1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Kartalkaya’da kayak tatili
Kartalkaya’da kayak tatili

Kartalkaya’da kayak tatili

Kış turizminin en gözde tatil şekli kuşkusuz kayak tatilleridir.

A+A-

Burçin Aybars

Kış turizminin en gözde tatil şekli kuşkusuz kayak tatilleridir. Ülkemiz insanının geçmiş yıllarda pek alışkın olmadığı fakat son dönemlerde gerek Kıbrıs’ın güneyi, gerekse Türkiye ve diğer ülkelerde tercih etmeye başladığı bu tatil-eğlence modelinden bahsetmek istiyorum.

Eşimin 18 yıllık kayak tecrübelerinden de istinaden benim geçen yıl ilk, eşimin de 15 yıldır hemen her sezon gittiği Kartalkaya Kayak Merkezi’ni bu yıl yine ziyaret ettik. Karadeniz Bölgesi’nde yer alan Bolu’ya bağlı Kartalkaya Kayak Merkezi’nin 2.042 metre yüksekliğindeki Grand Kartal Otel’de 6 günlük bir tatil yaptık. Ankara’ya 2 buçuk saat, İstanbul’a ise 3 saat mesafede olan bölgedeki otellerin haftasonları doluluk oranı yüzde 100’e ulaşıyor. Kayakçıların uğrak merkezlerinden biri olan tesiste başta Türkiye olmak üzere Avrupalı turistleri de görmek mümkün.

 

KAYAK SPORUNA NASIL BAŞLANILIR?

Kayak ve snowboard doğru eğitimciler tarafından sporcuya temelden öğretilmesi gereken, doğru biçimde öğrenildiğinde ise güvenli ve eğlenceli bir spor dalıdırlar. Kartalkaya Kayak Merkezi’nde toplam beş adet otel bulunuyor. Her otel misafirlerinin doğru kayak eğitimlerini alabilmeleri için ülkenin en tecrübeli kayak ve snowboardcularını ekiplerine dahil edip saatlik kurslarla sporcu adaylarının yetişmelerini sağlıyor.

Geçtiğimiz yıl ilk kez eğitimini aldığım sporda eşimin yakın arkadaşları olan kayak eğitmenleri profesyonel denilebilecek şekilde güvenliği ön plana alarak sporu öğretiyorlar. Titiz ve anlaşılabilir şekilde verilen eğitim, sporcu adayının endişelenmemesini sağlayarak daha rahat ve konforlu bir öğrenme süreci sağlıyor. Özellikle kendilerini geliştirmek isteyen kayak tutkunlarının seçeceği oteli güvenilen hocalara göre yapmaları dikkatlerden kaçmıyor.

bur1.jpg

GİYSİ VE EKİPMAN…

Kayak ve snowboard sporlarında ekipman seçimi güvenlik ve konfor açısından çok önemli. Tesiste bulunan 15’e yakın kayak pisti kimi zaman dik yokuşlar ve kötü hava şartlarından dolayı kayakçıya zor anlar yaşatabiliyor. Bu yüzden tüm malzemelerin uzman kişiler tarafından seçilerek yeni kayakçının kullanımına sunulması şart koşuluyor.

Kayak sporundaki en önemli malzemeler kuşkusuz kayak ve ayakkabılarıdır. Dik pozisyonda tutulan kayakların, yerden sporcunun çene hizasına gelmesi malzemenin sporcuya uygun olduğunu gösteriyor. Kayağa monte edilecek ayakkabı da sporcunun ayak numarasına göre seçiliyor. Oldukça ağır ve detaylı mekanizmaya sahip ayakkabıyı bir kişinin yardımı ile giymek hata payını azaltarak güvenliği artırıyor. Bu iki malzeme seçildikten sonra sıra güvenlik açısından en önemli noktaya geliyor. Sporcunun tecrübesi, boyu ve ağırlığına göre ayakkabı ve kayak arasında bağlantı hassas bir düzenek ile profesyonel bir teknisyen tarafından ayarlanıyor. Burdaki esas amaç, bir kaza anında sporcunun sakatlanmaması için kayakların ayaktan ayrılabilmesi. Yeni başlayanlarda küçük kazalar olağan olduğu için bu ayar oldukça hassas bir konuma getiriliyor ki en yavaş bir düşme anında bile kayaklar ayaklardan ayrılıyor ve burkulma ve benzeri sorunlar yaşanmıyor. Kayakların kiralanması ve tüm bu ayarlamaların yapılması otellerin kayak odalarındaki görevliler tarafından özenle yapılıp kayakçı adaylarına büyük kolaylıklar sağlanıyor.

Kayak donanımı açısından bir diğer konu ise giyim… En az kayaklar kadar önemli olan giyim konusunda yeni sporcu yine bir uzman tarafından yönlendirilmelidir. Hava şartları, esnek hareket edebilmek ve terlemeden sporu uygulamak giyim seçiminin en öndeki kriterlerini oluşturuyor. Kayak giysileri tamamen termal özelliklerinde olmalı. Giysiler derken sadece mont ve pantolondan bahsetmiyorum tabii, doğru seçilen termal çorap, termal içlikler, boyunluk, kar maskesi, eldivenler ve kar gözlüğü bu sporun olmazsa olmazları. Acemilik safhasını atlatmış olan kayakçılar kendi kıyafet ve ekipmanlarını satın almayı seçerken yeni başlayanlar tüm malzemeyi kiralamayı tercih ediyor. Nerdeyse her kayak otelinde tüm bu ekipmanları satan mağazalar bulmak mümkün. Mağazalardaki deneyimli görevliler sizin için en iyi malzemeleri bulabilmenize yardımcı olmaktan çekinmiyor.

