Jawa Ali

Genellikle ayda bir düzenlediğimiz büyük gezilerin dışında kalan zamanlarda, hafta sonlarını değerlendirmek için birkaç kişiden oluşan küçük guruplarla özel geziler düzenlediğimizden daha önce de bahsetmiştik... Bu defa 27 Ocak 2013 Pazar günü, yılda birkaç kez de olsa uğramaya çalıştığımız yerlerden biri olan Kantara Restaurant’a demiratlarımızı sürerek günün tadını çıkarmaya çalıştık.

    Türkay Ilıcak, Mustafa Ar, Mustafa Saygınlı, Said Sonat, Turgut Vehbi ve bendeniz Jawa Ali’den oluşan küçük gurubumuzla Girne’den yola çıkarak Kantara istikametine gitmek üzere yola koyulduk, Kaplıca yolu üzerindeki Çiftlikdüzü Restaurant’ta kahve molası vermek üzere ilk duraklamamızı  yaptığımız sırada Sedat Avcan arkadaşımız da motosikletiyle gelerek bize katıldı. Adeta bahar havası niteliğinde doğayla iç içe bir ortamda bulunan Çiftlikdüzü Restaurant’ta kahvelerimizi koyu bir sohbetle yudumlarken zamanın nasıl geçtiğini anlamak mümkün değildi.

    Daha sanra Kaplıca köyünün ortasından geçen yeni yoldan tırmanışa geçmek üzere yola koyulduk. Köyün hemen üstünde bulunan ve düz bir platforma sahip olan seyir yerinde durup birkaç foto daha çektikten sonra yolumuza devam ettik.

     Dağ havası ortamında bulunan, adını Beşparmak dağlarında bulunan ve üç kaleden biri olan Kantara Kalesinden alan Kantara Restaurant’ta yerimizi aldık… Kıbrıs’a özgü nefis küp kebaplarımızı dağ evlerine özgü yapıya sahip, şöminesi yanan sıcak ve güzel bir sohbet ortamında yedikten sonra dağın arka kısmından inmeye karar verdik. Topcuköy ve İskele yolu üzerinden Lefkoşa’ya doğru yol alırken kısa süreli bir sağanak yağışın önümüzden geçtiğini ve yolların ıslak olduğunu fark ettik.

    Günü, sürüş kurallarına son derece dikkat eden grubumuzla sona erdirirken demiratlarımızı, Minareliköy-Beşparmak dağyolu kavşağındaki Mardo’da park edip günün son kahve molası ile neşeli bir sohbet ortamı daha gerçekleştirdik… Yeni ve farklı gezilerde buluşmak dileğiyle,

Kaskınız takılı, Farınız ve yolunuz hep açık olsun…