“Katkı koyabileceğim için seçtim”
Birinci Lig ekiplerinden Dumlupınar’a transfer olan Coşkun Ulusoy, sarı kırmızılı kulübü tercih etme nedeni ve Gönyeli’den ayrılma sebeplerini anlattı
Haldun Oktay
Birinci Lig ekiplerinden Dumlupınar’a transfer olan Coşkun Ulusoy, eski kulübü Gönyeli’den ayrılma sebeplerinden futbolu ne zaman bırakacağına kadar birçok konuda açıklamalar yaptı. Gönyeli’den ayrılma sebebini açıklayan Ulusoy “Maddi sıkıntılar yanında Gönyeli’de artık huzurlu bir ortam kalmamıştı” dedi. “Kazanamamak da bu huzursuz ortamın nedenlerden biriydi” diyen Ulusoy, “Biz başarıya alışmış insanlar böyle ortamlardan daha fazla etkileniyoruz. Dumlupınar kulubünde hedef bir üst lig olduğu için katkı koyabileceğimi düşünerek tercihimi yaptım. Bunun için de elimden gelen katkıyı koymayı hedefliyorum” dedi.
Ulusoy “Gelecek sezon bırakacağım”
Futbol yaşantısını ne kadar daha sürdüreceği sorusu üzerine Ulusoy “Son birkaç yıldır bu son diyorum ama sanırım bu işi o kadar çok seviyorum ki, bırakamıyorum. Yine de herşeyin bir sonu var. En fazla gelecek sezon bırakacağım. Tabi sağlık sorunum olmazsa” cevabını verdi.
Ulusoy uzun bir futbol hayatının sırrı ve genç futbolculara bu konuda tavisyelerin nelerdir sorusuna “Yaptığın işe saygı diyebilirim” yanıtını verdi. Ulusoy “Futbol bende her zaman ilk sırada olmuştur, sanırım bu da etkili olmuştur. Gençler öncelikle yaptıkları işe saygı duymalılar. Futbol, hayatlarında öncelikli olmalı. Ona göre yaşamalı, ona göre beslenmeli kısacası sporcu disiplini edinmeliler. Futbolu sadece başkaları için değil biraz da kendileri için oynamalılar. Maddiyat ondan sonar gelir. Tabi ki akıttıkları terin karşılığını almalılar ama ancak yaptıkları işten zevk aldıkları sürece başarılı olabilirler” açıklamasını yaptı.
Örnek aldığı isimler
Futbola küçük yaşta başladığını ve genç takım döneminde örnek alınabilecek çok futbolcu olduğunu aktaran Ulusoy “Birkaç isim söylemem gerekiyorsa Ahmet Soğukpınar (Miyo), Sertaç Karayel, Ahmet Uğur’u sayabilirim. Ahmet Uğur’dan oyun karakterini, sahadaki duruşu, diğer futbolculara davranışları, saygı göstermesini, Ahmet Miyo ve Sertaç Karayel’den oyun hırslarını ve mücadelelerini, golcü özelliklerini hep izledim. Bunları futbolculuk yaşantımda uygulamaya çalıştım” dedi.
Nea Salamina’yı unutamıyor
Coşkun Ulusoy’un futbol hayatında kendisi için ayrı önemi olan kulüp Nea Salamia. “Kendimi ilk kez orada bir futbolcu gibi hissettim” diyen Ulusoy şunları söyledi: “Oynadığımız sahalar olsun, antrenman tesisleri olsun, insanların futbolculara yaklaşımları hepsi çok farklıydı. Orda futbol bir işti. Adamların işi sadece buydu ve herkes birbirine başarılı olması için destek olurdu. Sakatlık yaşadığımızda bize ilk müdahale eden kulüp doktoruydu. Herşey bir hiyerarşi bir düzen içindeydi. Derdimiz olduğu zaman bizim söylememize gerek yoktu. Zaten onlar hep ilgiliydi, bir sorunumuz olup olmadığını onlar sorardı. Geri kalan teferruatlarla uğraşmadığımız için bize kalan sadece futbol oynamaktı. Bu da üstümüzdeki yükü azaltıp sahada en iyi performansımızı yansıtmamızı sağlardı”
“Ülke futbolu kötüye gidiyor”
Ülke futbolunun durumunun gün geçtikçe daha kötüye gittiğini söyleyen Ulusoy “Çünkü futbol birçok insanın önceliğinden çıktı. Oynayan birçok insan bile futbolu geri sıralara koydu” dedi. Bunun birçok nedeni olduğunu söyleyen tecrübeli futbolcu “Futbol ve kulüpler oy potansiyeli olmaktan çıkarılmalı. Artık birileri ciddi anlamda yatırım yapmazsa sanırım birkaç yıl içerisinde oynanacak saha, oynayacak futbolcu ve oynatacak kulüp kalmayacak” dedi. Futbolu ileriye götürmek için birkaç şeyin yapılması gerektiğini söyleyen Ulusoy “Öncelikle ülkedeki takım sayısı azaltılmaı. Sonra Süper Lig takım sayısı arttırılarak sadece ülkede iki lig bulundurulmalı. Yani Süper Lig ve bir alt lig. Daha sonra Süper Lig takımlarının maçlarını oynayacağı yeni statlar yapılmalı. Bence tüm Süper Lig maçları gece oynanmalı. Bunun için de 6 tane yeni stat yeterli olur. Bunun kaynağı da Türkiye’den sağlanabilir. Statlarda sadece maç oynanacak, antrenman yapılmayacak ve bu sahalar tamamen Spor Bakanlığı tapusu altında olacak. Türkiye’de olduğu gibi.
Şu an kulüplerin kullandığı sahalar da antrenman sahaları olacak ve bakımları da kulüplere kalacak. Bu uzun vadede olabilecek birşey ama Kıbrıs futbolu çağ atlar” diyerek sözlerini sonlandırdı.