Yasin Ekrem Serim kim?
Büyükelçi!
Nerenin Büyükelçisi?
Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi…

-*-*-

Görevden alınmış mı?
Alınma mı, merkez çağrılma mı, tenzil –i rütbe mi yoksa terfi mi bilemeyiz ama çok kısa sürede buradaki görevi sonlandı ya da sonlanacak!
Yerine daha önce de aynı görevi yapan Ali Murat Başçeri gelecek…

-*-*-

Efendim, Yasin Ekrem Serim’i hiç tanımam, hayatımda görmedim…
Ama KKTC’deki bir üniversitemizden mezun olduğunu, aynı üniversitemizden mezun kardeşinin KKTC’de çeşitli işler, yatırımlar yaptığını herkes gibi işitiyorum…

-*-*-

Serim’in mezun olduğu üniversitemizde eğitim yaparken İstanbul’daki bir üniversiteye yatay geçiş yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na şu anda “yatay geçişi geçerli değil - sahtedir” diye saldırıyorlar… 
Neden?
Mezun olduğu üniversite yani TC’nin resmen tanıdığı KKTC’deki ilgili üniversite, o günlerde YÖK tarafından akredite değilmiş falan…

-*-*-

İlgili üniversitemizin aynı zamanda hükümet ortağı bir partimizin genel sekreteri olan kurucu rektörü ne diyor?
“Bu yatay geçiş yasaldır… Eğer değilseydi, yüzlerce mezunumuz Türkiye’de nasıl üniversite mezunu muamelesi görecekti?”
Yasin Ekrem Serin de bunlardan biri!
İmamaoğlu’nun yatay geçişi ile Serim’in hatta Serim kardeşlerin “akademik” sıkıntı veya sıkıntısızlıklarının eşit olması gerekir falan ve de filan…

-*-*-

Haaa bu arada Yasin Ekrem Serim’e, çeşitli çevrelerden bir de eleştiri var…
Efendim Halil Falyalı ile ortakmış!
Hiç bir şirkette ortaklık etmedikleri konusunda KKTC Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı’nın “görüşü” bulunuyor… Esendağlı’nın bu görüşü “profesyonel kapasitesi” ile yapmış olması mesleki bir görev ama “Barolar Birliği Başkanı” sıfatını görüşle ilgili yazının en alt kısmında kullanması son günlerin en önemli tartışma konularımızdan biri olan “etik” açısından çok sıkıntılı ki bu da ayrı bir mesele…

-*-*-

Esendağlı kardeşim tabii ki bir avukat olarak görüş belirtebilir ama “Barolar Birliği” adına görüş belirtmesi, kesinlikle yargı ve hukuk çevrelerinde sıkıntı yarattı… 

-*-*-

Bir – iki avukata sordum, “Barolar Birliği Başkanı” sıfatının ilgili görüş yazısında kullanılmasının doğru olmadığını belirttiler… Ki katılıyorum… O imza avukat olarak atılabilir ama “Başkan” sıfatı ile atılması pek hoş değil…

-*-*-

Kaldı ki, Halil Falyalı ile Yasin Ekrem Serim’in “ortaklığı” olmayabilir…
Ama Falyalı’nın eşi ile Yasin Ekrem Serim arasında mülk alış veriş olduğu, Esendağlı tarafından da resmen saptanmış…

-*-*-

Anlamadığım bir şey daha var; Falyalı çok ciddi bir suç imparatoru muydu?
Eğer öyleyseydi, Türkiye tarafından, son cumhurbaşkanlığı seçiminde kullanıldı mı kullanılmadı mı?
Ersin Tatar’ın seçim kampanyasına da UBP’nin seçim kampanyasına da para desteği, seçim desteği, kampanya desteği sağladı mıydı sağlamadı mıydı?
Kısacası, bu ülke, her haliyle karanlık!
Çok yazık, çoooook!

Irkçılığa ayrımcılığa dikkat!

Bütün Kıbrıslılar tembeldir!
Irkçılık!
Elbette her millette, her toplumda olduğu gibi bizde de tembeller olduğu gibi çok çalışkan insanlar da vardır…
Genelleme yapma ırkçılıktır…

-*-*-

Bütün Türkiyeliler tetikçidir!
Türkiye’den gelen her turist tetikçidir!
Değildir tabii ki!
Genelleme yapmak diskriminasyondur, ırkçılıktır, suçtur, ayıptır…

-*-*-

Bütün Afrikalılar uyuşturucu işi yapıyor, bunların iş budur…
Bu saptama, bu türden gazete başlıkları suçtur, ırkçılıktır, ayıptır ve yanlıştır…

-*-*-

Efendim, geçenlerde bir grup Rum arkadaşımla sohbet edip – kahve içiyorduk…
Benle konuşurken İngilizce, kendi aralarında Elence konuşuyorlardı…
Uyardım!
Şakayla karışık, “ya hep İngilizce konuşun ya da Türkçe öğrenin!” dedim!
Benim Rumca konuşma – anlama mecburiyetim yok, elbette onların da Türkçe konuşma veya anlama mecburiyetleri olmamalı ema eğer birlikte sohbet ediyorsak, ortak bildiğimiz bir dille konuşmalıyız!

-*-*-

Haaa ortamda tek Türk bensem ve beş Rum kendi dilinde konuşuyorsa, evet, bunun da adı ırkçılıktır, dışlamadır…
Tersi durum da öyledir…
Dikkat edersek diye rica edecektim…

-*-*-

İngiltere’de iş arkadaşının çaya davet etmediği ve açıkça dışladığı bir hemşire dava açtı, kazandı… 41 bin Sterlin tazminat aldı… 
Bilmem anlatabildim mi?
 

Öcalan’ın çağrısı

İçinde bulunduğumuz coğrafyanın son günlerdeki en önemli olayı Abdullah Öcalan'ın PKK'ya silah bırakma çağrısı yapması…

-*-*-

Öcalan kimdir?
PKK’nın lider mi?
Terörist mi??
Kürt halkının önderi mi?

-*-*-

Öcalan hapisten çıkacak  mı?

-*-*-

PKK ile ilişkilendirilip görevden alınan ve hapse atılan belediye başkanları ne olacak?
Ya Selahattin Demirtaş kardeşim?

-*-*-

Türkiye’de ulusalcı bir kaç küçük siyasi oluşum dışında hemen her parti veya herkes, terörün ya da savaşın bitmesinden yanadır…
Ve bu çağrı ya da olası barış ortamı, Türkiye için olduğu kadar bölge için de çok olumlu bir gelişmedir…
Hayırlısı olsun, yaratacağı olumlu barış dalgasının Kıbrıs’ı da aynı doğrultuda etkilemesi dileğiyle…