“Bu gece Kermiya - Metehan geçiş noktasında gördüğüm kaotik durum karşısında sayın Tatar ile telefon görüşmesi yaptım. Yaratılan durumun işkenceden başka bir şey olmadığını belirttim. Sayın Tatar bu telefon görüşmemizden kısa  süre sonra beni arayarak Kermiya- Metehan’da dönüşlerdeki kimlik kontrolü uygulamasını derhal kaldıracaklarını duyurdu. Bu elbette doğru yönde atılmış bir adımdır ve bu konudaki yanlışın düzeltilmesi iyi bir gelişme olacaktır. Umarım kapatılan dört geçiş noktası  konusundaki yanlıştan da dönülecektir.”

*  *  *

Bu açıklama Cumhurbaşkanlığı’ndan yapıldı.
Tek farkla…
‘Anastasiadis’ yazan yerleri Ersin Tatar’la değiştirdim.

*  *  *

Kıbrıslı Rumlara gösterdiğimiz ‘yüzümüzü’ kendi içimizde perdelemek en ciddi dertlerimizden biridir.
Derinya plajında ‘ırkçı’ bir uygulama vardır, örneğin!
Hem ırkçı…
Hem de vicdansız…
Peki komutanı kim aramış, kim bu durumun değişmesini istemiş ve kim çözüm üretmiştir?

*  *  *

Bir benzeri güneyde yaşansaydı eğer bunun üzerinden söylem geliştirmek, adım atmak, ayağa kalkmak çok kolay olurdu.
Örneğin Limasol Belediyesi, “Limanı Kıbrıslı Türklere kapattık, plaja da Türkler giremez” deseydi…
Ortalık yıkılırdı.
“Derhal bu yanlıştan dönünüz” denirdi, yine...
Bildiriler sıraya girer, peş peşe demeçler verilir, basın bültenleri birbirini izlerdi.

*  *  *

Ledra Palace barikatından güneye geçtim önceki akşam, yürüyerek…
Giderken kimlik kontrolü vardı.
Dönüşte yine!
Güneyde değil, kuzeyde…

*  *  *

Güneyde sadece girişte kontrol ettiler.
Dönüşte değil.
Bir de “ateşime” baktılar.

*  *  *

Kıbrıslı Türk lider “karşıdan” istediğini “kendinde” başaramıyor.
Bu “kaotik” durum aşılamıyor!
Sizce de tuhaf değil mi bu?