KAPATALIM olsun, bitsin!
Sanayi Odası’nın gecesine katılmıştım.
Orada bir sanayici anlattı…
Türkiye Büyükelçisi, kendilerine, “Türkiye’den elektrik getirirseniz, maliyet yarı yarıya düşer” demiş, yaptıkları sohbette.
Bunun üzerine kararını verdi: “Kıb-Tek’i kapatacaksın…”
***
‘Balık tutmayı öğreniniz’ deniyor ya!
“Daha ucuzu var, Türkiye’den gönderelim”e geliyor iş yine!...
Yani, ‘ÜRETMEYİNİZ’...
Oltayı da kovayı da koyalım bir kenara...
***
Bu sohbeti yaptığımız sanayicinin yalancısıyım elbette...
Eğer doğruysa...
Bir yandan “Enerji Politikası” geliştirmek için çalışmalar sürer…
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nu “kurtarma projesi” açıklanırken…
Bir diğer yandan “Elçilik” eliyle “Elektrik Türkiye’den gelmeli” propagandası yapılıyorsa…
Düşündürücüdür bu…
***
Tüm bunları aklımdan geçerken, ajanstan, Sunat Atun’u okudum:
“Türkiye'den kablo ile elektrik getirilmesi projesi 22-24 ay içerisinde hayata geçirebilir… Şu an elektrikle ilgili en akılcı formül budur” diyor.
Propagandanın “çemberi” genişletiliyor demek ki!..
İyi de bu “proje” nerede?
Kim hazırlamış?
Ne zaman sunulmuş?
Kim sunmuş?
Ve gelen elektriği kim, kaça satacakmış bize?
***
Ve doğrusu, eğer elektrik Türkiye’den gelecekse, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu “kapatılacak” demektir bu!..
Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın kapatıldığı gibi…
Daha öncesinde Sanayi Holding’in kapısına kilit vurulduğu gibi…
Öyle de Türkiye’den daha ucuza et de gelebilir, süt de, hatta ‘hellim’ de…
Ne yapalım yani?
Tümünü kapatalım….
Oturalım…
Sonra da bekleyelim mi?
Bize, bir kez daha “besleme” desinler diye…
***
Bu ‘dükkan’ın kapısındaki tabelayı değişsek, ‘KKTC’ yerine ‘Türkiye’ yazsak olur o halde...
Ne gerek var ‘göstermelik’ bir devlete...