Kasoulidis, "Çok ilerleme var..."
Kıbrıslı Rum Dışişleri Bakanı Ioannis Kasoulidis:
"Çok ilerleme var, yine de farz edelim ki % 98 uzlaştık ancak 2017'ye sarktı, yine süreç donabilir"
Eşark El Avsat/Çeviri: Çağıl Günalp, YENİDÜZEN
Kıbrıslı Rum Dışişleri Bakanı Ioannis Kasoulidis, liderlerin bugüne kadar çok büyük ilerlemeler kaydettiğini ve 2016’da çözüme ulaşmanın her iki Kıbrıslı liderlerin birincil hedefi olduğuna işaret etti. Kasoulidis bu açıklamayı Londra'da İngilizce yayınlanan Arap Eşark El Avsat gazetesine yaptı.
"Çok ilerleme var, yine de farz edelim ki % 98 uzlaştık ancak 2017'ye sarktı, yine süreç donabilir" şeklinde konuşan Kasoulidis, politik anlamda iradenin olması durumunda; Akıncı ve Anastasiadis’in toprak ve güvenlik konularında bir anlayışa ulaşabileceğini, böylece yolun sonunun daha net olarak görülebileceğini belirtti. Konuşması esnasında müzakereleri etkileme ihtimali olan Kıbrıs dışı faktörlere de değinen Güney Kıbrıs Dışişleri Bakanı Ioannis Kasoulidis, görüşmelerin uzun sürmesi durumunda, darbe gibi konu ile ilgisi olmayan risklerin ortaya çıkabilme ihtimali hususunda uyarılarda bulundu. Ioannis Kasoulidis’in Kıbrıs müzakere süreci ve TC’deki darbe girişimi ile ilgili sorulara verdiği cevaplar şu şekilde
• Türkiye’deki darbe girişimi ile ilgili nasıl bilginiz oldu?
Ioannis Kasoulidis: Darbe girişimini medyadan öğrendik. Tabii ki endişelendik… Endişlendik, çünkü Türkiye’ye askeri cuntanın geri gelmesini istemiyorduk. Bu içerisine girdiğimiz dönemde kabul edilebilir bir durum değil. Darbenin başarısız olması ve demokratik olarak seçilmiş hükümetin galip gelmesi bizi rahatlattı. Kıbrıs’ta 43 bin kişilik bir Türk ordusu var ve kısa bir süre de olsa bu ordunun kimi desteklediğini kimsenin bilmemesi bizi tabii ki endişelendirmiştir.
• Bu durumdan ötürü yüksek alarma geçtiniz mi?
Ioannis Kasoulidis: Hayır alarma geçmedik. Diğer tarafı provoke edecek davranışlarda bulunmak istemedik. Gayet ölçülü davrandık. Evet, Milli Muhafız Ordusu bazı önlemler aldı fakat bunlar Kıbrıs Türk tarafına endişe vermeyecek olan kabul edilebilir ölçüde önlemler idi.
Darbe girişimi sırasında veya sonrasında Türk yetkililer ile konuştunuz mu?
Kıbrıs Türk Liderliği ile darbe girişimi esnasında gayri resmi olarak konuştuk. Bilgi alışverişinde bulunduk ve durumdan ötürü etkilenmediğimiz konusunda onları bilgilendirdik
• 15 Temmuz darbe girişiminin Kıbrıs Sorunu’na bir çözüm bulunması hususunda ve AB/BM ile ilişkilerin yeniden şekillenmesi konusunda bir yapıcı güç olduğunu düşünüyor musunuz?
Ioannis Kasoulidis: Kıbrıs’ta liderler arasındaki görüşme istikrarlı bir şekilde ilerliyor ve her defasında ilerleme sağlanıyor. Düşüncelerin bir noktaya yönelmeden önce olgunlaşması gerekiyor.
Görüşmeler uzun sürerse, konu ile ilgisi olmayan riskler ortaya çıkabilir darbe girişimi gibi. Fakat söylemliyim ki darbe girişiminden sonra Akıncı ve Anastasiadis arasında görüşmeler etkilenmemiştir. İki liderin kısa vadedeki arzusu Kıbrıs Sorunu’nu 2016’da sonlandırmaktır. Mesela diyelim ki müzakerelerde yüzde 95-98 oranında uzlaşı sağlandı ve geriye kalan kısım 2017’ye sarktı… İlerleme sağlanmazsa ve hareket edemeyiz orada problem var demektir. Bugüne kadar çok fazla ilerleme sağlandı.
• Darbe girişiminden sonra, Kıbrıslı yetkililer Türkiye’nin güvenlik ve garantiler da rolünün olamayacağını defalarca söylediler. Bu konuda sizin görüşünüz nedir?
Ioannis Kasoulidis: Biz bunu darbe girişiminden önce de söylüyorduk. Biz, Kıbrıslı Türkleri ve Kıbrıslı Rumları eşit derece güven içerisinde hissedecekleri bir güvenlik sistemi arayışı içerisindeyiz. İki tarafın eşit derecede güvende hissedeceği bir yol bulmalıyız
• Anastasiadis ve Akıncı geçtiğimiz hafta toprak, güvenlik ve garantiler konusunu ilk kez ele aldı. Bu konular müzakere edildiğinde yıl 2004’dü. Yazda verilen aranın ardından liderler önümüzdeki haftalarda 8 defa daha görüşüp bu konuları ele alacaklar… Yakın bir tarihte bir çözüm bekleyebilir miyiz?
Ioannis Kasoulidis: Eğer ki politik anlamda irademiz varsa; sadece üzerinde bir kez konuşulan toprak ve güvenlik konularında bir anlayışa ulaşabiliriz ve böylece yolun sonunu daha net olarak görebiliriz. 14 Eylül’deki toplantının ardından gerçekleştirilecek olan 7 görüşmede liderler sonraki adımlara karar verecek. İlk olarak ön adımlar atılır ardından boşlukları kapamaya, yakınlaşmaya ve bir noktada birleşmeye çalışırsınız… Bu biraz zaman gerektirir…