"Kamu kaynaklarının peşkeş çekilmesine dayanan sistem yıkılmalı"
Genel Seçim’e sayılı gün kaldı, yarış hızlandı. Milletvekili adayları ‘farklı bakış’ açılarını YENİDÜZEN’le paylaştı. YENİDÜZEN, adayların farklı bakış açılarını 5 soruyla sizler için yansıtıyor.
Farklı Bakış
Meltem SONAY
Genel Seçim’e sayılı gün kaldı, yarış hızlandı. Milletvekili adayları ‘farklı bakış’ açılarını YENİDÜZEN’le paylaştı. YENİDÜZEN, adayların farklı bakış açılarını 5 soruyla sizler için yansıtıyor.
SORULAR
1 Sizce ilk müdahale edilmesi gereken iç sorunumuz nedir?
2 Ekonominin kurtuluş reçetesini yazmaya nereden başlarsınız?
3 Euro mu, Türk Lirası mı… Peki nasıl?
4 Federal çözüm mü, yoksa KKTC’yi tanıtmak mı?
5 TC-KKTC ilişkileri hangi zeminde olmalı?
KİMDİR?
ONGUN TALAT
DAÜ Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Yükseköğrenimi sırasında DAÜ-KÖB Genel Sekreterliği görevinde bulundu. Annan Planı sürecinde ‘Geleceğimizi Kurtarma Operasyonu’ çatısı altında gençlik hareketinin örgütlenmesinde aktif rol aldı. Uyușmazlıkların çözümü, çatıșmalı ülkelerde gençlik politikaları, yeniden yakınlașma ve barıș inșası konularında uluslararası eğitim ve seminerlere katıldı. Avrupalı Genç Sosyalistler ve Uluslararası Genç Sosyalistler Birliği Kongrelerinde CTP Gençlik Örgütü’nü temsil etti. Gençlik Örgütü Genel Bașkanlığı, Girne İlçe Yönetim Kurulu ve Parti Meclisi üyeliği dahil olmak üzere CTP’nin çeșitli kademelerinde görev yaptı.
MÜRÜDE ÇELİKAĞ:
DAÜ Yüksek Teknoloji Enstitüsü İnşaat Mühendisliği Bölümü Lisans derecesi, İngiltere’den Yüksek Lisans ve Doktora derecelerini aldı. İngiltere İnşaat Mühendisliği Enstitüsü’nün 1994 yılında “Chartered”, 2020 yılında ise “Fellow” unvanlarını aldı. 1994 yılından bu yana Avrupa Ulusal Mühendislik Federasyonu ‘Eur Ing” unvanını taşımaktadır. Eylül 2000’de DAÜ’de akademik göreve başladı ve 12 yıl yöneticilik yaptı. KKTC’de iş sağlığı ve güvenliği uzmanıdır. 2000 yılından bu yana AB destekli proje, çeşitli çalıştay ve seminerlerle toplum bilinci ve bilgisini artırma yönünde hizmet verdi. Sürdürülebilir Kalkınma Derneği’nin Yönetim Kurulu üyesidir. DAÜ Teknopark’ta ROBUST E&C Ltd proje ve danışmanlık firması direktörüdür.
CTP Milletvekili Adayı Ongun Talat:
“Her şey bu topluma özsaygısını yeniden kazandırmakla ilgili”
-“Elbette halkın genel anlamda alım gücünün düşmesi ve yoksulluğun yaygınlaşması. Bu bahsettiğim sorun bir yandan alt sınıfların hiç geçinememesi anlamına gelirken, diğer yandan bugüne kadar durumu idare etmeyi başarabilen orta sınıfları da ciddi anlamda etkileyen bir mesele haline geldi. Son derece kırılgan bir ekonomik yapımız var ve bunun kökeninde ekonomik/siyasi bağımlılık yatıyor.”
-“Kurtuluş reçetesi ancak kendi kurumlarıyla ekonomiyi planlayacak, atılması gereken adımlar konusunda dersine çok iyi çalışacak bir yönetimin iş başına gelmesiyle uygulanabilir. Böyle bir yönetim anlayışı halkın alım gücünün korunması ve piyasanın ucuzlatılması ile ilgili acil tedbirleri süratle almakla işe başlamalı. Şu anda doğru alanlarda kullanılamayan kaynakların küçük ve orta boy işletmelere hibe, teşvik ve düşük faizli kredilerle derhal kullandırılması sağlanmalı. Daha uzun vadede ise kayıt dışı ekonomiyi vergilendirmekle ilgili gerekli adımları atarken, eşzamanlı olarak toplanan kaynakların sektörel bazda yapılacak planları hayata geçirmek için kullanılması sağlanmalı. En temel hedef ise kamu kaynaklarının peşkeş çekilmesine dayanan bugünkü sistemi yıkmak olmalı.”
-“CTP’nin önerisi olan Euro muhasebe sistemine geçiş bizim için artık mutlaka atılması gereken bir adım haline geldi. Şu anda tamamen dış kaynaklı bir krizin yoğun olumsuz etkisini yaşıyoruz. TL’nin değer kaybı halkın alım gücünü hem eriyen maaş ve birikimler hem de ithalata bağımlı bir ekonomi nedeniyle pahalılık bağlamında etkiliyor. Bu ayrıca iş çevreleri açısından öngörülebilir bir iklimin kalmamış olması anlamına geliyor. Bunun önüne geçecek Euro muhasebesine geçiş için ise teknik anlamda hiçbir engel yok. Bunu gerçekleştirmek siyasi irade göstermeye bağlı. CTP önümüzdeki süreçte bu iradeyi göstereceğinin taahhüdünü veriyor.”
