'Kansere karşı bütünlüklü politika'
“Doğru yoldayız. Yapılması gereken işler var ve bunlara doğru yürüyoruz. Onkoloji Merkezi’nde sürekli bir onkolog bulunduracağımıza dair sözümüz var... Onkoloji Merkezi açıldıktan sonra burada sürekli bir onkolog bulunacak”
Ödül Aşık Ülker
Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Gülle, kanser konusunda ilk kez gerçek anlamda bütünlüklü bir politika izlendiğini söyleyerek, Onkoloji Merkezi’nde açıldıktan sonra sürekli olarak bir onkolog bulunacağını kaydetti.
Kanserin kayıt altına alınmasının onkoloji merkezi kadar önemli olduğunu da vurgulayan Dr. Gülle, “Kanser kayıtlarını sağlıklı bir şekilde tutmazsanız, bir politika da oluşturamazsınız. Bu yüzden DAÜ ile bağlattığımız Kanser Kayıt Sistemi Projesi, attığımız adımların bütünlüklü, tamamlayıcı, birbirini destekleyici olduğunun en somut örneğidir” dedi.
Dr. Gülle, göreve geldikleri zamandan beri sağlıkta yeni bir sistem oluşturmanın en öncelikli konuları olduğunu da anlatarak, yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Sağlık Bakanı Dr. Gülle, “Ben insanlarımızın bize, ekiplerimize, kamu olsun, özel olsun hastenelerimize güvenmelerini istiyorum. Biz kendimizi geliştirme, ileriye götürme adına çalışmalar yapıyoruz. Bütünsel her konuyla ilgili planlar yapılmıştır, adımlar atılmaktadır” diye konuştu.
• Soru: Geçen hafta Ankara temaslarınız oldu. Orada ele alınan konular hakkında bilgi verir misiniz?
• Dr. Gülle: Sağlıkta yeni bir sistem oluşturmak göreve geldiğimiz zamandan beri en öncelikli konumuz olmuştur. O dönemde bununla ilgili bir çalıştay düzenlemiş ve belli hedefler koymuştuk. Bu hedeflerden en önemlisi Genel Sağlık Sigortası’nın oluşturulmasıydı. Bununla ilgili ciddi çalışmalar yaptık, hatta en çok bunun üzerine yoğunlaştığımızı söyleyebilirim. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’yla Genel Sağlık Sigortası konusunda temaslarımız oldu. Bu konuda çalışmalar oldukça olumlu gidiyor. Mali yük analizleri yapılıyor. Bu konu bütün sağlık sisteminin yeniden yapılanmasını domine edecek bir olaydır.
Bunun yanında, özellikle son dönemde yurtdışında tedavi gören Kıbrıslı Türkler’in daha uygun koşullarda, daha iyi koşullara tedavilerinin sağlanmasına yönelik olarak da TC Sağlık Bakanlığı’yla temaslarda bulunduk. Bazı cihazlarla, organizasyonlarla ilgili görüşmeler yaptık. Hacettepe Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi ile de yurtdışına giden hastalarımızın daha iyi koşullarda tedavi görmesi konusunda belli girişimler yaptık. O konuda da oldukça olumlu adımlar atıldı.
Türkiye Sağlık Bakanı Sayın Müezzinoğlu, Onkoloji Merkezi’nin temel atma törenine de gelmişti. Onkoloji Merkezi de yavaş yavaş tamamlanıyor. Buraya onkolog doktor gönderilmesiyle nasıl işbirliği yapabileceğimiz konuştuk. Gayet olumlu geçti.
