“Durumun vahametini anlamayan bizler, bir süre normal hayatlarımızı yaşamaya devam ettik. Şimdi eldiven maske dahi bulamıyoruz…”

KANAL SİM

Çin’in Wuhan eyaletinde çıktıktan sonra, kısa sürede tüm dünyaya yayılan Coronavirüs (COVID-19) salgınından en ağır yarayı alan ülke olan İtalya’da can kayıpları 7 bin 500’ün üzerine çıktı.

Yaşamını Milano’da sürdüren Türk Avukat Özgün Altop, salgının İtalya’da ilk olarak 30 Ocak’ta 2 Çinli turistte görüldüğünü ve ardından önlemlerin tüm ülkeye yayılarak alındığını söyledi.

Avukat Özgün Altop, Kanal SİM’de Serkan Soyalan’ın sorularını yanıtladı, yaşananları aktardı.

SOYALAN: Tüm dünyayı etkisi altına alan Coronavirüs(COVID-19) salgını ile birlikte İtalya'da gelinen aşamada son durumu nasıl özetlersiniz?

“İtalya’da Coronavirus vakası ilk olarak 30 Ocak’ta Roma’da iki Çinli turistte görüldü. Ardından Lombardia bölgesinde 21 Şubat’ta ilk vaka görüldü ve ertesi gün 60 vakaya çıktı. O günden bugüne hızlıca yayıldı ve bunun yayılmasını durdurmak için de tüm ülke “kırmızı bölge” olarak kabul edilerek, sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Kademeli olarak da getirilen kısıtlamalar arttırıldı. Son gelinen noktada virüsün yayılması için uygulanan önlemlerin yavaş yavaş sonuç verdiği yorumlanıyor. Ancak halen pik noktasına gelinmedi ki Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da 5-6 gün içinde gelineceği açıklandı. Şu aşamada yeni vaka sayısında gerileme gözlemlenmekte”.

SOYALAN: Zaman zaman tedbirlerin geç alındığı yönünde yorumlar yapılıyor. İlk safhada alınan tedbirleri nasıl yorumlarsınız?

“Virüsün ilk yayıldığı yer olan Codogno acilen karantinaya alındı. Dolayısıyla İtalya esasen vakaların en çok görüldüğü yeri kapatarak yayılmasını önleyebileceğini düşündü. Ardından yine vakaların çok olduğu yerler, sırasıyla karantinaya alındı. Ancak semptomları taşımayan çok fazla pozitif vaka vardı. Dolayısıyla yayılmanın önüne geçilemedi. Bir de ilk aşamada vakaların görülmediği yerlerde ekonominin zarar görmemesi için insanları çalışmaya ve işlerine devam etmeye teşvik ettiler. Daha sonra zaten hızlıca bölgesel karantina ve tüm ülkenin karantinaya alınması yoluna gidildi.”

SOYALAN: Bir de bireysel tedbirlere değinmek istiyorum. İtalya'da vatandaşlar bu konuda gerekli bireysel tedbirlerini aldılar mı?

“Virüsten korunmak için izlenmesi gereken yollar (el yıkama, insanlarla 1 metre mesafeyi koruma, vs.) yetkililer tarafından sürekli açıklandı. Ancak durumun vahametini anlamayan bizler, bir süre normal hayatlarımızı yaşamaya devam ettik. Deniz kenarlarına ve parklara gidildi, oralarda toplanıldı. Sokağa çıkma yasağının bu kadar katı yaptırımlara bağlanmadığı zamanlarda da yine spor amaçlı sokağa çıkmaya devam edildi. Zaten şu aşamada, o da yasaklandı. Açıkçası yasaklara uyma hususundaki disiplinin sağlanması zor oldu. Sınırlamalar ağırlaştıkça insanlar daha az evden çıkmaya başladı. Şu an herkeste eldiven ve maske var diyebilirim. Burada da ilk vakalar başladığında dezenfekten jel ve maske bulmak imkansızdı. Halen de maske yok zaten.”

SOYALAN: Yaşanan bu acı sürecin ardından sizce, normalleşme süreci ne zaman yaşanacak?

“Ne zamana kadar karantinada olacağımız şu aşamada pek belli değil. Ülkedeki OHAL gerek görülmesi halinde 31 Temmuz’a kadar uzatılabilecek. Vakaların azalması göz önünde tutularak bölgelere göre sınırlamalar hafifletilecek. Benim görüşüm vakalar azaldıkça “kırmızı bölge”den “sarı bölge”ye geçiş olacağı yönünde.  Tam anlamıyla açılım olmayacaktır, yine tedbirli bir yaklaşım olacaktır. Paskalya’dan sonra belirli bölgelerde belki biraz yumuşama olabilir.”

SOYALAN: İtalya’daki durumu yakından gözlemleyen biri olarak, okuyucularımıza son olarak neler söylemek istersiniz?

“Kesinlikle, evden çıkmamanız gerekmektedir. Bu virüsü kaptığınız zaman semptomlarının sizde nasıl vuku bulacağını yaş ve cinsiyet fark etmeksizin bilmeniz mümkün değil. İleride kalıcı hasarlar bırakabileceği hususunda araştırmalar da var. Dolayısıyla asla evden çıkmamanız ve virüsten saklanmanız gerek. İyileşme süreci de uzun sürebilir. Ya da hiç semptom göstermeksizin de virüsü vücudunuzda barındırabilirsiniz ve farkında olmadan başkalarına bulaştırabilir, onlar da başkalarına bulaştırabilir. O yüzden çok dikkatli olmalıyız.”