1. HABERLER

  2. HABERLER

  3. Karpaz açıklarında sondaj temmuzda başlıyor
Karpaz açıklarında sondaj temmuzda başlıyor

Karpaz açıklarında sondaj temmuzda başlıyor

 Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Mağusa Körfezi’nde bulunan Karpaz-1 kuyumuzda üç bin 300 metre sondaj derinliğine ulaşacak olan Yavuz, buradaki çalışmalarını yaklaşık 3 ayda tamamlayacak." dedi.

A+A-

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürü Melih Han Bilgin, Doğu Akdeniz'de Yavuz ve Fatih sondaj gemileriyle çalışmaların devam edeceğini belirterek, "Lokasyonun belirlenmesinin ardından Yavuz, temmuz ayının başında sondaja başlayacak.Yaklaşık bin metre su derinliği, üç bin metre sondajla beraber tamamlanacak olan çalışmaların ardından ikinci lokasyona hareket edeceğiz." dedi.

Bilgin, Dilovası'nda bulunan Belde Port Limanı'ndan bugün Akdeniz'e uğurlanacak Yavuz sondaj gemisinin kaptan köşkünde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

Yavuz sondaj gemisinin jeoloji ve jeofizik çalışmalarının sonuçlarına göre sondaj yapacağı lokasyonun daha sonra belirleneceğini ve bu kapsamda Karpaz açıklarında bir lokasyonun değerlendirileceğini söyledi.

Bilgin, bundan sonraki lokasyonlar için de jeoloji ve jeofizik çalışmalarının dikkate alınacağını dile getirerek, "Bizim çalışmalarımızı tamamen bilimsel sonuçlar yönlendiriyor. Yaklaşık 5-6 yıl öncesinde başlatılan sismik çalışmaların sonuçlarını bugün alabiliyoruz. Lokasyonun belirlenmesinin ardından Yavuz, temmuz ayının başında sondaja başlayacak. Yaklaşık bin metre su derinliği, üç bin metre sondajla beraber tamamlanacak olan çalışmaların ardından ikinci lokasyona hareket edeceğiz." diye konuştu.

Yavuz sondaj gemisinde çalışan personelin yüzde 53'ünün Türk olduğunu ifade eden Bilgin, gemide şu anda 150 personel bulunduğunu, sondaj sırasında bu rakamın 180'e çıkacağını ve gemide maksimum 200 personelin çalışabildiğini anlattı.

Bilgin, Yavuz ve Fatih sondaj gemilerinin aynı konseptte olduğuna dikkati çekerek, "Yavuz, Kıbrıs'ın doğusunda, Fatih ise batısında çalışmalarını sürdürecek. Yavuz sondaj gemisi zaten Fatih'in ikizi. İki geminin aynı konseptte olması operasyon, işletme ve idamesinde de kolaylıklar sağlıyor. Bizim her iki gemi için 5 yıllık uzun vadeli planlarımız bulunuyor. Bu iki gemi hem Doğu Akdeniz’de, Karadeniz’de hem de Marmara’da Türkiye’de açık deniz petrol aramacılığına hizmet etmek amacıyla kurumumuz envanterine alındı. Dolayısıyla önümüzde 5 yıllık iş planlarımızı icra ediyoruz." diye konuştu.

"KARŞI TARAFIN NE YAPTIĞIYLA İLGİLENMİYORUZ"

Doğu Akdeniz'le ilgili uluslararası konularla ilgilenmeden Türkiye Cumhuriyeti'nin kendilerine verdiği görevi yerine getirdiklerinin altını çizen Bilgin, şunları kaydetti:

"Gerek Türkiye Cumhuriyeti'nin bize verdiği lisans alanlarında, gerek Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti’nden kurumuza devrolmuş lisans alanlarında çalışmalarımızı yerine getirme konusunda hiçbir tereddütümüz yok. Karşı tarafın ne yaptığıyla da çok fazla ilgilenmiyoruz. (Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Fatih gemisinde çalışanları tutuklama kararına ilişkin) Bize ulaşmış herhangi bir bilgi yok. Bununla ilgili devletimizin ilgili makamları gerekli önlemleri alıyor. Biz başka bir konuyla ilgilenmeden görevimizi yerine getiriyoruz. Dolayısıyla kamuoyu rahat olsun. Hiçbir şeyden etkilenmeden bu görevi yerine getireceğiz."


3 ayda tamamalanacak

 Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 6. nesil ultra derin deniz sondaj gemisi Yavuz'un Akdeniz'deki ilk sondajına doğru yola çıktığını belirterek, "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin Mağusa Körfezi’nde bulunan Karpaz-1 kuyumuzda üç bin 300 metre sondaj derinliğine ulaşacak olan Yavuz, buradaki çalışmalarını yaklaşık 3 ayda tamamlayacak." dedi.

Dönmez, Dilovası'ndaki Belde Limanı'nda düzenlenen Yavuz Sondaj Gemisi Uğurlama Programı'nda yaptığı konuşmada, Fatih sondaj gemisinin ardından Türkiye'nin ikinci gemisiyle ayakları yere sağlam basan planlı bir adım daha ortaya koyduklarını söyledi.

Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki varlığını sorgulayanların hem tarihten hem de hukuktan bihaber olduklarını ifade eden Dönmez, "Biz dün de buradaydık, bugün de buradayız, yarın da yine burada olacağız. Hiçbir güç bu tarihi gerçeği değiştiremez." diye konuştu.

Dönmez, Türkiye'nin hem kendi kıta sahanlığında hem de KKTC'nin Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına (TPAO) verdiği ruhsat alanlarında çalışmalarını aralıksız sürdüreceğini vurguladı.

Türkiye'nin kıta sahanlığıyla ilgili tutumunu açık bir şekilde ortaya koyduğunu ve Birleşmiş Milletler nezdinde kayda geçirdiğini kaydeden Dönmez, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Güney Kıbrıs Rum kesiminin bölge ülkeleriyle yaptığı tek yanlı, Türkiye ve KKTC’nin haklarını gasp etmeye çalışan anlaşmalarının hukuken hiçbir geçerliliği olmadığını ilettik. Bir kez daha ifade edelim ki, Güney Kıbrıs Rum kesimi adanın tamamını ilgilendiren hiçbir konuda karar alamaz, hatta söz sahibi bile olamaz. Ayrıca bölge dışı aktörlerin, kendilerini uluslararası mahkeme ya da karar verici merci yerine koyarak bölgenin sınırlarını belirleme çalışmalarını da hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Akdeniz’de ülkemizin ve KKTC’nin meşru haklarını sonuna kadar savunacağız. Kendi meşru haklarımızdan kaynaklanan sondaj faaliyetlerimize aralıksız devam edeceğiz. Yavuz da milletimizin bu kararlılığını tüm dünyaya bir kere daha gösterecek. Barbaros, Oruç Reis, Fatih ve Yavuz denizlerimizdeki tam bağımsızlığımızın adıdır, Türkiye’nin hidrokarbon faaliyetlerinde kendi öz yeterliliği, gücü ve kabiliyetidir. Denizlerimizde petrol ve doğal gaz neredeyse Fatih ve Yavuz orada olacak. Gün gelecek Akdeniz’de, gün gelecek Karadeniz’de."

"KAYNAKLAR ADİL PAYLAŞILMALI"

Dönmez, Türkiye'nin hiçbir zaman tek taraflı, merkeze kendisini koyup çevreyi yok sayan ve kendi çıkarlarına "aç gözlülükle" ulaşmaya çalışan bir anlayışta olmadığını ve bölgede istikrarı desteklediğini vurguladı.

Türkiye'nin, adanın kaynaklarının her zaman adil paylaşım esasına göre pay edilmesini savunduğunun altını çizen Dönmez, "Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) adanın tamamına ilişkin hukuksuz kararlarına meşruiyet kazandırmak ve taraftar toplamak için bölge dışı aktörlerin ya da AB’nin arkasına sığınması kendi acziyetini ve düştüğü durumun vahametini göstermektedir. Doğu Akdeniz’de en büyük kıyı şeridine sahip Türkiye’nin ve Kıbrıslı kardeşlerimizin dışarıda kaldığı her denklem başarısızlığa mahkumdur, geleceği muallaktır, sonu hüsrandır. Buradan özellikle, GKRY ile ortaklık kuran bazı bölge dışı aktörleri de bir kez daha uyarıyoruz. Sonu olmayan ve hiçbir sonuca ulaşamayacak olan illüzyonların peşine düşmeyin. Hukuksuz planların parçası olmayın." uyarısında bulundu.

"GALATA KULESİ’NDEN 36 METRE DAHA UZUN"

Dönmez, Türkiye'nin bu alandaki yürüyüşünün sonunda müjdeli haberler alacağını belirterek, Yavuz sondaj gemisinin özelliklerini şöyle anlattı:

"6. nesil ultra derin deniz sondaj gemimiz Yavuz, yaklaşık 230 metre uzunluğa ve 36 metre genişliğe sahip. Sondaj kulesinin yüksekliği deniz seviyesinden yaklaşık 103 metre. Yani Galata Kulesi’nden yaklaşık 36 metre daha uzun. Gemimiz 12 bin 200 metre derinliğe kadar çok yüksek basınç altında dahi sondaj yapabiliyor. Dinamik Pozisyonlama sistemiyle 6 metreye ulaşan dalgalarda dahi sondaja devam edebiliyor. Gemimiz çift kuleli tasarımla hem asıl hem yardımcı işlerin yapılabildiği eş zamanlı operasyona imkan sağlıyor. Her iki kuleyi de sondaj ekipmanlarıyla donattık. Böylece operasyon gücümüzü ikiye katladık."