Bunun ötesinde ikinci önemli gündemimiz organ nakli konusuydu. Geçen yıl hücre, doku, organ nakliyle ilgili kuralları düzenleyen yasa onaylandı. Artık belli bir noktaya geldik. Koordinasyon Kurulu’nu oluşturduk, organla ilgili tüzüğü hazırladık, Hukuk Dairesi’nden görüş bekliyoruz. En önemli nokta, organ nakli ameliyatlarının yapılmasının planlanmasıydı. Bunun iki boyutu var. İlk etapta güçlü bir ekipten destek almayı düşünüyoruz ama belli bir sürenin sonunda kendi hekimlerimizin bunu yapmasını istiyoruz. Güçlü bir paydaş olarak Hacettepe Üniversitesi ile üç yıl süreyle müdahalelerin yapılması, üç yılın sonunda da hekimlerimizin yapacak hale gelmesi için gerekli eğitim ve çalışmalarla ilgili bir protokol yaptık. Artık önümüz açıldı.
“Organ nakli konusunda altyapı sorunu yok”
• Soru: Organ nakliyle ilgili gerekli altyapı hazırlıkları ne aşamadadır? İlk nakilin ne zaman yapılması hedefleniyor?
• Dr. Gülle: Altyapıyla ilgili bir sorunumuz yoktur. Bazı laboratuvar hizmetlerimizi süreç içerisinde daha da geliştireceğiz. Hacettepe Üniversitesi’nden hocalar defalarca gelip altyapıyı incelediler, herhangi bir altyapı sıkıntımız yoktur. Protokol yapıldı. Tüzük geçer geçmez, ki onun da bir hafta, 10 günde tamamlanmasını bekliyoruz, muhtemelen bir ay sonra ilk nakil yapılacak. Artık son aşamaya gelinmiştir. Nakilleri ilk etapta devlet hastanesinde gerçekleştireceğiz. Bu konu etik kuralları gerektiren, çok hassas bir konu.
“Genel Sağlık Sigortası, 2016’da”
• Soru: Genel Sağlık Sigortası konusunda çalışmaların devam ettiğini söylediniz. Hedef 2016 olarak açıklanmıştı. Son durum nedir?
• Dr. Gülle: Bu konuyla ilgili çalışmalarımız da devam ediyor. Bu fonun yürüyebilmesi için bir desteğe, katkıya ihtiyaç vardır. Bu 3-5 yıl sonunda kendi kendini döndüren bir mekanizma olacak. Finansman organizasyonun yapılması gerekiyordu ve büyük oranda yapıldı. Artık son şekil veriliyor. 2016 hedefimiz devam ediyor.
Burada özellikle belirtmek isterim, sağlıkla ilgili yasalarımız yeniden elden geçirilip düzenlenecek. Yeni vizyona, yeni uygulamaya göre şekillendirilecek. Döner sermaye konusunda bir yasa yapılacak. Bunlarla ilgili de yoğun bir çalışma içine girdik.
Sağlık Turizmi Çalıştayı...
• Soru: Türkiye’ye yaptığınız ziyarette kongre turizmi konusu da gündeme geldi. Daha önce de İsviçre’den bir firma ile sağlık turizmi protokolü imzaladığınız basına yansımıştı. Sağlık odaklı turizm adımları somut olarak ne zaman atılacak?
• Dr. Gülle: Bir yandan sağlıkta yeniden yapılanmayı yaparken, diğer yandan adamızın bir turizm ülkesi olduğunu görmezden gelemeyiz. Bizim mukayeseli avantajımız turizm ülkesi olmamızdır. Çok uygun iklim koşullarımız var. Avrupa’da, kuzey ülkelerinde özellikle belli yaşın üstünde, emekli olmuş ciddi bir insan potansiyeli var. Bu insanlar sıcak, ılıman yerlere gidip tatil yapmak isterler ama orada gerekli altyapının da olmasını isterler. En fazla ihtiyaç duydukları konu rehabilitasyon hizmetleridir. Sağlık turizmi alanında şimdiye kadar bazı hastaneler, bazı kişiler girişimlerde bulundular ama ülkesel olarak bir sağlık turizmi vizyonu oluşturamadık. Böyle bir vizyonun oluşması için bir sağlık turizmi çalıştayı önümüzdeki ay içinde öngörüyoruz. Turizm Bakanlığı ve LAÜ ile çalışma içine girdik. En önemli nokta güçlü bir rehabilitason merkezi oluşturmak. Bunu oluşturduktan sonra, merkeze yönelik olarak etrafında sağlık turizmi organizasyonu hedefliyoruz. Bunu Güzelyurt bölgesinde yapmayı öngörüyoruz. Çalışmalarımızı başlattık. İsviçre’den bir şirketle de bu tür hastaları getirme konusunda ön sözleşme imzaladık.
