1. YAZARLAR

  2. Sevgül Uludağ

  3. Kavazoğlu ve Mişaulis, Dali’de anılacak...
Sevgül Uludağ

Sevgül Uludağ

0090 542853 8436/00357 99 966518

Kavazoğlu ve Mişaulis, Dali’de anılacak...

A+A-

Bundan 60 yıl önce, Nisan 1965’te “Teşkilat” tarafından kurulan bir pusuda, aynı araba içerisinde öldürülmüş olan Derviş Ali Kavazoğlu ve Kostas Mişaulis, Dali’de anılıyor. AKEL tarafından yapılan açıklamada, anma töreninin 13 Nisan 2025 Pazar günü yapılacağı belirtilerek şöyle denildi:

“Kıbrıslırumların ve Kıbrıslıtürklerin dostluk ve işbirliğinin sembolü kahraman şehitler DERVİŞ ALİ KAVAZOĞLU ve KOSTAS MİŞAULİS’in anısına ve onuruna gerçekleştirilecek etkinlik

13 Nisan 2025 Pazar - DALİ

Program

* 9.30 Kostas Mişaulis'in anısına Lefkoşa'daki A. Konstantinos ve A. Eleni Mezarlığı'nda saygı duruşu yapılması ve çelenklerin koyulması

10.00 Pera Horyo'dan Dali'ye doğru gençlik yürüyüşünün başlaması

11.00 Dali Halk Örgütleri binasının önünde miting

• DEV-İŞ Genel Başkanı Semih Kolozali’nin konuşması

• AKEL M.K. Genel Sekreteri Stefanos Stefanu’nun konuşması

Yorgos Kaloyiru ve İzel Seylani tarafından sunulacak sanat programı

• Dali Türk Mezarlığı'na doğru yürüyüş

• Derviş Ali Kavazoğlu'nun anısına saygı duruşu yapılması ve çelenklerin koyulması

ULAŞIM:

13 Nisan 2025 Pazar günü Dali’de gerçekleştirilecek yürüyüşe ve/veya etkinliğe katılmak isteyenlere ulaşım kolaylığı sağlamak amacıyla Ledra Palas’tan iki otobüs hareket edecektir.

Saat: 8.45 - 1.OTOBÜS:

Kostas Mişaulis'in anısına Lefkoşa'daki A. Konstantinos ve A. Eleni Mezarlığı'nda çelenklerin koyulacağı törene ve ardından Dali Halk Örgütleri binasının önünde yapılacak etkinliğe katılacak olanlar için

Saat: 9.00 - 2. OTOBÜS:

Pera Horyo’dan Dali’ye doğru yapılacak olan ve yaklaşık 40 dakika sürecek 2,8 kilometrelik gençlik yürüyüşüne katılacak olanlar için

Bu otobüslerle gelmek isteyenlerin 9 NİSAN 2025 tarihine kadar:

• Facebook’taki AKEL Türkçe sayfasına Messenger aracılığıyla mesaj göndererek

• veya soz@akel.org.cy adresine e-mail göndererek

• veya Whatsapp aracılığıyla (+357) 97552278 numaralı telefonu arayarak

otobüste kendilerine yer ayrılması için rezervasyon yapmalarını rica ediyoruz.”

sayfa-17-resim-ustteki-habere.jpg


***  KIBRIS’TAN HATIRALAR...

“Rahmetli Cuma Dayı ve Mağusa’nın büfeleri...”

Ulus IRKAD

Mağusa’nın büfelerini bizlere geçtiğimiz haftalarda Cumaoğlu ailesinin en büyük fertlerinden sayılan eski Turizm İşletmeleri’nin başarılı memurlarından Öztürk Cumaoğlu sundu (Ailenin en büyüğü Ali abiyi ise Londra’da kardeşim Hamza’nın evinin yanında “Bandabuliya” süpermarketini 1990’larda çalıştırırken tanıdım. Kendisi son zamanlarda Kıbrıs’a yerleşmiş bulunuyor. Ali abiye de buradan selamlarımı gönderiyorum.)  Aileden Özdemir Cumaoğlu ise akrabalarımızdan Dudu Kılınç Cumaoğlu ile evli. Öztürk Cumaoğulları bu sunuşunu, Mağusa Suriçi Derneği MASDER’de 8 Mart 2025 Cumartesi günü yaptı...