Yapılacak bütün operasyonların uluslararası kural ve düzenlemelere göre gerçekleştirileceğini ifade eden Dönmez, şunları kaydetti:

"İş güvenliği standartlarımız en üst düzeyde olacak. Sondaj esnasında çevreye, deniz yaşamına ve canlılara hiçbir zarar vermeyen çevre dostu bir teknoloji kullanacağız. Teknik ve teknolojik üstünlüğünün yanı sıra Fatih gemimizden edindiğimiz 'know how'ın katkısı ve uluslararası eğitim ve iş becerisine sahip mühendislerimizin özverisi sayesinde Yavuz daha büyük bir özgüvenle denizlere açılmaya tam anlamıyla hazır. KKTC'nin Magosa Körfezi’nde bulunan Karpaz-1 kuyumuzda 3 bin 300 metre sondaj derinliğine ulaşacak olan Yavuz, buradaki çalışmalarını yaklaşık 3 ayda tamamlayacak. Türk ve yabancı yaklaşık 140 personelimiz sondaj boyunca emeklerini ve bilgilerini milletimizin geleceği için ortaya koyacak."

Konuşmasını TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TPAO personeli ve KKTC'ye teşekkür ederek sonlandıran Dönmez, daha sonra alanda bulunan yetkililerle Yavuz sondaj gemisini uğurladı.

TCG FATİH FIRKATEYNİ EŞLİK EDECEK

Türkiye'nin "Milli Enerji ve Maden Politikası" kapsamında, denizlerdeki arama ve sondaj faaliyetlerinin artırılması amacıyla TPAO tarafından satın alınan Yavuz'a Akdeniz'deki seyri sırasında TCG Fatih Fırkateyni eşlik edecek.

Dünya genelinde bu konseptteki 16 gemiden biri olma özelliğini taşıyan Yavuz'da spor ve sinema salonu, dinlenme odaları bulunuyor. Gemide tam zamanlı bir doktorun görev aldığı 4 yataklı mini bir hastane yer alıyor.

Maksimum yatak kapasitesi 210 olan Yavuz'da çalışan Türk personeller genellikle 21 günlük çalışmanın ardından bir haftalık süreyle eve dönüyor. Yabancı personeller ise 28 günde bir izin kullanabiliyor.

Yapımı 2011'de tamamlanan Yavuz, daha önce Tanzanya, Kenya, Malezya ve Filipinler başta olmak üzere farklı ülkelerde görev aldı.


"Müjdeli haber bekliyoruz"

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin bölgede kendi çıkarlarıyla beraber Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) çıkarlarını da savunmayı sürdüreceğini belirterek, "Bugün uğurlama törenini gerçekleştirdiğimiz Yavuz gemisi, Türkiye'nin bu kararlılığının en somut, en net ifadesidir. İnşallah yakın bir zamanda hem şu an bölgede bulunan Fatih gemimizden, hem de Yavuz gemimizden müjdeli haberler alacağımıza inanıyorum." ifadesini kullandı.

Erdoğan, Dilovası'ndaki Belde Limanı'nda düzenlenen Yavuz Sondaj Gemisi Uğurlama Programı'nın açılışına yazılı bir mesaj gönderdi.

Mesajında, bugün Doğu Akdeniz'e uğurlanan Yavuz gemisine ve mürettabatına üstlendikleri tarihi görevde başarılar dileyen Erdoğan, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarında diğer kıyıdaş devletler kadar KKTC'nin de hak ve menfaatleri olduğunu belirtti.

Erdoğan, uluslararası hukuktan doğan bu hakların korunmasının garantör üç ülkeden biri olan Türkiye'nin de öncelikli görevi olduğuna işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da kendi çıkarlarıyla beraber Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin de çıkarlarını savunmayı sürdürecektir. Bugün uğurlama törenini gerçekleştirdiğimiz Yavuz gemisi, Türkiye'nin bu kararlılığının en somut, en net ifadesidir. İnşallah yakın bir zamanda hem şu an bölgede bulunan Fatih gemimizden, hem de Yavuz gemimizden müjdeli haberler alacağımıza inanıyorum. Bu düşüncelerle, Yavuz gemimizin pruvası neta, dümeni viya, rüzgarı da kolayına olsun diyerek, selam ve muhabbetlerimi iletiyorum. Yolunuz, bahtınız açık olsun."

Bu haber toplam 2460 defa okunmuştur
İlgili Haberler