Kongre turizmi...
Kongre turizmi de turizm sektörümüz için önemlidir. Türkiye’de kongrelere katılım konusunda yeni bir uygulama başlatıldı ve sonrasında Kıbrıs’a yönelik ilgi azaldı. Bunun yeniden düzenlenmesine yönelik bir girişimde bulunduk. Olumlu sonuç alacağımızı düşünüyorum.
---------------------------------------------------------------------
“Kanser konusunda doğru yoldayız”
• Soru: Onkoloji Merkezi’nin cihaz donanımı konusunda sıkıntısı olmadığını hep söylüyorsunuz. Türkiye’den onkolog getirilmesi konusunda da temaslar yaptığınızı anlattınız. Ülkemizde sürekli olarak onkolog bulunması konusunda bir çalışma var mı? Onkoloji ihtisası yapan, ülkeye dönecek Kıbrıslılar var mı?
• Dr. Gülle: Her bakan iyi niyetle birşeyler yapmak ister ve yapmıştır da. Ama kanser konusunda ilk kez gerçek anlamda bütünlüklü bir politika izleniyor. Örneğin kanserin kayıt altına alınması, onkoloji merkezi kadar önemlidir. Kanser kayıtlarını sağlıklı bir şekilde tutmazsanız, bir politika da oluşturamazsınız. Bu yüzden DAÜ ile bağlattığımız Kanser Kayıt Sistemi Projesi, attığımız adımların bütünlüklü, tamamlayıcı, birbirini destekleyici olduğunun en somut örneğidir. Taramalarla ilgili daha etkin projeler planlıyoruz. Halkı kanser konusunda bilinçlendirme boyutunda önemli adımlar atıyoruz. Bunları bütünlüklü olarak yapmak lazım. Doğru yoldayız. Yapılması gereken işler var ve bunlara doğru yürüyoruz. Onkoloji Merkezi’nde sürekli bir onkolog bulunduracağımıza dair sözümüz var. Hacettepe Üniversitesi’nde bu konuda eğitim gören de var, onkolojiyle ilgili yeni giden arkadaşımız da var. Onkoloji servisinde uzun yıllardır çalışan doktorumuzun da bir eğitim alarak bu konuda uzmanlaşmasını istiyoruz. Tüm bunlar için 2-3 yıllık bir süreye ihtiyacımız var ve bu sürede burada bir doktor bulunduracağız. Bunun için iki yolumuz var. Birincisi, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’yla işbirliği halindeyiz, onlardan bu konuda bir destek bekliyoruz. İkincisi kanserle uğraşan bazı ciddi hastane grupları var, onların da “biz de size böyle bir eleman verebiliriz” diye teklifleri var. Onlarla da görüşmelerimiz var. Bunları bugünlerde netleştireceğiz ve Onkoloji Merkezi açıldıktan sonra burada sürekli bir onkolog bulunacak.
• Soru: Kanser Hastalarına Yardım Derneği Başkanı Raziye Kocaismail, YDÜ ile Sağlık Bakanlığı arasındaki protokolün yenileneceğini açıklamıştı. Bu protokolle ilgili son durum nedir?
• Dr. Gülle: Kanser hastalarını mağdur edilmemesi gereken bir hasta grubu olarak gördüğümüzden, protokol olmamasına rağmen YDÜ Hastanesi’ne göndermeye devam ediyoruz. Yürümeyen bir protokol vardı, o sonlandı. Şimdi yeni bir protokol çalışması yapıyoruz.
Melisa’nın tedavi masrafları...
