Varolma ve ligde kalma mücadelesi içinde olan Y.Boğaziçi, ligin kalan her maçını ölüm-kalım maçı olarak oynamanın yoğun stresi altında maça çıkmıştı. Bu stresin takımı olumsuz yönde etkilediği daha maçın ilk dakikalarında belli oldu. Konuk Lefke maçın başından sonuna kadar topa sahip olan ve oyunu yönlendiren takımdı.

İki yabancı transferinden sadece forvet oyuncusu Blessing Henshaw’a kadroda yer veren Y.Boğaziçi’nin, en önemli özelliği olan takım savunmasını başarıyla uygulama özelliğini tamamen kaybettiği bu maçta iyice ortaya çıktı. Orta saha oyuncuları takım savunmasına katkı koymakta etkisiz kalırken, bu sıkıntı savunmanın ortasında önemli açıklar verilmesine neden oldu. Talat Nurtunç ve Zeki Taçsoy özellikle ilk yarıda Lefke’nin gol silahı Eugene Koffi’yi bir çok pozisyonda marke edemedi ve gol de bu pozisyonlardan birinde geldi. İkinci yarı savunmanın ortasına geçen Mouhamadou Diallo, Y.Boğaziçi’nin daha derli toplu oynamasını sağladı.

Y.Boğaziçi takımında sık sık yaşanan teknik adam değişiklikleri takımın kimyasını iyice bozarken, oyuncuların saha içinde farklı pozisyonlarda denenmesi bile herhangi bir pozitif sonuç getirmedi. Ev sahibi ekipte en büyük sıkıntının, maçın zora girdiği anlarda sorumluluk alabilecek ve arkadaşlarını canlandırabilecek oyuncu eksikliği olduğunu düşünüyorum. Takıma kritik anlarda veya oyundan düştüğü anlarda dinamizm ve hırs getirecek bir oyuncunun eksikliği saha içerisinde oldukça hissediliyor. Bu da oyuncuların sahada yeterince mücadele etmeden, kaderlerine razı bir şekilde rakip takıma boyun eğmelerine neden oluyor.

Batının başarılı takımı Lefke, özellikle eski oyuncusu Eugene Koffi’yi takıma tekrar kazandırarak önemli bir iş başarırken, Kasım Tağman’ın da takıma katılması forvette bol alternatifin ortaya çıkmasına neden oldu. Seçeneklerinin fazla olması ofansif gücün artmasında önemli bir etkendi. Maçın daha başında oyunun kontrolünü ele geçiren ve tempoyu istediği gibi ayarlayan Lefke’de öne çıkan oyuncular Semih Ünaldı ve gollere imzasını koyan Kemal Solkanat’tı. Orta alanda oyunu başarıyla organize eden ve kanatlara attığı etkili paslarla rakibi çökerten Semih Ünaldı maça damga vuran isimlerden biriydi. Sol ve sağ kanatta ofansif katkısı ile skora bir gol ve bir asist ile katkı koyan Kemal Solkanat, sahanın yıldızıydı. Etkili kanat atakları yapan ve Ozotite Smart ile sürekli kanat değiştiren bu oyuncu, Y.Boğaziçi’nin savunma kanatlarına çok zor anlar yaşattı ve gol yollarında önemli pozisyonlar üretti. Ligin ikinci yarısında etkili oyuncuları ile Lefke’nin daha başarılı bir grafik çizip ilk üç sırayı zorlayabileceği fikrindeyim.

Geçen hafta vasatın altında bir yönetim gösteren ve tepki toplayan orta hakem Osman Özpaşa, bu maçta pozisyonlara daha yakın ve maçın genelinde daha başarılıydı. İlk yarı yaşanan iki pozisyonda sarı kartını kullanmayan Özpaşa, ikinci yarı kartını kullanmaya başladı ve maça daha hakim bir görüntü çizdi.

Alınan tüm önlemlere ve yapılan teknik direktör değişimlerine rağmen makus talihini değiştiremeyen ve hızla kan kaybeden Y.Boğaziçi’nin bu şartlarda ligde tutunması oldukça zor görünüyor. Bir takım kötü oynuyor olabilir ama kötü mücadele edilmez. Y.Boğaziçi oyuncuları hem hırslarını hem de inançlarını kaybetmiş görünüyorlar. Bu da kaçınılmaz sona doğru hızla ilerlediklerini gösteriyor.

Maçın 13.dakikasında rakibi Eugene Koffi ile girdiği ikili mücadele sırasında göğsüne darbe alan ve kaburgalarında zedelenme olduğu bildirilen Y.Boğaziçi’nin savunma oyuncusu Mehmet Sakallı’ya acil şifalar dilerim.