1. YAZARLAR

  2. Serhat İncirli

  3. Kasetteki görüntüler Muharrem beye ait mi?
Serhat İncirli

Serhat İncirli

Kasetteki görüntüler Muharrem beye ait mi?

A+A-

Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimlerine, kaset görüntüleri, rüşvet, soysuzluk, yolsuzluk iddiaları damga vuruyor!

-*-*-

Tayyip Erdoğan ve çevresindeki çok önemli isimlerin ciddi rüşvetler aldığı iddia ediliyor…

Berat Albayrak’tan, Binali Yıldırım’ın oğluna kadar bir çok isimle ilgili bel altı çıkışlar dikkat çekiyor!

-*-*-

Ve bence çok ani bir kararla dün Muharrem İnce cumhurbaşkanlığı adaylığından çekildi!

4 adaydan biri olan İnce neden çekildi?

-*-*-

45 gündür kendisi ile ilgili söylentilerden bahsetti…

Saray’dan para aldığı iddia ediliyordu…

Karısının lüks aracından söz ediliyordu…

Erdoğan’ın çok yakını olan bir inşaat baronunun bacanağı olduğu yazılıyordu…

Rüşvet aldığı öne sürülmekteydi…

Oğlu adına paradan bahsediliyordu…

Son olarak da bir porno kaseti piyasaya sürüldü…

-*-*-

Dün saat 14.00 sularında çıktı kameraların karşısına ve “Seks kaseti montajdır, PKK’lılar ve FETÖ’cüler yapıyor, bir İsrail porno sitesinden alınan görüntülerdir” iddiasını öne sürdü.

Devleti, polisi, savcıları “beni koruyamadılar, korumadılar” diye suçladı!

“Çekiliyorum, çünkü çekilmezsem, seçimi kaybettiklerinde beni sorumlu tutacaklar” dedi!

-*-*-

Bu ifadeden anladığım kadarıyla Muharrem İnce, “CHP ve Kılıçdaroğlu kaybedecek, beni suçlamasınlar diye çekiliyorum” noktasındadır!

Yani bu çekiliş, “Atatürkçü, laik, demokrat İnce’nin”, AKP ve Tayyip Erdoğan’a avantaj maksadıyla yaptığı bir manevradır…

O görüntülere baktım, İnce mi değil mi emin değilim, komplo olabilir, düzmece olabilir ama İnce’nin AKP ve Erdoğan için çekildiğinden eminim!

-*-*-

Seçimler her zaman kirlidir…

Türk siyaseti de her zaman kokuşmuştur…

Ama bu seviyede bir kirlilik, bu seviyede bir kokuşmuşluk görülmemiştir…

-*-*-

Bu açıklamanın etkisi ne olur?

İnce kaybedeceğini biliyordu…

İnce’nin seçilme şansı, neredeyse Doğu Perinçek kadardı ki Perinçek, 100 bin imzayı dahi bulup aday olamamıştı!

-*-*-

İnce, Atatürkçü mü?

Şüphe yok!

Ama İnce’nin siyasetten tamamen gidişi, bir Atatürkçü’ye yakışır bir gidiş değildir!

-*-*-

Kime yarayacak bu gidiş?

14 Mayıs 2023 akşamı göreceğiz!

Sonuca çok vurucu bir etki yapacağını sanmıyorum çünkü İnce’nin ilk başlarda yüzde 5 üzerine kadar çıkan oy oranı, çok aşağılara inmişti ancak yine de “uzaktan gazel okumak gibi olacak” ama en çok AKP’ye ve Erdoğan’a yarayabilir inancındayım!


Tatar’ın cumhurbaşkanlığı makamında olması, Kıbrıs Türk toplumuna en büyük hakarettir!

Ersin Tatar dün Kıbrıs TV’de canlı yayına çıktı…

“… Kimsenin bel altı hakaretle” birine eleştiri ya da saldırı getiremeyeceğini söyledi…

Bel altı saldırı nedir?

Bel altı saldırı, kişinin cinsel hayatı ile alakalı saldırılardır!

Örnek: Muharrem İnce’ye bel altı vuruş yapılmıştır!

Örnek: Deniz Baykal, benzer bel altı vuruşla siyaseten sıfırlandı…

Ersin Tatar’ın böyle bir endişesinin olabileceğini hiç düşünmek istemiyorum!

-*-*-

Efendim meselenin benle ne alakası var?

Arkadaşlar dinlemiş Tatar’ı!