 

ÖZTÜRK CUMAOĞLU VE AİLESİ HAKKINDA

Sayın Öztürk Cumaoğlu’nu ben 1977 yılından beri Girne’de Turist Rehberliği yaparken tanımaktayım. Kendisi çok başarılı bir memurdu (Mali Kontrolör). Tabii ki öğrencim olan kızları için de çok iyi bir veliydi. Bu arada Sayın Öztürk’ün iki de kızını Gazi İlkokulu’nda okuttum. Bayan Öztürk’le Sayın Cumaoğlu’nun kızlarının ne kadar çalışkan ve başarılı kızlar olduklarını öğretmenleri olarak yakından biliyorum. Sayın Öztürk yaptığı sunumda bizlere babası rahmetli Cuma Dayı hakkında da çok bilgi verdi ve Cuma Dayı’nın biyografisi hakkında bayağı detaylı bilgiler duyduk.

Sayın Öztürk Cumaoğlu’ndan aldığım bilgileri notlar halinde aşağıda sunuyorum...

 

ÖZTÜRK CUMAOĞLU’NDAN DİNLEDİĞİMİZ TARİHİ BİLGİLER

Sayın Cumaoğlu sunumunu fotoğraflarla da süsledi;

-Mağusa Büfeleri 1966 yılında yapıldı.

-1966 öncesi Suriçi ve dışında bir kısım insanlar arabacıklarla satış yapıyordu.

-1966’da Belediye Başkanı, Mağusalılara iş olanağı açmak için büfelerin açılmasına izin verdi.

-Mağusa Belediyesi 1966 yılında 8 büfe yaptırdı.

-Son zamanlarda Otobüs Parkı’nın adı “Cuma Dayı Parkı” olarak değiştirildi.

 

MAĞUSA’DAKİ BÜFELER

-Cuma Dayı’nın Büfesi; Otobüs Parkı’nın Büfesi

-Mustafa Dayı Büfesi; Dökmecioğlu Yanı

-Dedekko’nun Büfesi: Osman Sait’in babası

-Ahmet Dayı’nın (Mahirel) Büfesi-Buğday Camii

-Arapino (Mehmet Emin)-Otoelektrikçi Karşısı

-Hüseyin Dayı-Fa Kebap’ın yeri-Sandüviççi Hüseyin diye bilinirdi

-Osman Altınay-Türk Gücü Sahası’nın Girişi Kapısı Karşısı

-İsmet Baykur (Minik Hasan’ın abisi)- Eski Amiyanto Hastahanesi’nin karşısı

Not: Sayın Öztürk bu büfelerin ayranının meşhur olduğunu ve Mağusa’nın Stergo şarabının da meşhur olduğunu belirtti.

 

CUMA EFENDİ VE AİLESİ HAKKINDA BİLGİLER

-Cuma Efendi Boltaşlı’da (Litrangomi) 1911 yılında doğdu ve küçük yaşlarında Mağusa’ya gelerek emeği ile geçindi ama bu arada çok zorluklar da çekti. İşçilik ve kahveci çıraklığı yaptı. Ayran ve portakal suyu satarak geçimini sağladı. İlk önceleri küçük bir arabacıkta kebap yapan Cuma Dayı, Othello yanında bulunuyordu. En fazla müşterisi Paralimnili Rumlardı. Daha sonraları Otobüs Parkı’na geldi.

-Cuma Efendi’nin en büyük yardımcısı Hanımı Şemiye Hanımdı.

-Cuma Efendi ile Hanımı Şemiye Hanım, sabahın 4:30’undan kalkıp büfeye gelir ve hazırlıklara başlarlardı.

-Erken saatlerde köylerden işçi ve öğrenciler gelirdi.

-Sebzenin olmadığı zamanlarda Cuma Efendi bisikletiyle Maraş’a gider ve sandüviçleri için sebze alırdı.

-Kaynattığı tavuk suyunu atmaz mahallelilerine dağıtırdı. Mahalleli de bu suyu makarna yapmak için kullanırdı.

Sayın Öztürk Cumaoğlu sayesinde Cumaoğlu’larının babaları hakkında bilgiler edindik. Onun yoktan varedişini ve emek mücadelesini takdir ettik.

Başta sunum yapan  Sayın Öztürk Cumaoğlu’na (Sevgili Hanımı ve de kızlarına) ve tüm Cumaoğlu ailesine teşekkür ederiz.

Ertan İnce arkadaşımız da Cuma Dayı’yla ilgili şu notu yazdı, ona da çok teşekkürler bu katkısı için:

“Cuma dayının çocukluğumuzda ayrı bir yeri vardı... Dondurma külahcığı içinde periskan, sigaracık yemişleri, içinde hap gibi şekercik bulunan ibbal, dövmeli sakız vs. gibi yemişleri gidip oradan alıyorduk... Tabii bunların içinden plastik askercikler, hindiyalı, kavboylu atcıklar, 50'li 60'lı yılların Hollywood yıldızlarının fotoğrafcıkları çıkar, bunlar da bizlerin oyun malzemeleri olurdu...i Hepsi de Nurlar içinde yatsınlar... Bu arada Canbulat stadının girişinin tam karşısındaki Osman Abata’ydı..”

sayfanin-altina-sayfa-17-ozturk-cumaogullari.jpg


***  BASINDAN GÜNCEL...

“CIA'in ABD büyükelçilikleri aracılığıyla gerçekleştirdiği operasyonların ayrıntıları...”

İnci MECDİ/INDEPENDENT

Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) Latin Amerika ülkelerine gizli müdahale konusunda uzun bir geçmişi bulunmaktadır.

Bölgedeki birçok insan, Küba, Nikaragua, Brezilya ve Şili gibi ülkelerdeki geçmiş isyanlara, darbelere ve komplolara verdiği destekten, Soğuk Savaş döneminde askeri rejimlerin işlediği ihlallere göz yummasından dolayı hâlâ derin bir öfke duyuyor.

Şilili yazar Isabel Allende, "Kış Ortasında" adlı romanında, Eylül 1973'te Marksist Devlet Başkanı Salvador Allende'ye karşı gerçekleştirilen askeri darbeyi, onun öncesinde sağ ile sol arasında yaşanan hummalı mücadeleyi, bundan birkaç yıl önce gerçekleşen Küba Devrimi ve Fidel Castro'nun yükselişi sahnesini ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) nasıl takip ettiğini ele alır.

Çünkü Washington, Latin Amerika'daki komşularının içişlerine karışmayı alışkanlık haline getirmişti.

Başkan Donald Trump'ın imzaladığı salı günü başkanlık emriyle, eski ABD Başkanı John F. Kennedy suikastına ilişkin dosyaların erişime açılmasından sonra ABD Ulusal Arşivleri, dün, CIA'in Güney Amerika ülkelerindeki faaliyetlerine daha yakından ışık tutuyor.

Belgeler, CIA'in gizli tutmak için büyük çaba sarf ettiği 20'nci yüzyılın ortalarındaki Amerikan casusluk operasyonlarına ilişkin karmaşık ayrıntıları açıklıyor.

 

TELEFONLARI DİNLEME...

Daha önce içerdikleri bazı bilgiler sansürlenmiş çok sayıda belge, Kennedy suikastçısı Lee Harvey Oswald'ın suikasttan önceki aylarda ziyaret ettiği Sovyet ve Kübalı diplomatik tesisler arasındaki haberleşmeleri takip etmek için CIA'in Aralık 1962 ile Ocak 1963 arasında Mexico City'deki telefonları dinlediğine dair ayrıntılar sunuyor.

Belgedeki özel talimatlar, teşkilat ajanlarına, telefon cihazlarında diğer casuslar tarafından yalnızca ultraviyole ışık altında görülebilecek izler oluşturmak için belirli kimyasalların kullanılması da dahil olmak üzere, telefonları nasıl gizlice dinleyeceklerini açıklıyor.

 CIA, onlarca yıl bu bilgilerin gizli tutulmasını teşvik etti, çünkü bunların kurumun casusluk yöntemlerini açığa çıkarabileceğinden korkuyordu.

Son zamanlarda yayınlanan diğer belgeler de CIA'in Meksika'daki Sovyetler Birliği büyükelçiliklerini gözetlediğini, Sovyet istihbarat teşkilatı çalışanları arasından çift taraflı ajanlar bulmaya çalıştığını ortaya koyuyor ve bu ajanların isimlerini ve görevlerini ifşa ediyordu.

