Doğrusu böyle bir adanın varlığından haberdar değildim.
Madagaskar açıklarında, Hint Okyanusu’nda küçük, şirin bir adaymış meğer…
Fransa’dan binlerce kilometre uzakta, ama Fransız toprağı…
800 bin civarı nüfusu varmış.
Adı Reunion… Yani ‘Kavuşma’…
Ne güzel bir isim!..
Biz Kıbrıs’ta ne zamandır arıyoruz da bulamıyoruz ‘reuinification’ı, yani ‘yeniden birleşmeyi’…
Onlar adanın adını bile öyle koymuşlar.
Ne güzel!..
Kıskandım doğrusu…
Bir gün başarıp yeniden birleştirirsek Kıbrıs’ı, biz de ismini değiştirsek mi acaba?

*  *  *

Reunion adlı ada dün gündemime girdi.
İnternetten baktım. Yeşili ve mavisiyle harika gözüküyor.
Para bulup, uçak bulup, binip gidip oraları gezesim, denizine giresim, ormanında dolaşasım geldi.
Nasıl bir hayat var adada, insanlar mutlu mu, bilmiyorum.
Resimlerden adaların ‘cennet’ mi, yoksa ‘cehennem’ mi olduğu anlaşılamıyor pek…
Uzaktan göründüğü gibi olmayabiliyor adalar, ülkeler…
O yüzden gidip kendi gözümle görmek istedim orayı…
Peki ama durup dururken nereden aklıma geldi bu
Reunion (Kavuşma) Adası?

*  *  *

Bizim ada, yani Kıbrıs bir ay sonra çok önemli bir organizasyona ev sahipliği yapacak.
Ve ev sahibinin ‘konukları’ arasında Reunion adlı ada da var!
Sadece o değil…
Tam 101 ülke…
Avrupa’dan…
Asya’dan…
Amerika’dan…
Diğer kıtalardan…
Hindistan’dan, Brezilya’dan, Britanya’dan, Birleşik Devletler’den…
Ve adını-sanını bizim bile duymadığımız ‘Reunion’ gibi küçük yerlerden de!..
BM’ye kayıtlı 180 civarı ülke olduğuna göre, yarısından fazlası bu etkinlik vasıtasıyla Lefkoşa’yla, Kıbrıs’la tanışmış olacak. Bazıları da tanınmamış, özerk, otonom, bağımlı falan statüde…
Tamı tamına 3 bin 22 adet ‘başvuru’ yapılmış bu ülkelerden…

*  *  *

Reunion adasıyla müşerref olmamı sağlayan organizasyon, bir film festivali…
‘Kıbrıs Bağımsız Film Derneği’ bir duyuru yapmış ‘böyle bir festival yapacağız’ diye…
İnternet üzerinden…
Ve sonuç: 3 bin küsur başvuru!..
Kendileri bile inanamamışlar ‘1’inci Kıbrıs Bağımsız Film Festivali’ne gösterilen ilgiye…
Ufak tefek ödüller de var festivalde verilecek. Uluslararası bir jüri oluşturulmuş.
Bir yandan 3 bin filmin izlenip ön elemenin yapılması, başvuranlarla iletişim, lojistik ve özellikle finans işleri…
Topu topu üç beş kişi sırtlanmış bunca yükü…
Bazı resmi ve özel kurumlardan kısıtlı da olsa destek görmüş dernek. Ama yeterli değil.
Oysa ‘devlet’ sahip çıkmalı bu tür işlere…
‘Kısa film’ dünya çapında prestiji yüksek bir sanat ürünü… Bizde de yığına kısa film çeken insan var.
Bol bütçeli, ama içeriği çoğunlukla yetersiz piyasa işi Hollywood ve özgürlüklerin yerlerde süründüğü Türkiye’de sinemanın sıkıştığı düzeysiz bel altı küfürlü Yeşilçam filmleri dışında ‘alternatif sinema’ya erişebilmek izleyici açısından da çok önemli…

*  *  *

İşte 18-22 Mayıs’ta Lefkoşa AKM’de yüzlerce filme erişim imkanı bulacak izleyici…
Sadece kuzeyden değil, iyi duyurulursa Kıbrıs’ın güneyinden de izleyici çekeceği kesin.
Dünyanın çok farklı ülkelerinden, çok farklı kültürlere ait nice bilgi, görsellik ve öykü düşecek önümüze…
İzlemek kadar destek vermek de önemli…
101 ülkeyi geçtim.
‘Kavuşma Adası’ adına!..