• Soru: Son dönemde basına yansıyan Küçük Melisa’nın tedavi masrafları var. Bu konuda Sağlık Bakanlığı çok eleştiriliyor. Bakanlık bu masrafı neden üstlenmiyor?
• Dr. Gülle: Bu konuda hakikaten çok yanlış bir bilgi olduğunu düşünüyoruz. Melisa bizim hastamızdır ve 2010’dan beri Sağlık Bakanlığı’nın katkısıyla tedavileri yapıldı. İki kez Sağlık Kurulu aracılığıyla sevk edildi. Şu anda da Sağlık Kurulu ile sevk edilen bir hastadır yani devlet yine yükümlülüğünü yerine getirmiştir. “Devlet katkı yapmıyor” yorumu kesinlikle yanlıştır.
Türkiye’de çok iyi devlet hastaneleri, eğitim araştırma hastaneleri var. Buralarda tedavinizi yaptırabilirsiniz. Anlaşmalı olduğumuz özel hastaneler de var. Orada da tedavinizi yaptırabilirsiniz. Buralarda tedavinizi olursunuz, hastane faturayı devlete gönderir ve ödenir. Melisa’nın ailesinin tedavi için tercih ettikleri hastane önce ödemenin yapılmasını istiyor. Devlet faturayı görmeden ödeme çıkaramaz. Türkiye’deki bazı hastanelerde bazı doktorlar ek ödeme istiyor ve bunun fatura karşılığı da yok. Melisa’nın gittiği hastenede bu konu da var. Bu konuyla başka hastalar da karşılaşabiliyor. Küçük Melisa’nın durumuyla ilgili söz konusu hastane özelinde girişimlerimiz var ve sorunu aşma noktasına gelmek üzereyiz.
--------------------------------------------------------------------------
Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi...
‘Onuncu yılda tamamen yeni bir hastane olacak’
• Soru: Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi’nin binasının yetersiz olduğu hep konuşuluyor. Bu konuda ne yapacaksınız?
• Dr. Gülle: İlk defa biz 10 yıllık bir planlama çalışmasına girdik. Onuncu yılda tamamen yeni bir hastane olacak. Bu süreci aşamalandırdık. Onkoloji binası ilk olarak yapılıyor. Temmuz’dan sonra koğuş odaları ikili odalar haline getirmeye başlayacağız. İkinci olarak onkolijinin yanına dahiliye ve çocuk servislerini içerecek yeni bir bina yapılacak, proje çizimlerini başlattık. Eski binada boşalan yerleri de yeniden düzenleyerek, iyileştireceğiz. Üçüncü aşamada Barış, Ruh ve Sinir Hastanesi’nin yerini değişmeyi öngörüyoruz, çalışmamızı başlattık. Yine hastane kompleksi içinde olacak. Yanında da uyuşturucu ve bağımlılıkla mücadele merkezi olacak. Dördüncü aşamada da Barış, Ruh ve Sinir Hastanesi’nin şimdiki yerine yeni bir hastane yapılacak.
10 yıllık süre içindeki personel, hekim ihtiyacımızı, yatak sayımızı, cihaz gereksinimlerimizi panlamamız lazım. Hep günü birlik yaşamaya alıştık ama ilk defa geleceğe yönelik planlar yapıyoruz.
Şu anda en önemli sorunlardan biri de park yeri sorunudur. Özellikle Onkoloji Merkezi’nin inşaatı nedeniyle bir kısım park yeri işgal edildiği için sıkıntı yaşanıyor. Çevre ve park yeri düzenlemesi konusunda bir proje hazırladık. İlk etabı yani hastane girişi ve ön tarafla ilgili ihaleye çıkıyoruz. İkinci aşamada da onokolji bitince diğer bölümlerle ilgili olacak, ciddi bir rahatlama getireceğimize inanıyoruz.
• Soru: Çocuk psikiyatristlerin takip etmesi gereken farklı gelişen çocukların aileleri çocuklarını Barış, Ruh ve Sinir Hastanesi’ne götürmeye çekiniyorlar. Bu konuda bir düzenleme düşünüyor musunuz?
