1. YAZARLAR

  2. Mert Özdağ

  3. Kamu hekimlerine özelde hizmet hakkı mı? İŞTE O YASA!
Mert Özdağ

Mert Özdağ

Kamu hekimlerine özelde hizmet hakkı mı? İŞTE O YASA!

A+A-

 

Sağlık Bakanlığı tarafından üzerinde çalışılan ve henüz ‘taslak’ olduğu söylenen “Kamu Sağlık Çalışanları (Değişiklik) Yasası”nı ele geçirdik.
Aslında özeti; yasa kamu hekimlerine özelde çalışma yolunu açacak bir takım değişiklikleri içeriyor.
Yasaya göre “Sağlık Hizmetleri Danışma Kurulu” oluşturulacak.
Ve bu ‘kurul’ bazı kararlar almakta yetkili olacak.
Bu kararlardan biri de  kamu hekimlerinin kamu sağlık kuruluşları haricinde ve mesai saatlerinde hizmet vermelerine olanak sağlamak.

• İşte yasada ilgili madde: “Madde:124 (2) I 'Kurul, Kamu Sağlık Çalışanları eliyle yürütülen sağlık hizmetlerinin yeterli olmadığı branşları saptar ve kamu yararı ve topluma yeterli sağlık hizmeti sunulabilmesi amacının sağlanabilmesi için gerekli bulunması halinde ilgili branşlarda çalışan Kamu Sağlık Çalışanları'nın (veya hekimlerin) kamu sağlık kuruluşları haricinde ve mesai saatleri dışında hizmet görebilmelerine ilişkin karar alır ve bu kararını Bakanlık ile ilgili tüm birimlere iletir.”
                                                                           

*  *  *

Burada aslında esas amaç; daha önce de sıklıkla gündeme gelen kamu hekimlerinin dışarıda (kliniklerde) çalışmasını sağlayacak bir yasal zemin yaratmak…
En azından ben yasayı okuyunca onu anlıyorum.
Konu elbette çok tartışmalı bir konu.
Yasayla oluşması öngörülen “Sağlık Hizmetleri Danışma Kurulu” işte tam da bu işe yarayacak.
Serbest Çalışan hekimler doğal olarak buna tepkili…
Serbest çalışan hekimler, yani kamuda hizmet vermeyen doktorlar, hali hazırda yürürlükte olan kamu hekimlerine mesai saatinden sonra da kamu hastanelerinde özel hastalarına bakma izni veren, Kamu Sağlık Çalışanları Yasası'nın 40. maddesinin neden işler hale getirilmediğini sorguluyorlar.
Söz konusu yasa çalışmasının kamu hekimlerinin dışarıda ikinci iş yapmaları teşvik ve telkin edilmekte olduğunu iddia eden serbest çalışan hekimler bu yasanın da yargıdan dönebilecek içerikte olduğuna işaret ediyor.
Aslında sağlıkta “ikinci iş” meselesi uzun süredir tartışılıyor ve konu mahkemelik.
Konuyla ilgili mahkeme süreci devam ederken ve hatta sona yaklaşmış iken hükümetin böylesi bir çalışma ile gündeme gelmesi ayrıca manidar.
Zira böylesi bir değişiklik yargı sürecine de müdahale anlamına gelmiyor mu?
Hem konunun özündeki yargı sonucu, hem de mevcut çalışmanın yargıdaki geçerliliğini tartışmak gerekecek.
Bu tartışma umarım toplum sağlığının merkeze konulduğu bir zemin yaratır.
Ve umarım sağlığa kalıcı çözümler konuşacağımız günleri de görürüz.
Gelişmeleri hep birlikte izleyeceğiz.

------------------------------------------

Piyangolar yolsuzluğunda
‘RAPOR’ GELİYOR!

Daha önce çok yazdık, takip edenler bilir; Spor Dairesi-Piyangolar Birimi'nde 2011, 2012, 2013 ve 2014 yıllarını kapsayan dönemde 'usulsüz harcama' yapılmış, bazı kalemlerde açık çıkmıştı.
Yani iki bacaklık bir yolsuzluk vardı ortada…
Biri usulsüz harcama, diğeri açık…
İlk belirlemelere göre "amortiler ve kazıkazanlarda" yaklaşık 1 milyon TL açık, müşterek bahislerde ise 1 milyon TL'nin üzerinde usulsüz harcama olduğu görülmüştü.
Açıklar ile ilgili konu yargıya taşınmış hatta kimi personel bazı ödemeler yapılarak açıkta kapatma yoluna gidilmişti.
Yani 'Kazıkazanlar' ve 'amortiler'deki eksik yatırımlar 'müşterek bahis oyunlarda' da usulsüz ödeme olduğu fark edilmişti.
CTP dönemindeki Piyangolar Birimi Müdürü Biray Deliceırmak’ın özel çabası ve girişimleri ile ortaya çıkarılan bu yolsuzluk yine Deliceırmak’ın çabaları ile yargıya intikal ettirilmişti.
Deliceırmak kendinden önceki dönemde DP’li ekibin yönettiği birimdeki usulsüzlüklerin takibini yapmış ve olayı ileriye taşımıştı.
Faaliyetteki bet ofislerin lisans ücretlerinin toplanarak Spor Fonu'na aktarılması gereken kaynağın farklı ödemelerde kullanıldığı belirlenmişti…
Yılda 20 milyon TL'ye yakın lisans ücreti alarak Spor Fonu'na yatırılması gerekirken bu paradan çeşitli kalemlerde ödemeler yapıldığı görülmüştü.
İşte bu iddialar üzerine Başbakanlık Denetlemek Kurulu olayın “usulsüz harcama” kısmını ele alarak uzun süre soruşturma yapmıştı dairede…
Ve bu olayı rapora dökmüştü.
Bu rapor şimdi Başbakan’ın önünde…
Ve hasıraltı ediliyor, soruşturma polise Başsavcılık’a götürülmüyor.
Neden? Çünkü yolsuzluk yaptığı söylenen ekip yine iktidarda da ondan!
                                                                       
*  *  *

Olayın diğer boyutunda ise amortiler ve kazıkazanlarda ortaya çıkan açık vardı.
Bu kısma da Sayıştay bakmış, konu enine boyuna incelenmişti.
Hatta o dönemde Piyangolar Birimi personeli H.S, zimmetine geçirdiği iddia edilen 1 milyon TL’lik paranın 330 bin TL’sini geri yatırmış açık 670 bin TL’ye düşmüştü. 
H.S şimdilerde yargılanıyor.
Mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış biçimde...
Tabii H.S’nin zimmetine geçirdiği iddia edilen bu büyük kaynağın 11 bin TL’si mahkemelik olmuştu.
Geriye kalanının da davaya dahil edilmesi için Sayıştay raporunun ortaya çıkması gerekiyordu.
İşte tam da bu noktada gözler Sayıştay’a çevriliyor.
Gelen bilgilere göre 2012 yılına ilişkin bazı tespitleri raporlaştırmış Sayıştay…
Sayıştay’ın Piyangolar yolsuzluğuna ilişkin her yıla ayrı bir rapor çıkaracağını da ekleyelim.
2011’e ayrı, 2012’ye ayrı, 2013’e ayrı, 2014’e ayrı rapor.
Şimdi yayınlanmaya hazırlanan rapor 2012’yi içeriyor.
Ve bu raporun yakında yayınlanacağına ilişkin bilgiler geliyor.
Bakalım dosyadan neler çıkacak.
Göreceğiz.

Bu yazı toplam 2061 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar