Sezonu geç açan, teknik direktörünü takımın başına geç getiren, hazırlık kampı yapamayan Değirmenlik, dün hazırlık dönemini çok iyi geçiren, transferlerini istediği gibi yapan, teknik patronunu tüm kulüplerden önce takımın başına getiren ve bu sezon şampiyonlukta iddialı Yenicami ile karşılaştı.

Oynanan futbola baktığımda, iki takım arasında çok da büyük fark olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Sadece kadro derinliğinden söz edebiliriz o kadar. Demek oluyor ki, ne kadar para harcarsanız harcayın, futbol oynamak için en ideal şartları yaratın, ülke futbolunun gerçekleri değişmiyor.
Şimdi soruyorum size:
Özellikle ilk yarıda, iki takım arasında ne fark gördünüz?
Harcanan onca para ve zamanın karşılığı, oynanan futboldan memnun musunuz?
Yabancı futbolcuları dışarı alın, izlediğiniz futbol sizi tatmin ediyor mu?
Demek ki kulüp ruhu ve kulüp aşkının olmadığı bir ligte, ne kadar para harcarsanız harcayın bunu sağlamanız olası değildir.

Kısacası ülke futbolunun tamamen revizyondan geçmesi kaçınılmaz bir gerekliliktir. Her sezon aynı nakaratı izlemekten bıktık. Artık daha zevkli ve daha kaliteli maçlar izlemek istiyoruz.

Dünkü karşılaşmada özellikle ilk yarıda oynanan futboldan sıkıldık. Bir an önce bitse de bu işkenceden kurtulsak diye konuşuyorduk. İkinci devre tempo ve pozisyon bakımından biraz daha hareketliydi.

Değirmenlik, özellikle ilk devre çok iyi mücadele etti. 8’nci dakikada öne geçmesine rağmen bunu koruyamadı ve ilk devreyi eşitlikle tamamladı. İkinci devrede, kadroların gücü ortaya çıkınca, dengeler bozuldu ve karşılaşmadan mağlup ayrılmak zorunda kaldı.

Değirmenlik bu kadrosu ile buraya kadar. Kadro derinliğin ve kaliteli oyuncu sayın az. Güçlü kadrolar karşısında gücünün yettiği kadar direnebilirsin. Devre arasında yapılabilecek birkaç takviye ile takım iyi bir noktaya gelebilir. Çünkü oyuncular mağlup durumda olmalarına rağmen, oyun disiplininden kopmadan canlarını dişine takarak oynuyorlar. Bu da takım olmanın en önemli unsurudur.

Yenicami sezon başından beridir oyuna ikinci devre ağırlığını koyuyor. Oyunun ilk devrelerinde bekleneni veremeyen Yenicami, ikinci devre yaptığı değişikliklerle oyuna ağırlığını koyup maçı leyhine çevirmesini beceriyor.

Kadro derinliği iyi olan takımlardan birtanesi. Dünkü maçta da, ikinci devrenin hemen başında yaptığı değişiklikler işe yaradı ve arka arkaya attığı gollerle mağlup duruma düştüğü karşılaşmadan galip ayrılmasını bildi.

İkinci devrenin başında Moses ve Hascan’ın oyuna girmesi ile sağ kanadı çok iyi kullandılar. Özellikle Moses'ın getirdiği toplar Değirmenlik kalesinde tehlikeler yarattı. Sayısız pozisyon bulmalarına rağmen cömertçe harcadılar. Tabii, Moses'ın sağ kanattaki hareketliliği, ilk devrede zorluklar yaşayan Hüseyin Sadıklar’ın işini de kolaylaştırmış oldu.

Futbol aslında çok basit bir oyundur. Yeter ki ayağınızda fazla top tutumayıp, gereksiz yere çalım atmayın. Eğer gerektiğinde fazla top tutar, gereksiz çalım atarsanız, hem kendinizi fazla yorarsınız hem de sakatlanma riskini artırırsınız.

Yenicami’de gereğinden fazla topu ayağında tutan oyuncu sayısı oldukça fazla. Ne zaman tek top oynamayı tercih ediyorlar, o zaman rakibe üstünlük sağlıyorlar.
Dün Tansel topla gereğinden fazla oynayanlardandı. Moses de öyle. Gereksiz çalımlar ve top kayıpları yaptılar. Bence artık Tansel’in eski formuna kavuşması lazım. Kendini oyuna daha çok sokmalı ve gol noktalarında etkili olmalıdır.

Erbay, Halil, Ünal, Adil ve Hüseyin Sadıklar iyi mücadele etti. Sadıklar’ın takıma girmesi ile hem savunma hattı sağlamlaştı, hem de takım rahatladı. Sadıklar iyi ve modern bir sağ bektir. Ayrıca John ve Moses ikilisi, John- Daniel ikilisinden daha iyi.

Yenicami bu kadrosu ile ligi sonuna kadar götürebilir. Ancak oyun kurgusunu artık oturtmalıdır. Her hafta farklı kadro ile bu iş olmaz. Futbolcular da artık birbirlerinin özelliklerini iyi tanımalı ve oyun içerisinde asgari hatalarla sonuca gitmelidirler.