KAPALI MARAŞ AÇIK UTANÇ!
Kapalı Maraş’a 18 Nisan’da gizlice girerek fotoğraf çeken 3 öğrenci, Askeri Mahkeme’de yargılanarak 7 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Kapalı Maraş’a 18 Nisan’da gizlice girerek fotoğraf çeken 3 öğrenci, Askeri Mahkeme’de yargılanarak 7 gün hapis cezasına çarptırıldı. Polonyalı Kaja Wiktoria Mizara (K-21), Litvanlı Richards Ostroukis (E-23) ve Litvanyalı Vladislaus Filpous (E-24) isimli sanıklar, ‘Askeri yasak bölgeye girerek fotoğrafını çekmek’, ‘Askeri yasak bölgeye gizlice girmek’ ve ‘Askeri yasak bölgeye izinsiz girmek’ davalarından suçlu bulundu.
Didem MENTEŞ
Kapalı Maraş’a 18 Nisan’da gizlice girerek fotoğraf çeken 3 öğrenci, Askeri Mahkeme’de yargılanarak 7 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Dışişleri Bakanlığı’nın devreye girmesiyle yargılama süreçleri öne alınan Polonyalı Kaja Wiktoria Mizara (K-21), Litvanlı Richards Ostroukis (E-23) ve Litvanyalı Vladislaus Filpous (E-24) dün Lefkoşa Askeri Mahkeme’de yargılanarak mahkum edildi.
18 Nisan’da Lokmacı Barikatı’ndan güneyden kuzeye turist vizesiyle geçen sanıklar, ‘Askeri yasak bölgeye girerek fotoğrafını çekmek’, ‘Askeri yasak bölgeye gizlice girmek’ ve ‘Askeri yasak bölgeye izinsiz girmek’ davalarından suçlu bulundu.
Mahkeme, sanıkların cep telefonlarıyla çekmiş oldukları fotoğrafların anı fotoğrafı niteliğinde olduğunun anlaşıldığını, fotoğraflarda KKTC’yi kötüleyici casusluk amacıyla olgu veya iddia bulunmadığına vurgu yaparak, sanıkların suçu kötü amaçla işlemediklerine vurgu yaptı.
Ancak mahkeme sanıkların Kapalı Maraş’ın askeri bölge olduğunu bilmelerine ve anlayacakları bir dildeki uyarıcı levhaları görmelerine rağmen içeri girerek suç işlediklerini vurguladı.
Öte yandan 20 Nisan Cuma gününden beri Merkezi Cezaevi’nde hükümsüz tutuklu bulunan sanıklar, cezaevine kaldıkları süre de hesaplanarak 26 Nisan 2018 tarihinde tahliye olacak.
20 Nisan Cuma gününden beri Merkezi Cezaevi’nde hükümsüz tutuklu bulunan sanıklar, cezaevine kaldıkları süre de hesaplanarak 27 Nisan 2018 tarihinde tahliye olacak.
Karar, askeri mahkemede…
Sanıklar Kaja Wiktoria Mizara , Richards Ostroukis ve Vladislaus Filpous dün Askeri Mahkeme’de Yargıç Musrat Soytaç’ın huzuruna çıkarıldı. Davada İddia Makamı’nda Başsavcılık adına Savcı Doğa Tokay ve sanıkların avukatı Batur Sağlamer ve sanıklar hazır bulundu.
Davanın olgularıyla ilgili olarak Savcı Tokay, sanıkları aleyhlerine getirilen 3 davadan itham etti. Sanıklar aleyhlerine getirilen suçlamaları kabul etti. Bunun üzerine Savcı Tokay, oalyla ilgili olguları mahkemeye aktarırken, avukat Sağlamer de iddialarını ortaya koydu. Tarafların hitaplarını yapması ardından Mahkeme saat 17:30’da dava kararını açıkladı.
Sanıklardan Kaja Wiktoria Mizara Kıbrıs Pazarlama Enstitüsü 2’inci sınıf öğrencisi, Richards Ostroukis’in Libya Üniversitesi İşletme Bölümü öğrencisi ve Vladislaus Filpous Libya Üniversitesi Finans master programı öğrencisi. Ostrukis ile Filpous’un Kıbrıs’a tatil yapmak için geldiği belirtildi.