 

ŞİMDİ SIRA PİSTLERE ÇIKMAKTA!

Eğitimimizi aldık, ekipmanlarımız da tamam. Sabah odamızdan çıkıp asansörle kayak odasına indik. Orada bize ait dolaptan ekipmanlarımızı alıp hazırlığımıza başlıyoruz. Her ihtimale karşı kayak hocamız otelin kayak odasından pistlere kadar bizi yakından gözlemleyerek eşlik ediyor. Otelden kayarak ayrıldıktan sonra telesiyeje binmek için sıraya giriyoruz. Sıra gelince bize otel tarafından verilen ski-pass kartlarımızı turnikeye okutarak telesiyeje binip zirvenin yolunu tutuyoruz. Pistler tamamen otellerin ortak kullanım alanı olarak işletiliyor. Beş ayrı otelin iki ayrı pistler bölgesi var. Bizim konakladığımız otele ait pist sayısı 15’i buluyor. Zorluk derecelerine göre pistler mavi pist (kolay), kırmızı pist (orta) ve siyah pist (zor) olarak kategorilere ayrılıyor.  Her pistin da ayrı bir özel isminin olması dikkatlerden kaçmıyor.

Telesiyejde dağın tepesine doğru ilerlerken Köroğlu Dağları’nın manzarası göz kamaştırıyor. Bir yandan esen soğuk rüzgarlar eşliğinde beyaza bürünmüş ağaçlar, kafelerden duyulan müzikler ve aşağıda kayak yapan insanları izlemek büyük keyif veriyor. Kayak yapan insanlar arasında en ilginçleri 2-3 yaşlarında çocuklar… Kayak merağı olan aileler 2-3 yaşına gelmiş çocuklarına bu sporu öğretmek için büyük çaba sarfettiklerini görmek oldukça dikkatimi çekiyor. Kayak hocaları da eğitim için en ideal yaşın 3 olduğunu, çocukların boy ve kilolarından dolayı büyüklere göre daha kolay öğrendiklerini söylüyorlar.

Telesiyejden inip bir başka tepenin yolunu tutuyoruz. Tabii o yükseklik ve yokuşun dikliği beni endişelendirse de hocamın öğrettiklerini uygulayınca güvenli bir şekilde karşı tepeye ulaşıyoruz. Ardından teleski denilen ters “T” harfine benzeyen araçlarla daha da yukarıya çıkıyoruz. Bölgenin zirvesine geldik, 2.225 metrede hava daha soğuk ve oldukça rüzgarlı. Mavi pistte oluşumuz ve eğimin fazla olmaması beni biraz rahatlatıyor. Pistte 2 yaşından 70’li yaşlara kadar kayakçılar var… Hava güzelse kimileri karlara yaslanıp manzaranın tadını çıkarırken kimi adrenalin tutkunları ise kendi hız denemelerini yapıyor.

Gün boyunca kayak yapmak, hele de tecrübemizin arttığını hissetmek keyfimizi yükseltiyor. Hava şartları da oldukça değişken… Kimi gün yoğun kar yağışı varken kimi gün de yağmur yağıp pistlerde kaymayı zorlaştırıyor. Bu yılki tatilimizde fırtına ve yağmur iki günümüzü otelde geçirmemize neden oldu. Rüzgar en büyük problemlerden biri. Tercih ettiğiniz giysilerinizi ‘ekonomik’ düşünerek ucuz kıyafet almışsanız kesinlikle soğuğun içinize işlediğini hissedebiliyorsunuz…

bur2.jpg

OTEL VE DİĞER HİZMETLERİ…

Tamamen kayakçıların konforu için düzenlenmiş otellerin hepsi bu spor için tam donanımlı. Kartalkaya Bölgesi’nde ilk olarak 1978 yılında bir girişimci tarafından açılan Kartal Otel, kısa sürede kayakçıların gözde mekanı haline gelmiş… Ardından 4 otel daha inşa edilerek bölgeye ziyaretçi sayısı artırılmış. Otellerde standart beş yıldızlı bir otelin verdiği hizmetlerin bir çoğu mevcut. Tatil paketleri genellikle herşey dahil şeklinde pazarlanıyor. Spa, vücut geliştirme, oyun salonları ziyaretçilerin özellikle akşamları ilgi odağı oluyor. Kapalı yüzme havuzunda sıcak suda günün yorgunluğunu atarken camdan karlı dağ manzarasını izleyebiliyorsunuz. Otelin sunduğu lezzetler ise tartışılmaz. Şefleri ile ünlü Bolu mutfağının tatları günde üç öğün yemeğin yanında ara öğün, şarap, salep ve çorba saatleri gününüzü renklendiriyor.

Biraz adrenalin seviyorsanız, klişe tatil kavramlarından sıkılmışsanız kesinlikle bir kayak tatili planı yapmalısınız. Kayak görüldüğü kadar zor ve riskli bir spor değil, aksine sizin onu keşfetmenizi bekleyen herkesin yapabileceği bir spor dalı.

Bu haber toplam 4513 defa okunmuştur
Etiketler :
Adres Kıbrıs 359 Sayısı

Adres Kıbrıs 359 Sayısı