaritesi son zamanlarda gittikçe artan Yeşil kahve... Zayıflatır mı? Yeşil kahve, bildiğimiz normal kahvenin ham, yani henüz kavrulmamış halidir. Kavrulmadığı için kafein oranı daha düşüktür. Çünkü kafein oranı kavrulma işlemi uzadıkça artış gösterir böylece daha az kafein almak isteyenlere güzel bir alternatiftir. Normal kahveden farklı olarak yüksek ısıda kavrulmadığı için % 47 oranında daha fazla klorojenik asit içerir. Yeşil kahve çekirdeklerinin içeriğinde yüksek oranda bulunan ‘klorojenik asit’in yapılan bazı çalışmalarda kilo vermeye yardımcı olabileceği görülmüştür. Bu madde metabolizmayı hızlandırarak vücudun kalori harcama düzeyini arttırıcı etki gösterebilir. Ancak sadece yeşil kahve içerek zayıflama beklentisinde bulunulmamalıdır. Yeşil kahve çekirdeği, kilo vermek isteyenlere düzenli ve dengeli bir diyet ve egzersiz yanında yardımcı olabilir.
KAHVE TÜKETİRKEN…
Özellikle son yıllarda kahve ülkemizde de çeşitli sunumlarla karşımıza çıkmaktadır. Örneğin Mocha kahve 400 kcal, 35 gr şeker içermektedir. Günde 1-3 kez bu ürünün tüketilmesi bol miktarda şeker ve kalori almamıza neden olacaktır. Ayrıca kan şekerini ve insülin direncini arttıracaktır. Bu nedenle günlük kahve tüketimini 1-3 fincan arasında tutmakta ve kahveyi şekersiz, sade tüketmekte fayda var. Günlük kafein alımı 300 mg’dan az olmalıdır. Bu nedenle kahve tüketirken 1 -3 fincanı geçmemesine dikkat edilmelidir. Örneğin 1 fincan filtre kahvede 135-200 mg, 1 fincan Espresso kahvede 100 mg, 1 fincan türk kahvesinde 85mg, 150cc hazır kahvede 57mg ve 1 fincan cappuccino da ise 100 mg kafein bulunmaktadır.
Güzel bir Pazar ve sağlık dolu bir hafta geçirmeniz dileğimle…