Demiş ki, “… hele hele bir kişi var buralarda da (Kıbrıs TV), Kanal T’de de bulundu… Gün gelecek Allah da hesabını soracak. İnsan hayret ediyor”…

Hem Kıbrıs TV hem de Kanal T’de bulunan ve Tatar’ı her gün yazan tek kişi var!

O da Tayyip Erdoğan!

Değil tabii ki!

Bahsettiği kişi benim!

İsmimi açıkça söylemediğinden eminim ama kastettiği kişi benim…

-*-*-

Tatar ile ilgili bel altı bir şey yazdığımı düşünmüyorum!

Tatar veya her hangi bir kişi için özel hayatı kapsayan ve “yalan” yazdıysam, Allah beni yaksın!

-*-*-

Tatar kendisi de biliyor!

Elimde Muharrem İnce benzeri görüntüleri olsa bile kimseye vermem!

Herkesin seks hayatı, kendini ilgilendirir!

-*-*-

Tatar, dün Kıbrıs TV’de benim kendisiyle ilgili yazdığım “askerlik” meselesinden söz etti…

“… Askerlik yaptın - yapmadın ben memlekete 40 yaşında döndüm. 15 yaşında gittim 17 sene orada kaldım. Bu ülkede bedelli askerlik yapanlar, askerlik yapmamış mı sayılıyor?” dedi…

-*-*-

Evet Tatar askerlik yapmadı!

40 yaşında ülkeye döndüğünü söylüyor…

Askerlik yaşı 49’dur!

Yapabilirdi!

Ne yaptı?

Parasını ödedi!

Peki ben ne yazıyorum?

Ben diyorum ki, “vicdan- i ret dahil olmak üzere, kişilerin askerlik görevini yerine getirmeme hakkını gönülden desteklerim… Ama ben Türk milliyetçisiyim diyen birinin askerliği parayla satın almasını kabul edemem… Bu bana göre sahte milliyetçiliktir…”

-*-*-

Tatar başka ne dedi?

“… Bunu sen her gün yazacaksın ve o gazete de bunu yayınlayacak? Birileri de buna sahip çıkıyor. Ben hiçbir zaman şahsi hayatıyla alakadar olmadım. Sen federasyona oynan, ben iki devlete inanırım…”

-*-*-

Her gün yazmaya devam edeceğim!

Saçma sapan açıklamalarını da…

Kendisini Türkiye’den görevlendirilen birkaç dilbandinin yönettiğini de…

Bir Türk milliyetçisinin yapması gerektiği şekilde askerlik yapmadığını da…

Milliyetçiliğinin sahte olduğunu da…

(Ama merak etme, kasetlerin falan çıkarsa, hiç ilgilenmem! Hatta izlemem bile!)

-*-*-

Ve kesinlikle eklemek lazım; yazdıklarımın “suç, hakaret, aşağılama” içerdiğine asla inanmıyorum hatta bundan eminim!

Ayrıca, yazdıklarımın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları ve içtihatlarına aykırı olmadığı açıktır…

“Cumhurbaşkanlığı makamına saygısızlık” olduğunu öne sürenler olabilir…

Bunu da kabul etmiyorum çünkü Tatar’ın, bu şekilde, o makamda bir kukla gibi oturtulmuş ve oturtuluyor olması, Kıbrıs Türk toplumuna yapılmış olan en büyük saygısızlıktır…

-*-*-

Bu arada, Kıbrıs TV’deki kardeşlerimden de ricamdır; “gazetecilik ilkeleri gereği, cevap hakkım oluşmuştur… Beni de programa davet edip, sadece bahsettiği konularla ilgili yanıtlarımı vermek isterim…”

Ben olsam bunu yapardım!


mickey-mouse.jpeg

Nedense porno filmlere “migi maus” derdik eskiden… Mickey Mouse… Amerikan çizgi film karakteri… Neden öyle derdik? Güya, “porno izleme ayıbını gizlemek”ti amaç! Son bir haftada Donald Trump’ın Amerika’da, Muharrem İnce’nin ise Türkiye’de siyasi hayatları bu filmler veya bu türden hareketler nedeniyle bir şekilde bitmiştir… Haklı, haksız, doğru, yanlış… Sonuçta ikisinin de siyasi hayatları bitti… Kim ne isterse söylesin, bu tür skandalların bitmeyeceği gayet nettir… Şimdi merak edilen; sırada kimin olacağıdır… Amerika, Türkiye… Coğrafya sakın bize doğru kaymasın!

Bu yazı toplam 38158 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar