Karar
Halkımızda henüz bir kıpırdanma yok.
Kıbrıs sorunundaki çözüm süreci, başlayan müzakereler henüz bir heyecan yaratmadı gibi…
Nedeni belli;
Daha önce yaşanan hayal kırıklıkları…
En son referandumda verilen ‘evet’ oylarına rağmen güneyden gelen ‘hayır’ oyları…
Aradan 10 yıl geçti.
Eğer o zamanki Annan Planı iki tarafça kabul edilseydi şimdiye kadar çok şey düzelebilirdi.
Örneğin Kıbrıslı Rumların her zaman ‘hayır gerekçesi’ olarak ortaya koydukları asker varlığı…
Hatırladığım kadarıyla Annan Planı’nda şimdiye kadar karşılıklı olarak 6000 askerin kalması planlanmıştı. 2018’e kadar bu sayının 3000’e ve ondan sonra da Türk askerinin 650’ye, Yunan askerinin de 950’ye sabitlenmesi yazılıydı.
Türkiye’den gelen göçmenler…
50 bin civarında belirlenmişti sayı ki bu sayı da KKTC’de yaşayan Türkiye kökenlilerin tümünün Ada’da kalması demekti.
Yönetimde ise bakanların üçte biri Kıbrıslı türk olacaktı. Devlet Başkanlığı dönüşümlü olacaktı vs…
***
Müzakereler yeniden başlarken ve süreç henüz devam ederken ortada somut maddeler, uzlaşılar olmadığı için halktan da bir heyecan beklemek zor oluyor.
Ortada rakamlar, yönetim biçimleri, harita olacak ki bu konular üzerinde tartışma yaşansın, yazılsın, çizilsin…
Ben Annan Planı’ndan çok farklı bir Plan beklemiyorum çünkü çok farklı bir Plan uzlaşıyı imkânsız kılabilir.
Böyle bir süreçte güneyde yapılan bir ankette Kıbrıslı Rumlar görüşmelerin başlamasını %67 oranında olumlu bulmuş. 1200 kişi böyle bir yüzde ortaya çıkarmış. Tabii ki bu oranın hepsini de ‘evet’ olarak görmek yanlış olur. Görüşmelerin başlamasını onaylamak başka, sonucu onaylamak başka şeyler ancak yine de ortaya çıkan oran umut verici…
***
Ve bizde durum;
Malum hükümette kriz var.
UBP ve DP-UG yerel seçimlerde işbirliği yapmak için uzlaştılar.
CTP-BG rahatsız. “İşbirliği kurumsallaşırsa hükümetten gideriz” dedi.
Bu akşam CTP-BG Parti Meclisi bu gündemle toplanacak.
Karar alınır mı, alınırsa nasıl bir karar alınır ortada henüz net bir bulgu yok.
Ancak iki partinin işbirliği yapması durumunda CTP-BG’nin zamana oynaması gibi bir şansı yok.
Gerekli yoklamaları yaptırıp hükümetin devam edip etmeyeceği konusunda kararını net olarak ortaya koyması gerekecektir.