Karasavva’nın mirası…1
Beş yıl kadar önce Trikomo’dan (şimdiki adıyla Yeni İskele) “kayıp” bir grup Kıbrıslırum’un akibetini araştırmaya başlamıştım.
Karasavva’nın kızı Pepa beni aramış ve konuşmuştuk ve bir süre sonra da Pepa’nın eşi Tasos Yeorgiu’yla, Sevilay Berk’in evinde buluşmuştuk.
Sevilay Berk de bir “kayıp” yakınıydı ve onun annesiyle babası da Trikomo’dan “kayıp”tı… Karasavva ailesi Trikomolu’ydu, Sevilay Berk’in ailesi de Trikomo Pervolyalı’ydı (Bahçalar köyü)…
Tasos Yeorgiu bana “kayıp” kaynanası ve beraberindeki diğer “kayıp” Kıbrıslırumlar’ın olası gömü yeri hakkında bilgi vermişti… Bundan sonra Trikomo’da yaşayan bir Kıbrıslıtürk okurumu aramış ve onunla birlikte bundan tam beş yıl önce yani 2010’da bu olası gömü yerine bakmaya gitmiştik…
Sonra da Kayıplar Komitesi yetkililerine bu yeri göstermek istemiştim ve Kayıplar Komitesi yetkilileriyle bu boş alana giderek onlara dört “kayıp” Kıbrıslırum’un olası gömü yerini göstermiştim… Burada bulunan Karasavva ailesine ait ev 1974’ten sonra yıktırılmıştı…
Burası Trikomo’nun girişinde bulunan Panaya Kilisesi’nin karşısındaydı – aileye ait bir fırın vardı ve ev de fırının karşısındaydı… Fırın olduğu gibi duruyor ve çalıştırılıyordu ancak evin yerinde yeller esiyordu…
Yıktırılan ev Anastasis Karasavva Sitarenos’a aitti… 1974’te o gün hasta olduğu için yataktaydı, eşi Kakullu yanındaydı, kardeşi Lambros oradaydı, Agamemnon Sotiriu ve eşi Maria ile Meletta Dimitriu da bu eve sığınmıştı.
Anlatılanlara göre 17 Ağustos 1974’te Türk tankları köye girdiği zaman Karasavva’nın evinin önünde durmuşlardı – Türk askerlerinin “kılavuzluğu”nu Kıbrıslıtürk mücahitler yapmaktaydı. Evdekilerden evin dışına çıkıp ellerini havaya kaldırmaları istenmişti… Yatakta hasta yatan Karasavva hariç hepsi evin avlusuna çıkıp kollarını havaya kaldırmışlar ancak bir süre sonra yorulup kollarını aşağı indirmişlerdi… Burada vurularak öldürülmüşler ve eve de iki el bombası atılmıştı…
Karasavva bu saldırıdan hasta yatağında yattığı için kurtulmuştu – belki de onun öldüğünü sanıp onu rahat bırakmışlardı… Ancak Karasavva hayatta kalacak ve neler olup bittiğini anlatacaktı… Karasavva tedavi için Lefkoşa’da Türk kesimindeki hastaneye kaldırılacak, 24 Ağustos 1974’te başka yaralı Kıbrıslırumlar’la birlikte Lefkoşa’nın Rum kesimine gönderilecekti… Evde bulunan Lambros da hayatta kalacaktı…
Kayıplar Komitesi’ne bu dört “kayıp” Kıbrıslırum’un olası gömü yerini göstermemizin üstünden üç yıl geçtikten sonra yani 2013’te, Kayıplar Komitesi burada kazı başlatacak ve tam da bize tarif edildiği gibi bu boş alanda üçü kadın, biri erkek olmak üzere, dört “kayıp”tan geride kalanlara ulaşılacaktı… Şimdilerde bu dört “kayıp” şahıs DNA testleriyle kimliklendirilmeyi bekliyor…
28 Haziran 2015 tarihinde, “kayıp” yakını Sevilay Berk, sevgili eşi Mustafa ve opera sanatçısı kızları Beste’yle ve benim eşim Zeki Erkut’la birlikte Trikomolular’ın Anayennisi Futbol Kulübü’nün 75inci kuruluş yıldönümünü kutlamaya gidiyoruz – bizi davet eden, Karasavva’nın damadı Tasos Yeorgiu… Birlikte Aradip köyüne gidiyoruz, buradaki bir salonda Trikomo’dan insanlarla buluşuyoruz, örneğin Sevilay’ın Pervolya – Bahçalar – köyünden komşusu Dimitris Şallis’le buluşuyoruz… Dimitris çok güzel Türkçe konuşuyor ve her zamanki gibi esprili…
Trikomo’nun “kayıp” papazı Papayoakim’in kızlarını görüyoruz, ayaküstü sohbet ediyoruz…
Oturup yapılan konuşmaları dinliyoruz, birlikte yemek yiyoruz… Futbol kulübü Anayennisi, kulübe yıllardır gönüllü olarak hizmet edenleri onore ediyor, onlara plaket veriyor… Çevremizde bir neşe ve mutluluk atmosferi hakim…
DEVAM EDECEK