Kargaşadan Medet Ummak
Kuzey Kıbrıs’ta son haftalarda önemli bir hükümet krizi yaşandı; çözülüp çözülmediği yakında belli olur…
Hükümetin iki ortağının yaşadığı kriz, elbette ülkede genel bir kargaşaya ve geleceği okuyamamağa neden olmuştur. Böyle durumlarda ekonomi ve yurttaş olumsuz etkilenmektedir. Olumlu etkilenen tek taraf da kargaşanın müsebbibleridir. Ancak olumlu etki de saman alevi gibidir, toz duman oturunca manzara belirginleşir. Yani şapka düşer, kel görünür…
Yaşanan kargaşada hedeflenen CTP-BG’yi yıpratmak, parti içinde çalkantı yaratıp parçalamak ve hükümetten ayrılmasını sağlamaktır. Bu hedef de UBP’ye aittir, DP-UG ise UBP’nin senaryosunda rol alıyor… UBP’nin esas amacı, kendi örgütlerini ve üyelerini devşirmeye başlayan DP-UG’yi frenlemek, “ortak hükümet kuralım” diyerek mevcut hükümetten uzaklaştırmaktır. Ondan sonrasının senaryosunu öngörmek ise pek de zor değildir: DP-UG hükümetten ayrılınca, DP-UG’nin muhalefette kalacağı bir hükümette UBP’nin yer alması ve bu kez onların DP-UG’nin örgütlerini ve üyelerini devşirmeye ve hatta UG kanadındaki eski UBP’li milletvekillerini de geri UBP’ye kazanmak…
DP-UG bu senaryo ile siyasi ortamın gerilmesi ve kargaşa olmasını tercih etti çünkü hükümette pek bir varlık gösteremiyor. Gerilen siyasi ortam onun başarısızlığını gizleyebilir, CTP-BG’nin başarılı icraatlarını da engelleyebilir... Bu arada da kargaşa ortamında odağı dağılan yurttaş, siyasetin çarpıklıklarını ve çarpık ilişkilerini de fark edemeyecek…
Son genel seçimlerde yurttaş CTP-BG’ye hükümet olma yetkisini verdi ve bunu CTP-BG’nin sorumlulukla kullanmasını istedi. Yurttaşın beklentisi dürüst, şeffaf ve demokratik, yani adil bir yönetim… İstikrar da gerek… Yani 2009 – 2013 döneminde UBP hükümeti yönetiminde yaşamadıklarını yaşamak istiyordu yurttaş… Eğer yurttaşın beklentisi gerçekleşirse, UBP yerel seçimlerde de tuş olacak… Bu durumu önlemek için kargaşa gerek… DP-UG de UBP’yi ufalamaya çalışıyor, onu da frenlemek gerek… O zaman DP-UG’ye bazma atmak ve onun marifetiyle hükümet krizi yaratmak gerek… UBP böyle bir senaryoyu yazacak yetenekte mi, evet… Onlar için kargaşa yaşamsal iklim, kargaşa senaryoları da ana sermaye…
DP-UG bu senaryoyu okuyacak yetenekte mi, evet ama UG kanadı; ne de olsa UBP’den gelme… DP tarafı okuyamaz ama krizden de medet ummak zorunda… Nasıl olsa kriz yönetimini beceren bir CTP-BG var; sakin ve iç ve dış tahriklere kapılmadan kargaşayı ve krizi yatıştıracak… DP-UG her hal ve karda kazançlı çıkacağını sanarak kargaşayı körüklemeye yöneldi. Halbuki, hükümet gitse de kalsa da mağdur olacak tek taraf vardır, o da DP-UG’dir. Bunun görülmesi için de toz-dumanın oturması gerek; biraz daha zaman gerek…
Bu kargaşadan medet uman bir de sol muhalefet vardı ki o da sol popülizmle yol almaya çalışırken bankete düştüğünü fark edemeyecek durumda…
CTP-BG ne yapıyor? Kısa ve öz ve kestirmeden bir cevap: Startejik Plan… Yani, “nerdeyiz – nereye gitmek istiyoruz – oraya nasıl ulaşacağız” planı; bu planın uygulama sürecindeki strateji ve taktiklerini yazıyor, çiziyor ve uyguluyor. Kargaşadan medet ummak CTP-BG’nin ihtiyacı değil, hükümetteki icraatlarında vites yükseltmiş durumdadır. Dış saldırının içerde yaratacağı tahriklere karşı da sakin ve olgun yanaşarak yatıştıracak yetenektedir. Zamanın kendi lehinde olacağını bilecek durumdadır; ne de olsa stratejik planlama yapmıştır ve aşama - aşama kendi tasarladığı yolda ilerleyecektir.
Dolayısıyla, tahriklerin niteliği ve niceliği geçici bir kargaşanın sebebi olmaktan öte gidemeyecek, CTP-BG kendi yolunda ilerleyecektir.
“İt ürür kervan yürür” demiş şair…