Kıbrıs Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis müzakerelerin yeniden başlamasını değerlendirirken “müzakere masasındaki anlaşmazlıkların ‘küçük ama önemli olduğunu’” söyledi.
Simerini’nin haberine göre Kasulidis,  RİK’e yaptığı açıklamada, Akıncı’nın salı günkü açıklamasının, hidrokarbon sondajlarıyla ilgili bölümünü yorumlarken “muhtemel gerilimler konusunda her zaman endişe olacaktır, dolayısıyla bazı şeylerden kaçınılamaz. Sondajları ne zaman yapacaklarını şirketler planlar. Planlarını yaptılar ve bize, sondajlara haziranda başlayacaklarını taahhüt ettiler” dedi.

“Mustafa Akıncı’nın şahsına bağlı”
Kıbrıs Rum Dışişleri Bakanı “Gerilim yaratıp yaratmamak Mustafa Akıncı’nın şahsına bağlı. Yeni hidrokarbon yatakları ne kadar çabuk bulunursa gelir elde edeceğimiz noktaya o kadar çabuk varacağımızı çok iyi biliyor. Bütün Kıbrıslıların faydalanacağını ve geleceğimize büyük katkısı olacağını biliyor. Sondaj prosedürü başlarsa o dönemde ne olacağının kendisine bağlı olduğunu da biliyor” dedi.
Devamla, 9’uncu parseldeki sondaj sırasında Barbaros Hayreddin Paşa sismik araştırma gemisinin Kıbrıslı Türklerin menfaatlerini korumak gerekçesiyle “tacizde bulunduğunu” savunan Kasulidis şunları söyledi:
“Kıbrıslı Türklerin, o zaman olabileceklerden kendilerinin de sorumlu olacaklarını bilmeleri gerekir. Tekrar ediyoruz, planlama değişemez çünkü aksi halde Doğu Akdeniz deniz dibinde hidrokarbon yokmuş, Kıbrıslıların tamamının çıkarına olacak emtia o değilmiş ve Kıbrıs sorununun çözümünde ilerleme var diye gecikiyormuş gibi olur.”

“Kıbrıslı Türkleri devletin yönetimine/idaresine katmaya hazırız ancak…”
Kasulidis “Kıbrıs Rum tarafı, Kıbrıslı Türkleri iki bölgeli iki toplumlu federasyon çerçevesinde devletin yönetimine/idaresine katmaya hazırdır ancak bunun paralelinde Türk askeri çekilmeli, Türkiye’nin tek yanlı müdahale hakkı kaldırılmalıdır” iddiasını ortaya koydu.
Kıbrıs Rum tarafının Cenevre’deki uluslararası konferansı “Türk niyetlerinin görülmesi için” kabul ettiğini söyleyen Kasulidis, “Konferansa gitmek için diğer bütün sorunların çözülmesini beklememize gerek yoktur çünkü Güvenlik konusunda anlaşma önce de yapılabilir ve konferansta sadece anlaşma onaylanabilir” dedi.

“Türk askeri çekilmez, işgale son verilmezse çözümün bir manası yok”
Kasulidis “Başkan Anastasiadis, Sayın Akıncı’dan ne istediğini açıkça söylemesini istiyor” dedi, şunları ekledi:
“Kıbrıslı Türklerin aynı derecede güvende hissetme haklarına itirazımız yok. Kıbrıs sorunu, 1974’te meydana geldiği gibi, işgal ve Türk askeri varlığı sorunudur. Türk askeri çekilmezse, işgale son verilmezse herhangi bir çözümün manası yoktur. Bu çözülmeden geriye kalanların çözülebileceğini öngörmüyorum. İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson’ın güvenlikle ilgili değerlendirmeleri yeterli değil.”

“Çapraz müzakere zamanı geldi”
Yoannis Kasulidis çapraz müzakere zamanının geldiği görüşünü ortaya koyarak BM tarafından hakemlik yapılması veya yazılı öneri sunulmasının söz konusu olmadığını söyledi, BM’nin üç aşamalı bir arabuluculuk planı olduğunu kaydederek şöyle izah etti:
“Birinci aşama Güvenlik Konseyi’nin iyi niyet misyonu emri vermesidir. 2’ncisi arabuluculuk ve 3’üncüsü de hakemliktir. Hakemlik ancak iki tarafın da rıza göstermesi şartıyla -ki maalesef 2004’te Annan hakemliği olmuştu- hakemlik olgular değiştirir. Aksi halde (iyi niyet misyonu) emri şartlarına uyulur.”
Türkiye’de 16 Nisan’da yapılacak anayasa değişikliği referandumu sorulduğunda, bu konuda kendilerine söz düşmeyeceğini söyleyen Kasulidis öngörüde bulunmanın da kolay olmadığını sözlerine ekledi.