• Dr. Gülle: Bu konuda iki farklı yaklaşım var. Geçenlerde çocuk psikiyatristleriyle bir toplantı yaptık ve “çocuk servisinin mi, yoksa erişkin psikiyatri hastanesinin mi parçası olmak istediklerini sorduk. Bu kararı onlar vermek durumundadırlar. Dünyada her ikisinin de örnekleri var, tabi ki ayrı bir bölüm şeklinde olmak kaydıyla. Şu anda da Barış, Ruh ve Sinir Hastanesi içinde çocuk psikiyatrisi için bir bölümü ayırıyoruz.
Cengiz Topel Hastanesi...
• Soru: Cengiz Topel Hastanesi’yle ilgili bazı tartışmalar da yaşandı. son karar nedir?
• Dr. Gülle: Biz o bölgenin sağlık turizmi bölgesi olmasını istiyoruz. O bölgenin geliştirilmesini öngörüyoruz. Orada iki türlü ihtiyaç var, bir yöre halkının, bir de ülkenin ihtiyaçları. Rehabilitasyon Merkezi ülkenin ihtiyacıdır. O bölgeye kurulduğunda hem yurtdışından hasta gelecek, hem de adanın her yerinden hastalar gelecek. Cengiz Topel Hastanesi ikinci basamak hastane olarak hizmetlerine devam edecek. Rehabilitasyon merkezini içeren hastane Güzelyurt’a yapılacak. Cengiz Topel Hastanesi’nin güçlendirilmesi için kadroları Kamu Hizmeti Komisyonu’na ilettik. Cihaz alımlarıyla ilgili ihale süreci devam ediyor. Oradaki koğuş sistemini de odaya dönüştürme çalışmalarımız var.
Çölyak...
• Soru: Son dönemde çölyak konusunda da çalışmalar yapılıyor. Proje hakkında bilgi verir misiniz? Tarama çalışmaları ne zaman yapılacak?
• Dr. Gülle: Ülke genelinde yaklaşık 5 bin çocuk taranacak. Taramada çölyak hastalığının görülme sıklığının tespit edilmesinin yanı sıra, çocukların boy ve kilolarına da bakılarak obezite oranı belirlenerek, bu konuda bir veri tabanı oluşturulacak. Tarama Sağlık Bakanlığı, Türkiye Pediatri Kurumu, Kıbrıs Türk Pediatri Kurumu ve Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle gerçekleştirilecek. Bilinçlendirme çalışmaları ve koruyucu sağlık hizmetlerine de özel bir önem veriyoruz. Yapılacak çölyak taraması da bunun güzel bir örneği olacak. Lefkoşa’da 13, Mağusa’da 14, Girne’de 11, Güzelyurt’ta 6 ve İskele’de 7 okulda tarama yapılacak. Tarama 7 Nisan’da başlayacak.
“Bize güvenin”
• Soru: Son olarak ne söylemek istersiniz?
• Dr. Gülle: Bizim hastanelerimizde gerçekten çok güzel hizmetler verilmekte, başarılı ameliyatlar yapılmaktadır. Biz bunların daha çağdaş hale gelmesi için çalışıyoruz. Artık önemli olan en kaliteliyi vermektir. Ben insanlarımızın bize, ekiplerimize, kamu olsun, özel olsun hastenelerimize güvenmelerini istiyorum. Biz kendimizi geliştirme, ileriye götürme adına çalışmalar yapıyoruz. Bütünsel her konuyla ilgili planlar yapılmıştır, adımlar atılmaktadır. Bazı şeyler süreç işidir. Göreve geleli 1.5 yıl oldu. Eksiklerimiz olduğu için hızlı olalım istiyoruz ama doğru yoldayız ve bunu sağlık paydaşlarıyla paylaşarak yapıyoruz. Bunun için güvene ihtiyacımız var. Doğru yolda olduğumuzu biliyoruz, çalışmalarımızı sürdüreceğiz.