1. YAZARLAR

  2. Tayfun Çağra

  3. Kaliteli zaman
Tayfun Çağra

Tayfun Çağra

Kaliteli zaman

A+A-

 

Bazen doktorlar, psikiyatrlar tavsiye ediyorlar ya;
“Hayatınızı Kıbrıs sorununa odaklamayın, başka şeylerle de uğraşın, çalışın, eğlenin, kendinize zaman ayırın” diye…
Bunlar tavsiye edilirken toplumdaki bireylerin her zaman Kıbrıs sorunuyla yatıp kalktığını, bu sorun çözülmeden başka bir şeyle uğraşmadığını sanırız.
Aslında öyle değil.
Bizim toplum kendini çoktan Kıbrıs sorununun dışına attı bile…
Nüfusun kaçta kaçının müzakerelerle ilgili fikir sahibi olduğunu bilemem ama çok olmadığını tahmin ediyorum.
Şimdi liderler ne yapıyorlar, görüşüyorlar mı, görüşmüyorlar mı, müzakereler bitti mi, koptu mu, tekrar buluşacaklar mı, ne konuştular, ne konuşmadılar, sorun nedir veya sorun var mıdır, şimdiki durum nedir?...
Gündemler çok farklı artık.
Bu konular yani Kıbrıs sorunu, bulunulan ortamda eğer gündem olursa belki biraz bilgi kırıntısı alınabilir.
Onun dışında gündemi takip edenlerin, bilgisi olanların toplumun geneline vurduğumuzda çoğunluğu oluşturmadığını görebiliriz.
Bu gündemi takip edenler ve Kıbrıs sorununu yaşamının odak noktasına koyanlar da artık belli bir yaşın üzerinde olanlarımız…
40 yaşın altındaki nüfusun Kıbrıs sorununu çok da sorun etmediğini söyleyebiliriz.
Bu durum bir bakışa göre olumlu, başka bir bakışa göre ise olumsuz.
Olumlu çünkü kendini Kıbrıs sorununa bağımlı hissetmiyor,
kendini daha özgür hissedebilir, başka işleri daha verimli hale getirebilir, kendine ve ailesine daha fazla zaman ayırabilir, tatiline gidebilir, hobi edinebilir, en azından ruhsal anlamda daha sağlıklı! bir nesilin habercisi olabilir.
Olumsuz çünkü Kıbrıs sorunuyla ne kadar az kişi ilgilenirse sorunun çözümü yönündeki baskı azalır. Süre uzadıkça ve nesiller ilerledikçe, ilgililer azaldıkça da sorunun çözümü yönünde bir istek ve gayret de ortadan kalkar.

***

Peki o zaman ne yapalım?
Kıbrıs sorunuyla da ilgilenelim ama kendimize de zaman ayırmayı bilelim.
Veya kendimize zaman ayırırken Kıbrıs sorununu ihmal etmeyelim.
Benim gördüğüm son zamanlarda kendimize zaman ayırmayı daha çok yerine getirdiğimiz…
Sanal ortam kendimize zamanı bolca ayırdığımızın kanıtı aslında…
Sürekli arkadaşları, dostları bir yerlerde gezerken görüyoruz…
Değişik tatları denerken, yaparken ve paylaşırken ‘like’lıyoruz…
Bu da fena bir şey değil aslında…
Hayattan zevk almak güzel.
Psikiyatristlerin de istediği bir şey bu…
Ama bir şey daha öneriyorlar;
Kaliteli zaman.
Bu iş kaliteli zamanı çoğaltarak da yapılabilir.
Örneğin, kaliteli bir konseri, bir tiyatroyu, bir kitabı paylaşsak…
Sanal ortamda mı dolaşacağız, bir konuyu tartışmaya açsak…
Bunları yaparken de Kıbrıs’ı ihmal etmesek!

Bu yazı toplam 1803 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar