Karar vermek kim… Siz kimsiniz?
UBP, hükümet için ‘gezmeye’ çıktı.
Partileri adımladı.
Duyan da kendi başlarına ‘karar verme’ gibi bir yetenekleri var sanacak.
Bilmeyen, inanacak.
***
Kendi parti başkanını seçemeyen parti hükümet kuracak (!)
Sineye çekmekten nefessiz kalmışlar için nasıl da içler acısı bir durum…
***
Tam da ‘demokrasi enkazı’ oldu yaşadıklarımız.
Çünkü çökerttiler demokrasiyi…
İrade yıkılırken izlediler…
O enkazın altında kaldılar adım adım…
Hepimizi, yeninden o enkazın altında bıraktılar…
***
Kendi parti başkanlarını dahi seçemediler ya!
Şimdi ‘Kurultay’ yapıyorlar yeniden…
Ya da…
Şimdi yeniden ‘kurultay’ yapamıyorlar.
Yarış sırasında yarıştan çekilen ya da çektirilen aday yeninden çıkıyor sahneye…
Yarış dışından sahneye itilen aday öylece bakınıyor.
Bir toplumla dalga geçiliyor!
7 bin üye gidecek de yeniden oy mu verecek?
Ne gerek var!
‘Demokrasi Şöleni’ demişler, utanca dönüşmüştü.
Şimdi ‘utanç’ dahi anlatmaya yetmiyor, olup biteni….
***
“İcraat hükümeti” kuracaklarmış.
Size o yetkiyi kim verdi?
Sabaha karşı kapınız çalınmazsa eğer…
Yeni bir talimat gelmezse…
Yeni bir “birlik bütünlük” masalı anlatılmazsa…
Entrikalar, müdahaleler, kokuşmuşluklar arasında dermanınız kalırsa…
Bu ‘oyun’ kim bilir nereye gidecek…
***
“Değerlendireceğiz, kararımızı vereceğiz.”
Ne kadar sığ duruyor o dudaklarda bu cümle!
Siz hangi kararı verdiniz?
Maraş kararı için talimatı Erdoğan verdi, Başçeri aldı.
Siz neredeydiniz?
Partinize başkan seçemediniz siz!
Tam da “figüran” yaptınız, üyenizi, vekilinizi, bakanınızı…
Merkez değil ‘şube’siniz sadece…
Özne değil nesne…
Şimdi “hükümet” kuracaksınız, öyle mi?
***
Fuat bey ne diyor…
Danışman beyefendiler ne buyuruyor…
Reis ne diyor Reis…
İsterseniz Konya Belediye Başkanı’na sorunuz meseleyi…
***
İçiniz dışınız talimat sizin!
“Değerlendireceğiz, kararımızı vereceğiz.”
Ne kadar da “eğreti” bir söz bu!
Karar vermek kim…
Siz kimsiniz?