KALAN SAĞLAR
"Cinayete teşebbüs"ten yargılayacak gücümüz var mı?
Toplu cinayetten!
Ne kadar sorumlu varsa...
Tümünü...
* * *
"Gıda Güvenliği"nde kurt kemirir içimizi!
Güven yok, tarımsal denetimlere...
Bir tarlaya gidiyorlar, hasat öncesi rastgele bir ürünü alıyor ve test ediyorlar .
"Limit üstü" diyorlar...
Peki, bu ürünlerin "hasadının yapılmadığının" güvencesi kim?
Elbette her tarlaya bekçi ya da polis dikmeye de imkan yok.
Ciddiyet ve etkinlik şart...
Ve çok daha fazla “vicdanlı” üretici...
* * *
İlk seneleriydi gazeteciliğimin.
KIBRIS gazetesi o dönem "sütte BHC" haberi ile tirajını patlatmıştı...
Limitlerin çok üzerinde "kanserojen" madde saptanmıştı, sütlerde...
Kim bilir senelerce kaç çocuk, kanserojenli sütle beslendi...
Tarım Dairesi'nin tanıdığım en titiz müdürlerinden Emine Solyalı hep anlatırdı...
Eğer bu ülkede, bu kadar çok kanser hastası varsa, BHC ve DDT deneyiminden kaynaklanır.
Dünyada 'DDT' yasaklandığı zaman geri kalmış ülkelere dağıttılar!
70’li 80’li seneler...
Kıbrıs'ın kuzeyine "gönüllü" ithal ettik!
Ve evlere dağıtıldı bu zehir...
Ne topraktan atılır ikisi de, ne de insan vücudundan...
* * *
Gıda güvenliği için toplumu çıldırtan son gerçek şu: "Limit üstü kalıntı değeri yarı yarıya düşürüldü..."
Meğerse Ocak ayından beri böyleymiş!
Tarım Bakanlığı'nın sitesi de açılmıyor ki!
E-Devlet çağında yaşıyoruz, bizimki "eğreti"nin "e"si!
Şimdi bu kararı geri almışlar...
“Kalan sağlar bizim” hesabı!
* * *
Bağırıp çağırıyor, unutuyoruz sonra!
Ürününde "limit üstü kalıntı" rastlanan kime sorsanız, kendisi temiz....
Limitlerle oynamak da bu kadar basitmiş meğer...
* * *
Dedim ya, "toplu cinayete teşebbüs"den yargılamak gerekiyor, pek çoğunu...
Kimin umurunda ki!
Ne insan...
Ne de sağlığı...
Varsa yoksa gösteriş budalalığı!