-“İki ayrı devlet tezini dile getirenler, Türk tarafının Annan Planı referandumu sürecine dek yıllarca izlediği zamana oynama stratejisini yeniden dirilttiler. Bahsettikleri şey KKTC’nin tanıtılmasıdır. Halk bunun mümkün olmadığını çok iyi biliyor. O nedenle tanıtma değil de yeni gibi görünen “egemen eşitlik” kavramını piyasaya sürdüler. Oysa biz biliyoruz ki, Kıbrıslı Türkler ancak federal bir çözümde bu adada “eşit egemen” olacaklar. Kıbrıslı Türklerin eşitlik ve özgürlük mücadelesinin adresi federasyondur. Şu anda ufukta bir çözüm ihtimali yok, bu doğru. Ancak geçmiş bize çözüm isteyen ve dünyaya açık bir vizyonla yönetilen Kıbrıslı Türklerin birçok toplumsal kazanım elde etmiş olduğunu gösteriyor. O yüzden yarın çözüme ulaşılamayacak olsa bile bizim çözüm yolunda mücadele eden bir dış politika tercihine ihtiyacımız var.”
-“Türkiye ile olan ilişkiler şu anda tamamen talimat veren-alan boyutunda. Bu asimetrik ilişki biçimi her iki tarafın da çıkarına değil. İlişkiler süratle istişare düzeyine getirilmeli. Bunun için iki şey yapmalısınız; kendi planladığınız politikaları gerektiğinde siyasi risk de alarak uygulamak ve Türkiye Cumhuriyeti ile doğru diplomatik ilişkileri kurmak. Bir takım çatışmalı alanlarda temsil ettiğiniz toplum olan Kıbrıslı Türklerin çıkarlarını öncelik altına alan bir politik çizgiyi takip etmek zorundasınız. Yani her şey aslında bu topluma özsaygısını yeniden kazandırmakla ilgili. Ve CTP hükümeti önümüzdeki süreçte bunu başarmaya talip olacak.”
TDP İskele Milletvekili Adayı Mürüde Çelikağ:
“Kayıt dışı gelirlere vergilendirme, kamuda gereksiz harcamayı kısma…”
-“İlk müdahale edilmesi gereken iç sorunumuz halkın pahalılık altında ezilmesidir. Devletin gelirlerini artırarak pahalılığın azaltılması yönünde atılacak adımlarla halk rahatlatılacaktır”.
-“Her alanda kayıt dışı kalan gelirleri doğru saptayacak bir sistem oluşturularak bu gelirlerin vergilendirilmesi sağlanacak. Yerel üretim korunacak ve geliştirilecek, temel tüketim ürünlerindeki vergiler hayatı ucuzlatabilmek adına gözden geçirilecek. Kamudaki tüm gereksiz harcamalar kısılacak. Elde edilecek gelirler devlet hazinesinde toplanarak, özel sektöre ek maaş ve prim desteği, kamu çalışanlarına hayat pahalılığı olarak verilecektir”.
-“Türk lirasının dövize kaşı yaşadığı dalgalanmalar ve değer kayıpları ekonomimizde ciddi problemler yaratmakta ve halkın alım gücünü düşürmektedir. Euro gibi stabil bir para biriminin kullanımı yaşanan sorunları minimize edecektir. Euro kullanımı Kıbrıs Cumhuriyeti, Türkiye ve Avrupa Birliği ile istişare edilerek mümkün olabilir. Euro’ya geçiş için ciddi bir altyapı hazırlığı gerekmektedir ve bu zaman ister. Avrupa Birliği’nin Euro kullanacak ülkelere şartları vardır. Bunların karşılanmasıyla ancak Euro’ya geçiş olabilecektir. Konu, bağımsız bir uzman ekip tarafından değerlendirilerek bir devlet politikası olarak geliştirilmelidir. Bu süreçte, partiler ve uzmanlar tarafından yapılan çalışmalar incelenip mevcut durum da analiz edildikten sonra bir karar verilmelidir”.
-“1983 yılından bu yana KKTC tanıtılamadı. Teknik olarak, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından alınan 541 sayılı karar bu olasılığın önünü kapatıyor. Federal çözüm Kıbrıslı Türklerin uluslararası statü kazanması ve sosyal ekonomik gelişimi açısından çok önemlidir. İki kesimli, iki toplumlu Federal çözüm çerçevesi Kıbrıslı Türklerin tüm hak ve özgürlüklerini güvence altına alan tezdir. Halen bizleri uluslararası toplumla yakınlaştıracak süreçlerin önünü açacak olan BM parametreleridir”.
-“Türkiye ile ilişkiler, 1974 öncesi olduğu gibi, karşılıklı sevgi, saygı, ortak mücadele ve ortak faydaya dayalı, temelinde güçlü bir gönül bağı içeren ilişkiler şeklinde ve sürdürülebilir olmalıdır. Kuzey Kıbrıs hükümetleri sosyal ekonomik ve çevresel politikalar anlamında başarılı bir hükümet yönetimi sergileyerek saygınlık kazanmalıdır. Amaç Kuzey Kıbrıs’ın kendi ayakları üzerinde durabilen, bunun için çalışan bir yapıya kavuşmasıdır.”