1. HABERLER

  2. GÜNEY

  3. Kasulidis: “Kıbrıs sorunu çözülmezse bizi karşılarında bulacaklar” 
Kasulidis: “Kıbrıs sorunu çözülmezse bizi karşılarında bulacaklar” 

Kasulidis: “Kıbrıs sorunu çözülmezse bizi karşılarında bulacaklar” 

Kıbrıs Dışişleri Bakanı Kasulidis “Yarın öbür gün Türkiye gibi bazı ülkelerin gireceği bir bekleme salonu oluşturmak gibi bazı değişikliklere gitmek istemesi muhtemel bizi karşılarında bulmak istemiyorlarsa Kıbrıs sorununun çözülmesi çıkarlarınadır” dedi.

A+A-

Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis “Yarın öbür gün Türkiye gibi bazı ülkelerin gireceği bir bekleme salonu oluşturmak gibi bazı değişikliklere gitmek istemesi muhtemel Avrupa Birliği’nde bizi karşılarında bulmak istemiyorlarsa Kıbrıs sorununun çözülmesi çıkarlarınadır” dedi.

Politis BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’taki Özel Temsilcisi ve Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart ile kapalı Maraş meselesini görüşeceği bilgisini verdiği Yoannis Kasulidis ile 20 Mayıs Cuma günü yaptığı söyleşiyi bugün “Yazın GYÖ’ler Konusunda Gelişmeler” başlığıyla aktardı.

Kasulidis gazeteye, kısa süre önce sarf ettiği “Kıbrıs sorununun çözüm şartları olgunlaştı” sözünü açıklarken herkesin dikkatinin şu anda Ukrayna meselesinde olmakla birlikte sorun yaratan kaynaklara odaklanılması ve açık meselelerin çözüm yoluna girmesi gerektiğini söyleyen bir düşünce kültü bulunduğuna işaret ederek özetle şunları söyledi:

 

“Türkiye’nin AB projelerine katılabilmesi için Kıbrıs’ın rızası gerekiyor”

“Ben bu düşünceye inanıyorum. Kıbrıs sorunu bizim başlıca sorunumuzdur ancak birçoğu için hiç de öyle değildir. Dolayısıyla, yarın öbür gün bazı değişiklikler yapmak istemesi muhtemel AB’de engel olmamızı istemiyorlarsa,  bir şey olmalı. AB içerisinde, Türkiye gibi bazı ülkelerin girebileceği bir Türkiye gibi bazı ülkelerin gireceği bekleme salonu kurulması yönünde bir değişiklik olacağına inanıyorum ki Fransa’dan bile bu yönde sesler yükseliyor. Dolayısıyla, bizi karşılarında bulmak istemiyorlarsa Kıbrıs sorununun çözülmesi çıkarlarına olur. Türkiye PESCO’ya girmek, Avrupa’nın önleme ve kriz yönetimi projelerine, Hint Okyanusu’nda korsanlığa karşı misyon gibi misyonlara katılmak istiyor. Bütün bunlara katılabilmesi için Kıbrıs’ın rızası gerekiyor.”

 

Kapalı Maraş’ta sahilin bir bölümünü daha açılmaya hazırlanan Türk tarafının, projesini adım adım hayata geçirmekte olduğunu,  bunu da “şantaj unsuru olarak kullanmak için yaptığını” öne süren Kasulidis kendilerinin ise Maraş’a karşılık Ercan odağındaki Güven Yaratıcı Önlemleri (GYÖ) ileri götürmeye çalıştıklarını anlattı. Bu konuda görüşmesi gerekenlerle görüştüğünü ve bu çabalarının olumlu cevap bulacağı anın geleceğine inandığını söyledi.

 

GYÖ’ler bu sefer müzakere etmek niyetiyle yeniden gündeme geliyor

Kasulidis bu konuda yaz döneminde gelişmeler olacağı ümidi taşıdığını belirterek “çabaya başladım, görev sürem içerisinde olumlu şekilde sonuçlanacağını umuyorum” dedi, özetle şunları ekledi:

“Fikirler Başkan Anastasiadis’e ait. Geçen yıl bir mektupla BM Genel Sekreteri’ne iletti ancak Sayın Guterres bu arada kapsamlı çözüm için konferans çağırmaya karar verdiği için bu öneriler kenarda kaldı. Şimdi, bu sefer görüşülmek niyetiyle yeniden gündeme geliyor. Bu, take it or leave it (al ya da terk et) paketi değil. Müzakere konusu olabilecek bir pakettir. Tek gerçekçi hareketliliğin GYÖ’ler üzerinden olacağına ve seçimlerden önce de olabileceğine inanıyorum. Keza mesele bizdeki seçimler değil, Türkiye’deki seçimlerdir.”

 

Rusya’nın Güvenlik Konseyi’ndeki tavrı nasıl etkilenir

Güney Kıbrıs – ABD ilişkilerinin daha önce hiç olmadığı kadar iyi düzeyde olduğunu ancak Rusya’nın Rum yönetimini “dost olmayan ülkeler” sınıfına koyduğunu anlatan Kasulidis eskiden “iki ayağı iki kayıkta” duran Kıbrıs’ın güneyinin artık Batı kayığını seçtiğini açıkça ortaya koyduğunu söyledi. Bu durumun, bugüne Rusya’nın Güvenlik Konseyi’nde Kıbrıs sorununda takınacağı tavrı nasıl etkileyeceğini şu sözlerle aktardı:

“Rusya’nın Güvenlik Konseyi’nde bugüne kadar takındığı tavrı bizim için mi yoksa kendi çıkarı için mi takındığı ortaya çıkacak. Ancak ben, Rusya’nın o tavrı kendi sebepleri yüzünden sergilediğine inanıyorum.”

Bu haber toplam 2016 defa okunmuştur