“Kadın ölmüş.
Adam yatakta bırakmış ve kaçmış.”
Bunu okurken nefessiz kaldım.
İnsanlıktan böylesine mi uzaklaştık?
Polisteki bir kaynağımı aradım.
“Umarım doğru değil” diye.
Değilmiş.
Kadını “baygın” halde yatakta bırakmış ancak giderken de “görevlileri” uyarmış.
Polis bu kişinin ifadesini aldı.
Dava yok!
Ve ‘gece kulübü’ne de dava okundu:
“Fuhuşa teşvik.”

*  *  *

Utanmasak ‘rahmetli’ye dava okuyacağız.
Ölmese suçlu “kadın” olacak (!)
Oysa “fuhuş” devletin gözü önünde...
Devletin izniyle!

*  *  *

Beyaz Rusya’dan henüz 6 gün önce adaya geldi. Ve hiç bilmediği bir adamın koynunda öldü, ismini dahi bilmeyen birinin yanında.
Darp izi ya da şiddet belirtisi yok.
Otopsi raporu sonuçsuz kaldı.
“Kalp çarpıntısı vardı” diyorlar.
İyi de “çalışma izni” için “sağlık raporu” isteniyor, değil mi?
Bu raporlar “öylesine” mi acaba?
Yoksa bu kadınlar “insan” değil mi?

*  *  *

26 yaşındaki Volha’yı da unutacağız.
“Bir Rus kadın vardı” diyeceğiz, gün gele.
Bu “çark” yine dönecek.
Öylesine bir düzen yaratıldı ki yarı(m) yurdumda, en önemli gelir kapısına dönüştü fuhuş, kumar, bahis...
“Bahis”ten genel bütçeye akan rakamları Başbakan açıklamıştı.
6 milyon 750 bin Euro gelir Spor Fonu’na aktarılıyor; Vergi Dairesi 3 milyon 967 bin 400 Dolar stopaj, 4 milyon 50 bin 400 Dolar şans oyunları hizmet vergisi alıyor.
Slogan atmak kolay: Tümünü kapatalım!
Kimse “bütçedeki payından” feragat etmez ama herkes “eksik olsun” der!
Para da değil mesele!
Tümü “merdiven altına” inecek, kapatsanız yani “kaçak”  büyüyecek.
İyi de en azından “sahici” olunuz, “mış” gibi yapmayınız, seks işçiliğini tanıyınız, köleliğe son veriniz, sömürüyü engelleyiniz, çocukları koruyunuz, denetleyiniz, sınırlayınız ve “insan hakları”nı anımsayınız.
Kalbimiz “çarpmalı” buralar için de!