1. HABERLER

  2. DERGİLER

  3. Kaybedilenin İkmali
Kaybedilenin İkmali

Kaybedilenin İkmali

Kyriaki Costa'nın ‘Kaybedilenin İkmali’ adlı eseri, mekânın anlatısını fark edilmeyeni fark edilir, görülmeyeni görülür kılan, anlaşılır bir dile çeviriyor.

A+A-

Salamis Ayşegül Şentuğ Tuğyan
[email protected]

Küratörlüğünü Alev Adil ve Gabriel Koureas’in üstlendiği, "Melankolinin İçinden Görmek: Kültürlerarası Melankoliler / Doğu Akdeniz’de Hüzün sergisi” Ekim 2023'te Lefkoşa’da, Etnografya Müzesi olan Dragomanın Evi’nde gerçekleşti. Sergide yer alan sanatçı Kyriaki Costa tarafından, ‘Kaybedilenin İkmali’ adlı eserinin incelemesini yapmam için bizzat davet edilerek kaleme aldığım bu metni, Gaile okurları için Türkçeye çevirdim.

Melankoli, geçiciliğin genel geçer kabullenilişidir. İki yüz yılı aşkın bir süre önce inşa edilmiş Dragomanın Evi, özünde melankoli taşır. Eski menteşeleri, solmuş duvarları, kuş motifli paslanmış anahtar delikleriyle, burada melankoli, anlık bir duygu olarak değil, mekânın anlatısının ayrılmaz bir parçası olarak var olur.

Kyriaki Costa'nın ‘Kaybedilenin İkmali’ adlı eseri, mekânın anlatısını fark edilmeyeni fark edilir, görülmeyeni görülür kılan, anlaşılır bir dile çeviriyor. "Mekânın kimliği, değişimlere göre nasıl yeniden tanımlanabilir?" sorusunun yanıtlarını keşfetmeyi amaçlayan Costa’nın sanatında, kayıt altına almak, önemli bir unsurdur. Costa'nın eseri, "melankolinin içinden görmek" mefhumunu, zamansal bir perspektif meselesi olarak ele alırken, mekânsal hafıza üzerine tefekkürü amaç ediniyor. Zaman akışının mekânda nasıl biçimlendiğini vurgularken, Dragomanın Evi’nin tüm ihtişamına rağmen, içindeki ‘önemsiz’e ve ‘basit’e odaklanmayı seçiyor.

 

 

"Yıllarca odadaki işe yaramaz boş panoyu bir noktada kaldıracaklarını düşünüp endişelendim" diyen Costa, ‘gözden kaçan’ın hakikatine odaklanarak ‘önemsiz’, ‘asit’, ‘işe yaramaz’, ‘boş’, ‘harcanabilir’ üzerinden, geçicilik kavramını yeniden tanımlamaya davet ediyor.

‘İşe yaramaz boş pano’ binanın tarihinde önemsiz bir andır: eskiden hatırlattığı şeyler, artık orada değildir. Pano, sadece bir zamanlar hatırlattıklarının hatırlatıcısıdır. Ancak, panonun üzerinde yer alan zamanın boşluk izleri, hatıraların görünür birer simgesidir. Pano, özünde, bir zamanlar hatırlatmakla görevli olduğu o silinen hatıralarla aynıdır, çünkü her ikisi de amaçlarını yerine getirdikten sonra kaldırılmak üzere tasarlanmıştır. ‘İşe yaramaz boş pano’nun kendi varlığını koruma çabası, Spinoza'nın conatus kavramını anımsatan, pragmatik dünyada kendine dair yetersizliği kabul eden melankolik bir denemedir.

