1. YAZARLAR

  2. Ödül Muhtaroğlu

  3. Kamu borç stoğu rakamları ürkütüyor
Ödül Muhtaroğlu

Ödül Muhtaroğlu

Kamu borç stoğu rakamları ürkütüyor

A+A-

KKTC’ nin  kamu borç stoğu artmaya devam ediyor. İç borç stoğu, Maliye ve diğer kamu kurumlarının, ticari bankalar ve ihtiyat sandığına olan borçlarından oluşmaktadır.

Dış borç stoğu ise, Devlet’ in, Türkiye den kredi şeklinde aldığı borçlardan oluşmaktadır.Türkiye den hibe ve yardım şeklinde gelen kaynaklar ise,  dış borç kategorisine girmemektedir. Süreç içinde, Devlet’in iç borç ve dış borç stokunun faiz yükü de çok artmış durumdadır.

Maliye Bakanlığı verilerine göre, Ülkemizin iç borç toplamı, Haziran 2023 itibarıyle  yaklaşık 20.7 milyar TL ye yükselmiştir.İç borcun en büyük kısmı, İhtiyat sandığı ve Kooperatif Merkez bankasına olan borçlardan oluşmaktadır.Bu borçların önemli bir  kısmı da  bazı kurum ve kuruluşların borç alırken, devletin onlara kefil olmasından kaynaklanmaktadır.

Dış borç toplamı ise, Haziran 2023 itibarıyle,  yaklaşık  106.4 milyar TL ye yükselmiştir. Bu borç, Türkiye’ den yıllar içinde dolar olarak alınan kredi borcunun TL karşılığıdır.

Haziran 2023 itibariyle, oluşan  toplam kamu borcu da, yaklaşık toplam 127.1 milyar  TL ye ulaşmış olup, düzenli ödeme yapılmaması sonucu, birikerek bu düzeye gelmiştir.

Avrupa Birliği Maastricht kriterlerine göre, bir ülkenin toplam  kamu borç stoğunun gayri safi  yurt içi hasılaya oranı, en fazla yüzde 60 olmalıdır.Fakat, bizdeki oran ise, 2022’ yılına göre yüzde 123 civarındadır.

2023 KKTC ek bütçesinin yaklaşık 40 milyar TL olduğunu düşünürsek, sadece iç borç miktarı bile, 2023 yılı  devlet bütçesi rakamının yaklaşık yarısı kadardır .Toplam kamu borç toplamı ise, 2023 yılı bütçesinin 3 katından fazladır.Borç rakamlarının büyüklüğü daha iyi anlaşılmıştır diye düşünüyorum.

Bu rakamlar, günden güne artan kamu borç stoğunun devasa boyutunu gözler önüne sermektedir. Bu borcun azaltılması için acil olarak önlemler alınmalıdır. Özellikle, iç borcun ödenmeye başlaması, en büyük alacaklı olan Koop Bank ile ihtiyat sandığının mali yapısına da olumlu katkı yapacaktır.

Türkiye, yaklaşık  106.4 milyar TL tutarındaki dış borcu şu anda talep etmemektedir. Bu durum, büyük bir fırsattır ve rehavete kapılmadan, özellikle  iç borç ödemelerine odaklanmak gerekmektedir.

Bu çerçevede, Kooperatif Merkez Bankası ile geçmişte yapılan bir protokol çerçevesinde, iç borcun faiz  ödemelerine taksitler halinde  başlanmıştı. Bu protokol halen uygulanıyor mu? Faiz ödemeleri  için, Devlet bütçesinde her yıl kaynak ayrılmaktadır.2023’ de 480 milyon TL ödenek konmuştur.2024 bütçesinde de 600 milyon TL ayrılmıştır.

Koop Bank’ a  yapılacak  ödemeler  aksatılmamalıdır. Bu ödemeler sayesinde, banka, uygun faizle özel sektöre daha fazla kaynağı kredi olarak kullandırabilecektir.Bu da, ülkeye daha fazla yatırım imkanı sağlayacaktır. Neticede, ödeme yapılan banka, buradan bir gelir elde ederse, mevduat faizlerini yukarı, kredi faizlerini aşağıya çekebilir.

Benzer ödemeler, toplam iç borcun önemli bir kısmını oluşturan ihtiyat sandığı borçları için de planlanmalıdır. İhtiyat Sandığı’na devletin ödemeleri başlarsa ve  mali yapısı daha da güçlenirse, ihtiyat sandığına kesinti yapılan çalışanların birikimlerinden elde edeceği faiz geliri ve  oranı da, daha yüksek tutulabilicektir.

Kamu borç ödemelerinin düzenli olarak yapılabilmesi için mutlaka devlet bütçesinde daha fazla  kaynak yaratılmalıdır. Ek mesailere 1.8  milyar TL ayrılırken, faiz ödemeleri rakamının da artırılması gerekiyor. Ek mesai rakamlarının azaltılması, devletin iç borç ödemeleri için ayıracağı faiz miktarlarını da artırabilecektir.

Kamu borç stoğunun azaltılması için, devletin yerel  gelirlerinin artırılması ve giderlerde azami tasarruf yapılması şarttır. Toplumdaki herkesin, dar gelirli, yüksek gelirli farkı gözetilmeden ödemek zorunda kaldığı  dolaylı vergi gelirlerinin (Kdv,fonlar) azaltılması daha adil olacaktır.

Bu bağlamda, kayıtdışılıkla ciddi olarak  mücadele edilmelidir. Eksik vergilendirilme, vergi adaletini de olumsuz etkilemektedir. Doğrudan vergilere önem verilmeli, gelir ve kurumlar vergisindeki zarar beyanları iyice incelenmeli, beyan edilen vergiler tahsil edilmeli ve  adil bir şekilde, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi toplanması temel kuralından taviz verilmemelidir.

Bu yazı toplam 1722 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar