Ülkenin en işlek caddesinde, kamusal bir çember, özel bir bankaya verildi.
Türkiye'nin özel bir bankası, çemberi kendi reklam mecrası olarak düzenledi.

Ercan-Lefkoşa yolunda, yeni çevre yoluna giden çemberden söz ediyorum.
İlk gördüğümde şaşakaldım.
“Bir yanlışlık var” dedim.

Bir özel işletme, kamusal bir meydanı ağaçlandırır, yeşillendirir, ışıklandırır da bir köşeye küçük bir levha koyar anlarım.
Yok!
Çemberin kendisi tabela oldu.

***

Bu ülkenin yollarını, çemberlerini böylesine ikram etmeye Ulaştırma Bakanlığı ya da Karayolları'nın ne hakkı var?
Anlaşma nedir, ne değildir bilmiyorum.
Ne bir bilgilendirme, ne açıklama…

***

Diyelim ki "devlet"in çember düzenleyecek kaynağı yoksa...
Değirmenlik Belediyesi'ne söyleyebilirlerdi...
Ya da Gönyeli, Dikmen...
Çok daha güzellerini yaptılar çünkü...

***

İllaki ki birilerinden destek istenecekse...
Mühendis ve Mimar Odaları Birliği var...
Ticaret Odası var...
Bankalar Birliği var, özel bir bankaya verileceği yerde...

***

Kimileri bunu önemsiz görebilir.
Hiç de değil!
Bu yollar, bu çevre hepimizin...
O en güzel yerde, koskocaman bir reklam tabelası görmek zorunda değiliz.
İradeyi devrettiler, demokrasiyi yıktılar, yetmedi, ada yarısını resmen parsel parsel altın tepside sunuyorlar.

***

Bankayla bir derdim yok!
Elbette onlar da böylesi bir fırsat kullanmak isteyecektir.
Düşünsenize, kentin en işlek yerinde, her gün yüzlerce binlerce aracın geçip gittiği bir yola markanızı koyuyorsunuz.

Merak ediyorum Karayolları’nda “çember” sahibi olmanın karşılığı nedir acaba?