Karmaşa
Bir karmaşadır gidiyor…
Hem de ne karmaşa!..
Bir yanda can korkusu, hemen ardından gelen de özellikle özel sektörde gelir sağlama telaşı, o gelirin sürdürülebilir olması gibi arayışlar…
Hoş, sürecin uzaması durumunda kamuda da maaşların kesintili de olsa ödenip ödenemeyeceği garantisi ne yazık ki yok.
Hem de bizimki gibi bir ülkede…
Gelişmiş ülkelerde “siz sağlığınıza bakın, biz gerisini hallederiz” diyebilecek güçte idareler/bütçe olabilir ama bizim yarınki günümüzü görebilecek bir potansiyelimiz yok ne yazık ki!
Bazı önlemler alınıyor…
Öncelikle virüs salgınıyla ilgili bazı önlemler var…
Sağlıkla ilgili alınan önlemler konusunda tabii ki eleştiriler de oluyor;
“Şu eksik, bu eksik, şunu yanlış yaptılar, bunun böyle olması gerekirdi, geç kaldılar” gibi şikâyet ve eleştiriler yanında salgınla ilgili alınan önlemler konusunda pek de bir itiraz yok gibi duruyor…
Öte yandan tabii ki bu sürecin yani işyerlerinin kapalı olmasının, üretimin durmasının, sokağa çıkma yasaklarının olmasının da önümüzdeki günlerde getireceği ekonomik sorunlar var.
Bunlarla ilgili de bazı önlemler alınmaya çalışılıyor…
Hükümet tarafından açıklanan birinci önlem paketi denen pakette, sadece kamu çalışanlarının öteki ay da eksik de olsa ödenebilmelerine imkân verebilecek bir paket görüntüsü vardı...
Öte yandan salgınla ilgili en önemli görevlerden olan hijyeni sağlamak konusunda çalışmalar yapan belediyelerin ödemelerinin eksik yapılması gibi önlem de paketin içerisine girdi ne yazık ki… Oysa ki yerel yönetimlere aktarılan paranın artırılması gerekirken hem de…
Şimdilerde bankalarla ilgili bazı çalışmalar yapılmaya çalışılıyor… Çeklerin takasa gitmesi/gitmemesi konusunda çelişkili açıklamalar ve uygulamalar oldu. Şimdi çeklerin takas işlemlerinin 30 Haziran’a kadar durdurulduğu söylendi. Böyle olunca da sürdürülmeye çalışılan işlerde duraksama olacağı görülüyor… Sanal alemde ödemelerin yapılabilmesi için de işletmelerin banka hesaplarına para girişinin olması gerekiyor… Bu nasıl olacak, çoğu işletme kapılarına kilit vururken, üretim dururken…
Çeşitli kredi programları açıklanıyor… Şurada şöyle, burada böyle… Sonuçta onlar da vadesi ne olursa olsun, salgının biteceği, üretim/ticaret çarklarının yeniden dönmeye başlayacağı zaman nasıl bir gidişat olabileceğine bağlı… Çok da öngörülebilir bir dönem yok önümüzde…
Ancak çaresizce elbette ki kişiler/işletmeler kredi olanaklarını arayacaklardır.
***
İşte şimdilik de olsa kamunun rahatlığı burada kendini gösteriyor… Hani bazen kamuda özellikle sendikalar söyler ya; “Bizden her ay vergiler kesiliyor, ‘para babaları’ vergi vermiyor, rahatları yerinde, çalışanlar işliyor, onlar geçiniyor” gibi tam böyle olmasa da bu anlama gelen ifadelerle… Bunun gibi zamanlar elbette ki çok istisnai ama en ufak ekonomik çalkantılarda da buna benzer koşuşturmalar, çabalar, ayı, yılı çıkarmanın büyük gayreti, uykusuz geceler hep vardır.
Bütün iş dünyası için söylemiyorum ama çoğunluk olarak ifade edebilirim ki özelin genel durumu böyledir. Eleştirilen özel sektör devletin üzerindeki istihdam yükünü büyük oranda alır. Bir de bu açıdan değerlendirme yapmak gerekir.
Kamunun ve özelin dengeli, eşit koşullarda üretime/hizmete katkı koyması istenen durumdur.
Umarım bu süreçten çıkış çok büyük zararlarla olmaz.