Kartal Kötü Günlerine Dönemez
Beş yıl önce Yenicami kulübünün kapısına kilit vurma noktasına gelindiğini çok iyi anımsıyorum. Bu kötü günlerin ardından, kulübe sahip çıkan değerli kişiler, kısa sürede kulübü hak ettiği noktaya getirmişlerdir. Yenicami’yi hak ettiği noktaya getiren, alt yapılarını oluşturan, akademiyi kuran ve Kıbrıs Türk futboluna yön verme noktasında öncülük yapmayı kendilerine hedef seçen bu oluşum, ne yazık ki son günlerde yaşanan belirsizlik nedeni ile ortadan kalkmasına gelmiştir. Şunu belirtmek isterim ki Yenicami’nin tekrardan eski kötü günlerine dönmesine gönlüm razı değildir.
Kıbrıs Türklerinin milli mücadele tarihinde önemli bir misyon üstlenen Yenicami Kulübü, son beş yılda gerek yönetimsel, gerek takımsan ve gerekse taraftarın toparlanması konusunda beklenen, istenilen ve arzulanan düzeye gelmiştir. Bu noktaya gelirken, elbette ki bütün bunlar, çalışkan ve öngörülü bir yönetim sayesinde olmuştur.
Önceleri Ahmet Küçük başkanlığında oluşan yönetim, önemli projelere imza atmış oldu. Daha sonra bayrağı devralan Kaan Kaner ve ekibi çok daha güzel projelere imza atarak, hem kurumsal ve hem de sportif başarıya imza atmışlardır.
Kaan Kaner başkalığındaki yönetimin, sezon başında yapılan transferlere bakıldığında, lig şampiyonluğunu hedefleyen bir düşüncenin hakim olduğunu görüyoruz. Ancak sezona kötü başlayınca istenilen hedef gerçekleşmemiş oldu. Buna rağmen beklenen hedefe ulaşılamasa da sezonun ikinci sırada tamamlayıp Kıbrıs Kupasının kazanmanın mutluluğunu yaşamış oldular.
Her zaman söylediğim bir gerçek vardır. Bu ülkede sportif başarıyı yakalamak, yönetimlerinin ortaya koyacağı maddi ve manevi fedakarlıklarla elde edilir. Bu olanak teknik heyete ve futbolculara sağlanmazsa başarının yakalaması mümkün değildir.
Yenicami sezona umutlu girmesine rağmen, yönetimde olan kopukluklar nedeni ile, çok iyi çalışamadı. Sezon başındaki heyecan ve özveri devre arsında yok oldu. Kaan başkanın özel işleri nedeni ile kulüple ilgilenememesi, yönetim toplantılarının aksamasına neden oldu. Son dört yılda yapılan görkemli toplantılar, ne yazık başkanın olmaması nedeni ile yapılamadı. Buna rağmen takım lig’de kopmadı ve kupan şampiyonu oldu. Tabii burada en büyük görev hakkını vermek lazım, Abdullah Uluçhan’ın oldu. Bu belirsizlikte bile takımı bırakmadı ve her şeyi ile ilgilendi.
Bu olumsuzluklara rağmen sporseverle dıştan baktığı zaman, olumsuzluğun pek farkına varmadılar. Çünkü takım başarılı sonuçlarla yoluna devam ediyordu. Fakat ne yazık ki sezon bitip Kupa vitrine konduktan sonra huzursuzluk gün ışığına çıktı.
Abdullah Uluçhan’ın istifası, gerçeklerin ortaya çıkmasına neden oldu. Son altı aydır takımın yüzde seksen masraflarını karşılayan, futbolcuların problemleri ile teke tek ilgilenen, taraftarı organize eden, kısacası Yenicami’ye büyük katkılar yapan ve sezon bitene kadar desteğini takımdan esirgemeyen Abdullah Uluçhan’ın istifası, düşünülmesi gereken önemli bir mesajdır.
Bir kere bu kulüp eski günlerine geri dönemez. O nedenle Kaan Kaner, bir an önce atacağı adımı belirlemelidir. İşleri nedeni ile kulüple ilgilenemeyecek bir durum söz konusuysa, derhal genel kurul gündemini belirlemelidir.
Kulüplerin birçoğu teknik adamını belirleme çalışmalarını başlattı. Transfer komitelerini oluşturup transfer politikalarını belirlemeye çalışırlarken, yenicami bundan uzak kalmamalı. Dolayısıyla, önce bu belirsizliği ortadan kalkması gerekiyor. Kaan başkan bir an önce kararını vermelidir. Devam etmeyi düşünüyorsa, yönetimini tekrardan oluşturması gerekiyor. Yok eğer devam etmeyecekse bir an önce camianın önünü açmalıdır.
Şunu açık kalplilikle belirtmek istiyorum. Her ne oluşum olursa olsun Abdullah Uluçhan’ın bu takımın yönetiminde mutlaka olması gerekiyor. Futboldan anlayan, sporcularla diyalogu çok iyi olan, maddi ve manevi emeğini acımayan, ama en önemlisi yenicami sevdasını yüreğinde taşıyan bir kişinin bu camiadan uzak kalmasına asla gönlüm razı değildir.
Beş yıldır kulübün yönetimlerinde görev alan herkesin bu camiayı önemli bir noktaya getirdiğini çok iyi biliyorum. Herkes elinden gelenini en iyisini yapmaya çalışmıştır. Kaan Kaner’in yaptığı hizmet ve katkılar da asla küçümsenemez. Ama eğer kulüple eskisi gibi ilgilenemeyecekse bir süreliğine başkanlıktan ayrılması en sağlıklı karar olacaktır. Başkan olmasa bile yönetimde görev alıp hizmet etmesinde bir sakınca yoktur sanırım. Bu noktada herkes elini vicdanına koymalı. Bu kulüp beş yıl önce neredeydi, şu an nerededir. Tekrardan geriye gitmesine hiçbir Yenicamili razı değildir.
Elbette ki bu noktaya kolay gelinmedi. Kulübün restorasyonundan tutun da, alt yapılar, akademi, takım kadrosu, Yusuf kaptan antrenman sahası, kazanılan Kıbrıs Kupası ile önemli yol kat edilmiştir. Bu noktadan sonra kimse kulübü geriye eski kötü günlerine götüremez. Bunca emek ve kazanım boşa gidemez. Ne Kaan Kaner’lerin, ne Abdullah Uluçhan’ların, ne Kahvecilerin, ne Necipoğulları’nın, ne Bullici’lerin, ne Avcan’ların, ne Hulisi’lerin, ne Ahmet Küçük’lerin ve daha adını saymadığım birçok kulübe hizmet eden kişilerin, bu camiayı geriye götürme hakkı yoktur.
Bu sorumluluk hepinizindir camianıza sahip çıkacaksınız. Aksi takdirde bu kez gerçekten kulübün kapısına kilit vurulur.