Savcı: “Uyarı levhasına rağmen içeri girip, fotoğraf çektiler”
Savcı Doğa Tokay, sanıkların 18 Nisan’da 9:29 raddelerinde Lokmacı Barikatı’ndan muhaceret işlemlerini yaparak KKTC’ye giriş yaptıklarını, her üç sanığa 90 günlük turist vizesi verildiğini söyledi. Sanıkların Lefkoşa’dan bir şirketten araba kiraladığını, kiralık araçla Mağusa’ya gittiklerini aktaran Tokay, Mağusa’da gezerken saat 15:00 raddeletinde Dr. Fazıl Küçük Meslek Lisesi arkasına giderek Kapalı Maraş’a geldiklerini söyledi. Tokay, sanıkların, Kapalı Maraş’ın tellerle çevrili olması ve askeri yasak bölgeyi gösteren uyarıcı levhalara rağmen tellerin bir kısmındaki çinkoları aralayarak girdiklerini ve askeri bölgeyi ihlal ettiklerini kaydetti. Sanıkların içeride yürüyerek ilerlediklerini, Mizara ve Ostroukis’in bölgenin fotoğraflarını cep telefonlarıyla çektiklerini belirten Savcı Tokay, sanıkların oradaki bir binadan paslı halde üzerinde 5 anahtarın bulunduğu anahtarlık ve blok halinde sinema bilet makbuz defterini aldıklarını aktardı.
Savcı, Kapalı Maraş’ta bulunan bekçilerden A.Ö.’nün sanıkları görmesi üzerine diğer bekçiye ve Maraş Emniyet Karakolu’na bilgi verdiğini belirterek, sanıkların bekçiyi gördükleri anda bir bina içerisine koşarak gizlendiklerini dile getirdi.
Bunun üzerine askerler ve bekçiler tarafından bölgede yapılan aramada sanıkların bankalar civarında bir bina içerisinde saklanır vaziyette yakalandıklarını aktaran Doğa Tokay, aynı gün sanıkların Mağusa Adli Polis Amirliği’ne celp edildiklerini söyledi. Sanıkların cep telefonlarında fotoğrafların tespit edildiğini, aynı gün sanıklara yazılı ihtarda bulunulduğunu söyleyen Tokay, sanıkların yazılı ihtar karşısında sessiz kaldıklarını aktardı.
Sanıkların kötü amaçlı olmadığına vurgu yapan Mahkeme, sanıkların Kapalı Maraş’ın askeri bölge olduğunu bilmelerine ve anlayacakları bir dildeki uyarıcı levhaları görmelerine rağmen içeri girerek suç işlediklerini vurguladı.
Sanıkların ifadeleri: “Büyük suç olduğunu bilmiyorduk”
Tokay, daha sonra sanıkların gönüllü ifade verdiğini belirterek, kısaca ifadeleri aktardı. Sanık Kaja Wiktoria Mizara’nın “tarihi yerleri meraklı olduğunu, bu nedenle oraya girdiklerini, suç işlemek için girmediklerini, büyük bir suç olduğunu bilmediklerini, emareleri hatıra olsun diye aldıklarını, fotoğrafları da hatıra amaçlı çektiğini” söyledi.
Richards Ostroukis’in ise “Kıbrıs’a 3 gün önce geldiğini, etrafı gezmek için KKTC’ye geçtiğini, kapalı Maraş’ı gizemli gördüğü için içeriye girdiğini, büyük suç olduğunu bilmediğini” aktardı.
Vladislaus Filpous’ın ise “Kıbrıs’a 3 gün önce gezmek için geldiğini, KKTC’de araç kiraladıklarını, tarihi yerleri gezmeye karar verdiklerini, Kapalı Maraş’taki uyarı levhalarını görmesine rağmen içeriye girdiklerini, büyük suç olduğunu bilmediğini” belirtti.
20 Nisan’da sanıkların işlemiş oldukları suçla ilgili yazılı dava tebliğlerine, “kabul ederim” diyerek imza attıklarını aktaran Sanık Doğa Tokay, aynı gün sanıkların mahkemeye çıkarılarak teminata bağlanıp, 6 gün hükümsüz tutuklu kalmak üzere merkezi cezaevine yerleştirdiler.
O günden beri hükümsüz tutuklu olan sanıkların sabıkasız olduğunu da aktaran Savcı, meseleyle ilgili toplam 20 emareyi mahkemeye sundu.
Avukat: “Niyetleri askeri bölgeyi deşifre değildi”
Savcının olguları ardından avukat Batur Sağlamer, iddiaları ortaya koydu. Her şeyden önce sanıkların mahkemeden özür dilediğini, ilk andan itibaren polise yardımcı olduklarını ve pişmanlıklarını dile getirdiklerini söyledi. Her 3 sanığın ifadelerinde “özür, af ve pişmanlık” kelimelerinin mevcut olduğunu söyleyen Sağlamer, sanıkların ilk andan beri suçlarını itiraf edip, adaletin erken tecellisine yardımcı olduklarını kaydetti. Avukat, sanıkların genç suçlu olup, hayatlarının baharında 4 gündür lisanını bilmedikleri bir ülkede tıka basa dolu cezaevinde korku, tedirginlik ve endişeli bir şekilde yargılama günlerini beklediklerini ve maddi manevi cezayı alarak özgürlüklerini kavuşmak arayışı içinde olduklarını öne sürdü. Zor şartlarda biriktirdikleri paralarla gezmek için ülkemize geldiklerini ancak hayatlarında unutmayacakları kötü tecrübeyle karşı karşıya geldiklerini söyleyen Avukat Sağlamer, cezaevinde olayın vahametine vardıklarını aktardı. Söz konusu suçların toplumu tedirgin ve tehdit eden ve yaygın suçlardan olmadığına dikkat çeken avukat Sağlamer, bu tür suçlarda ‘niyetin’ önemli olduğuna vurgu yaptı. Sanıkların da niyetinin askeri bölgeyi deşifre olmadığına iddia eden Sağlamer, bunun önemli olduğuna dikkat çekti. Avukat Sağlamer, Kapalı Maraş’ta bekçinin sonları görmesiyle, anlamadıkları bir dilde bağırması sonucu korkuyla kaçarak saklandıklarını ancak art niyetleri olmadığını ileri sürdü. Sanıkların tarihi ve kültüre değer veren, tarihi yerlerden hoşlanan gençler olduğunu, fotoğrafları hatıra amaçlı çektiklerini, diğer emareleri de bunun için aldıklarını ileri süren Sağlamer, sanıkların böyle bir suçun kendilerine zarar vereceği bilincinde olmadıklarını iddia etti. Genç sanıkların bir hata yaptığını, yaptıkları hatadan ders çıkarmak zorunda olduklarını bu nedenle Mahkemenin onlara bir şans vererek, bir daha huzurlarına gelmeyeceklerine dahi söz verdiklerini söyledi.
Yargıç: “Kötü amaç taşımadılar ancak…”
Tarafların hitapları ardından Yargıç Murat Soytaç, davayla ilgili kararını açıkladı. Soytaç, sanıkları kendi ikrarları ve İddia Makamı’nın sunduğu olgu ve emareler ışığında suçlu bulup mahkum ettiğini söyledi. İddia Makamının olgularına atıfta bulunan Savcı Tokay, sanıkların askeri bölgeye girerek, fotoğraflarını çektiğini belirterek, sanıkların askeri bölge olduğunu bilmelerine rağmen içeri girdiklerini, anlayacakları dilde de yazılı olan uyarıcı levhaları gördüklerini belirterek, buna rağmen suçu işlediklerinin anlaşılmakta olduğunu aktardı. Sanıkların turist olmalarının bölgeye bilmedikleri hususunun söz konusu olmadığını aktaran Soyatç, bunların sanıkların aleyhine değerlendirildiğini belirtti. Sanıklar Kaja Wiktoria Mizara ve Richards Ostroukis’in cep telefonlarında çekmiş oldukları fotoğrafların hemen hepsinin Maraş bölgesi görüntülerinden oluşan anı fotoğrafları niteliğinde olduğunu, fotoğraflarda KKTC’yi kötüleyici casusluk amacıyla olgu veya iddia bulunmadığına vurgu yaparak, sanıkların suçu kötü amaçla işlemediklerine vurgu yaptı.
“Polise ve adalete yardımcı oldular”
Sanıkların KKTC’de turist vizesiyle bulunduklarını İddia Makamı’nın da kabul ettiğini aktaran Soytaç, sanıkların kötü amaçla suçu işlemediklerinin ceza takdirinde ayrıca değerlendirdi. Sanıkların ilk andan itibaren polise yardımcı olmaları, gönüllü ifade vermeleri, yazılı dava tebliğinde suçlarını kabul etmeleri ve Mahkemede özür dileyerek, pişmanlıklarını dile getirerek, suçun ortaya çıkarılmasına katkı koymalarının sanıkların lehine olarak değerlendirdi. Sanıkların genç, öğrenci ve sabıkasız olduğunu, KKTC’ye gezmek amacıyla geçmiş olmalarına rağmen böyle bir suçta Mahkeme huzurunda bulunmaktan üzüntü içerisinde olduklarını aktaran Yargıç, sanıkların kişisel durumlarını da lehlerine bir durum olarak dikkate aldı.
7 gün hapis cezası
Yargıç Murat Soytaç, sanıkların işlemiş olduğu 1’inci derecede askeri bölgeye girerek fotoğraf çekmek suçunun 5 yıla kadar hapislik cezası içerdiğini belirterek, suçun vahametine rağmen sanıkların kötü niyet taşımadıklarını aktardı. Sanıkların genç kimseler oluşu, cezalarını dilini bilmedikleri bir ülkede çekeceklerine değinerek, her 3 sanığın da ‘Askeri yasak bölgeye girerek fotoğrafını çekmek’ suçundan 7 gün hapis cezası verildiğini açıkladı.