ABC News'in incelediği bir belgenin bazı bölümlerine göre, belgeleri yazan CIA yetkilileri, çabalarının etkililiğini övüyorlar.

Aralarından biri; "Bu projede paramızın karşılığını fazlasıyla aldığımızı hissetmekten kendimi alamıyorum" diyor.

Belgede ayrıca CIA'in Meksika'da yaşayan ve komünist olduğu belirtilen bir Amerikalıyı gözetlediğinden de söz ediliyor.

Belgenin büyük bir bölümünü ABD hükümetinin dinlediği telefon numaralarının yer aldığı bir liste oluşturuyor.

Bu bölüm daha önce Oswald'ın Mexico City'deki Sovyet ve Küba büyükelçiliklerini ziyaret etmesi nedeniyle kapsamlı bir araştırmanın konusu olmuştu.

Ancak Amerikan medyası, yeni belgede Oswald'ın ismi geçmediği için sözü edilen kişinin o olmadığını düşünebilir.

 

CASTRO’YA SUİKAST...

Yeni yayımlanan belgeler, ABD'nin Küba'da devrimci lider Fidel Castro'yu hedef alan gizli faaliyetlerine de daha fazla ışık tutuyor.

Bunlar arasında, Arthur Schlesinger tarafından Kennedy'ye gönderilen Haziran 1961 tarihli bir CIA notunun sansürsüz metni de bulunuyor.

Schlesinger, CIA'in desteklediği Domuzlar Körfezi Çıkarması'ndan birkaç ay sonra gönderdiği notunda, istihbarat teşkilatına sert eleştiriler yöneltiyor.

Domuzlar Körfezi Çıkarması,1961 yılında Washington'un, ABD'de sürgünde bulunan, Küba'daki komünist rejimi devirmek için CIA tarafından eğitilip silahlandırılan yüzlerce Kübalıyı kullanarak gerçekleştirdiği başarısız bir askeri operasyondu.

1964 tarihli bir belge ise Lyndon Johnson'ın başkanlığı sırasında iki ABD istihbarat görevlisinin Castro'ya suikast düzenleme olasılığını görüştüklerini ifşa ediyor.

İstihbarat kurumunun "daha önce böyle bir planı desteklediğini" ancak Başsavcı Robert Kennedy'nin muhalefeti nedeniyle bu planın "dondurulduğunu" belirtiyor.

Daha önce yayımlanmış bir diğer belge, Robert Kennedy'nin Castro'yu öldürmeye yönelik olası planlar hakkında bilgilendirildiğini kaydediyor ve belgenin alt kısmındaki bir dipnotta, şöyle yazıyor:

“Robert Kennedy, CIA mafya ile tekrar çalışmaya başlamadan önce kendisine bilgi verilmesini talep etti.”

    

DIŞİŞLERİ İLE İSTİHBARAT ARASINDA GERGİNLİK...

Bazı belgeler ayrıca ABD içinde devlet kurumları arasında dış operasyonlar konusunda gerginlikler yaşandığının da altını çiziyorlar.

Amerikan gazetelerinin detaylarına yer verdiği belgelerden biri, Schlesinger'in, Kennedy'ye CIA'in "kontrollü Amerikan kaynaklarına" güvenmesinin dışişleri bakanlığının geleneksel misyonuna yönelik bir ihlal olduğunu, istihbarat teşkilatının ABD'nin müttefiklerinin politikalarına sızmak için çalışıyor olabileceğini bildirdiğini aktarıyor.

Schlesinger, Paris'teki ABD büyükelçiliği hakkında "CIA'in, Ulusal Meclis başkanı da dahil olmak üzere bazı Fransız siyasi şahsiyetlerle teması tekeline almaya çalıştığını" yazıyor.

Schlesinger'in notlarının erişime açılan kısımları, Avusturya ve Şili'deki CIA kaynaklarının sayısını da ifşa ediyor.

oncelikli-sayfa-16-resim-007.jpg

(INDEPENDENT – İnci MECDİ – 21.3.2025)

Bu yazı toplam 668 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar