Kapatalım.. Kurtaralım...Kurtulalım !!!!!
Yaşasın.... Türkiye Cumhuriyeti Devlet yetkilileri nihayet uyandı. Gerekli önlemler aşama aşama alınacaktır kuşkusuz.
Şu Internet denen gavur icadı çok oluyordu artık. Birileri buna dur demeliydi. Rezalet son bulmalıydı. Aksi takdirde yakında gökyüzünden taş yağmaya başlayacaktı.
Zaten ‘gavurlar’ boşuna icat etmedilerdi bu mereti. Her şeyleri planlı programlıydı. Bir oyunları vardı gene. Yavaş yavaş da kendini belli etmeye de başlamıştı zaten.
Başka yollardan ‘bölmeyi’ ve ‘bütünlüğü’ bozmayı başaramayan dış mihraklar sonunda internet belasıyla girmişlerdi ülkeye. Ve nihayet içten içten kemirmeye de başlamışlardı her bir tarafı.
Emin olun ki, bu işin arkasında da ABD ve CIA vardı gene. İnternet minternet ayaklarına, tüm dünyanın kaydını tutuyorlardı merkezde. Politikacaların da, savcıların da, yargıçların da, polisin de, askerin de... Bu kadarcık değil... Adamlar o kadar gaddar ve sinsiydi ki, memurun da, öğrencinin de hatta ve hatta mahalledeki kasap Mehmet’le, bakkal Hasan’ın bile kaydını tutuyorlardı. Zamanı gelir kullanmak gerekir düşüncesiyle.
Birileri “dur” demeliydi artık...”Yeter” demeliydi... Biz zannettiğiniz kadar aptal değiliz demeliydi...
Neydi o rezillik ? Böylesine art niyetli bir buluş olduğu halde, insanlarımız başına oturuyor ve ‘tak tak’, ‘tık-tık’.... O site bu site bu site diyerekten ona buna küfürler, kışkırtmalar v.s.... Neymiş efendim internet dünyaya açılan pencereymiş... Neymiş efendim ? Düşünce özgürlüğüymüş... Neymiş efendim ? İnsan hakkıymış... Neymiş efendim ? Haberleşme özgürlüğüymüş... Daha neler neler...
Hepsi yasaklanmalıydı. Yasaklanmalıydı ki ‘oyun’ bozulsun.
***
Herhalde farkındasınız sizler de.. İnternet denen bu kepazelik yüzünden insanlarımız namus anlayışında da çarpıklıklar görülmeye başlamıştı. Kızlarımızla oğullarımız bile aynı çatı altında yaşamaya başlamışlar, taciz ve tecavüz olayları da artmıştı. Nikahsız beraberlikler de cabası... ‘Öğretmen’ kimdi dersiniz ? Tabii ki internet.. Porno siteleri almaya başlamıştı namusumuzu kontrolüne. Sürükleyip götürüyordu gençliğimizi bilinmezlere doğru. Birşeyler yapılmazsa tüm ülkenin namusu elden gidecekti.
Zaten bu internet meselesinin nerelere gideceği daha taa başından belliydi. Tam da ‘uydular’ konusundaki büyük tehlikenin nasıl önleneceği düşünülürken internet’in de devreye girmesi tuz biber ekmişti.
***
Aslına bakarsanız, sadece internetin değil, uydu yayınlarının da yolunu kesmek için birşeyler düşünmeli. O da çok tehlikeli. Ne gerek var insanların her istediği TV yayınını izlemeye ? Birkaç TV kanalı nelerine yetmez ki ?
Zehirliyorlardı ey ahali... Zehirliyorlardı... Dış mihrakların oyununa geliyorduk az kalsın...
Allahtan ‘büyüklerimiz’ farketttiler tehlikenin büyüklüğünü. Önlemler almaya başladılar nihayet. Ama sınırlı kalmasın sakın. Kapatalım internet’i...Uydu TV yayınlarını da kapatalım... Hatta ve hatta gerekirse, herkesin elinde oyuncak haline gelen telefonları da kapatalım... Bütün zehir bunlar araclığıyla geliyor ülkeye. Bize dünya, dünya halkları, dünya gençliğinden bir hayır gelmez. Bize hayır, gelse gelse sadece kendi kendimizden gelir...