Kyriaki Costa'nın bu çalışması, bazı şeylerin özüne, yalnızca onları çerçeveleyen fiziksel sınırlarla ulaşabileceğimizin bir hatırlatıcısıdır. Stephanos Stephanides'in şiiri, Costa’nın ‘Kaybedilenin İkmali’ çalışmasına eşlik ederek kelimelerle panodaki zaman izlerini örtüştüren, çok katmanlı bir esere dönüştürür. Sanatçının katman katman sıva ve boya içeren dragoman resmi, Dragomanın Evi’nin duvarlarındaki zaman boşluklarını doldurur. Kyriaki Costa'nın çalışması mekânı, melankoli duygusuna bir yanıt olarak yeniden tanımlayıp, zamansallık deneyimini onarken, yepyeni mekânsal hafızalar oluşturur.

Stephanos Stephanides'in belirttiği gibi, birlikte "iç ve dış dünya arasında bir denge ararken, geçmişe duyulan özlem ile geleceğe duyulan nostalji arasında salınırlar."

 

Stephanos Stephanides’in Gün Işığında Görünmez şiirinden bölümler:

Geceleri kendimden geçiyorum

Dervişler eşliğinde ve öğreniyorum

Siklamenlerin neden kaldırımların çatlaklarında büyüdüğünü

Ve vaatler mırıldanıyorum tozlar ortasında

Güzel olanlardan ve görünmezlerden

 

Konuşmak istediğinde gök

birkaç sözcük ister sadece

geçit almak için burada, orada veya başka yere.

Sessizce büyür ağaçlar,

nehir kenarına sıralı hurmaların büyüdüğü gibi

şehrin duvarları içinde…

The Replenishment of Loss - Seeing Through Melancholia: Transcultural Melancholias

 

Kyriaki Costa  w/Stephanos Stephanides

 

Melancholy is the ubiquitous acknowledgment of ephemerality. The House of Dragoman, built more than two hundred years ago, essentially carries a sense of melancholy at its core. With its old hinged doors, faded, discoloured walls, and rusted, bird-shaped keyholes, melancholy is not a mere sentiment but an integral part of its narrative. Kyriaki Costa's work translates this narrative into a lucid language that makes the unnoticed noticeable and the unseen seen. Recording is a statement in her art, as she aims to explore ‘how the identity of space can be redefined through new changes.’ By framing ‘seeing through melancholia’ as a matter of temporal perspective, Costa's art becomes distinctive in meditating spatial memory. While reasserting how the passage of time moulds in space, she chooses to focus on the triviality within grandeur.

 

"For many years I was worried that at some point they would remove the useless empty board from the room" Costa says.

 

Kyriaki Costa invites us to reimagine the ephemerality by focusing on the characters of the overlooked: “useless”, “empty” “disposable” “blank”. 'The useless empty board' is a moment in the history of the building, it serves as a reminder of the important things it once held, even though the items themselves are no longer present. Their timeprints, however, remain visible. The removed material and the board itself are essentially the same, as both are meant to be removed once their purpose is fulfilled. The useless empty board's striving to preserve its own being bearing a resemblance to Spinoza's concept of conatus, and is melancholic in its attempt, acknowledging its idiosyncratic incapacity in a pragmatically driven world. Kyriaki Costa's work serves as a lucid reminder that some things derive their essence solely from the space that frames them. Stephanos Stephanides' poetry accompanies her work, creating a layered tapestry that interweaves words, overlaying the timeprints of the board. Her painting of the dragoman composed of layers of paint and plaster, overlays and fills the blank spaces on the walls of the House of the Dragoman. Kyriaki Costa's work redefines the space in response to the feeling of melancholy, affirming the experience of temporality while forming new spatial memories.

 

As Stephanos Stephanides notes, together they ‘seek a balance between inner and outer worlds, swaying between a longing for the past and nostalgia for the future.’

 

Excerpts from Rhapsody of a Dragoman of Stephanos Stephanides

 

in the night I go under

in company of dervishes and learn

why cyclamens sprout in pavement cracks 

and mutter promises, amidst the dust,

of the beautiful and the unseen  …

 

When heaven wants to speak

 it needs few words

to open gateways here, there, and elsewhere.

Trees grow in silence

as do the date-palms lining the river     

inside the city wall.

Bu haber toplam 3312 defa okunmuştur
Gaile 510. Sayısı

Gaile 510. Sayısı