Birileri sizleri bu kadar çok övüyorsa...
Sizlere övgü düzmeyi, bir ‘görev’ edası ve ‘ciddiyetiyle’ sürdürüyorsa...
Ve bu ‘görevi’ yerine getirdiği haricindeki zamanını da, rakiplerinizi eleştirmek için harcıyorsa...
Ben, ‘durun ve bir daha düşünün o birileriyle ilgili’ derim size.
Çünkü bu kadarı, gerçek olamayacak kadar fazladır!
Ve gerçek anlamda ‘lider’ vasfına sahip olanların, etraflarında bu tür insanlara ihtiyacı yoktur.

***

Tamam, hepimizin beğendiği var, beğenmediği var...
Desteklediği var, desteklemediği var...
Ama bu beğeninin, bu desteğin de bir haddi ve bu desteği beyan etmenin de bir adabı, bir usulü olmaz mı be kardeşim?
Seçim öncesinde aday fanatizmi, artık komik denecek boyutlarda.
Gazetecisinden, köşe yazarından, bürokratından, partilisinden ve biat kültürünü bir meziyet sanan tüm diğerlerinden, rahatsız oluyor herkes artık.
Kargaya bile sümüğü bu kadar tatlı gelmiyordur yahu!

***

Siber...
Akıncı...
Eroğlu...
Özersay...
Ve diğer tüm adaylar...
İnsandırlar en önce, sonra da karşımızda durdukları kimlikleriyle, birer siyasetçi.
Ve ne insanlar mükemmeldir, ne de siyasetçiler.
Ama az, ama çok, hepsinin gerek siyasi anlamda, gerekse insani anlamda artıları da vardır, eksileri de.
Ve de seçimde bu isimlerden birini destekliyor olmanız, ona karşı ‘kör’ ve de ‘sağır’ olmanızı gerektirmiyor!
Bu ‘körlük’ ve ‘sağırlık’ hali, desteğin şanından falan değildir, hani öyle zannedeniniz varsa eğer.
Olsa olsa, ‘padişahım çok yaşa’ diye alkış tuttuklarınızın gönlünü etmeye yarar bu tavırlar..
Onlardan gayrısı da düştüğünüz bu hallere uzaktan bakar ve acı acı gülümser size.
Ha derseniz ki, ‘padişahım beğensin, o bana yeter’, o sizin bileceğiniz iş elbette.
Sizin bileceğiniz iş tabii de, güldürdüğü gibi, korkutuyor da bu biraz bizi, samimi olmak gerekirse.

***

Aydınlanma dönemi filozoflarından Montesquieu, ‘Bir ülkede dalkavukluğun sağladığı çıkar, dürüstlüğün sağladığı çıkardan daha verimli olursa, o ülke batar’ demiş.
Batar mıyız batmaz mıyız, ya da daha ne kadar batabiliriz onu bilemem ama belli ki bizim ülkemizde de dalkavukluğun sağladığı çıkar, dürüstlüğün sağladığı çıkardan daha verimli.
Ve batsak da batmasak da, bu çok tehlikeli.