"Kaybettiğimiz özgüvenimizi geri kazanacağız"
Siber: Toplum olarak kaybettiğimiz özgüvenimizi geri kazanacağız!
CTP-BG Cumhurbaşkanı adayı Dr. Sibel Siber dün akşam Mağusa İlçe toplantısına katılarak partililerle buluştu. “Bu bir ilk-Artık bazı şeyler değişmeli” sloganıyla çıkış yapan Siber, seçim kampanyası ile ilgili bilgiler verdi. Kıbrıs sorununa detaylı değinen Siber, Talat’ın dünya kamuoyunda yarattığı olumlu etkinin son 5 yıldır ortadan kalktığını, halkın özgüvenini kaybettiğini ve bunu geri kazanmak için çalışacağını vurguladı. Yoğun katılımla gerçekleşen toplantıda CTP-BG Genel Başkanı ve Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve CTP genel başkanlarından Mağusa milletvekili Ferdi Sabit Soyer de konuşma gerçekleştirdi. İnsan Kaynakları ve Halka İlişkiler Sekreteri Birikim Özgür de kampanya konsepti, takvimi ve seçim süreciyle ilgili bilgi verdi. Yaklaşık üç saat süren toplantıda Mağusa milletvekilleri, bölge belediye başkanları, MYK üyeleri, ilçe, kadın ve gençlik örgütü yöneticileri ile çok sayıda partili yer aldı. “Birlik, mücadele, dayanışma” sloganıyla salona giren Siber, partililerin coşkulu alkışları eşliğinde kürsüye çıktı.
SİBER: HALKIMIZIN DESTEĞİ İLE GELECEĞİMİZİ KAZANACAĞIZ
Meclis Başkanı ve CTP-BG Cumhurbaşkanı adayı Dr. Sibel Siber, partililere seslenerek mevcut liderliğin kaybettirdiği özgüvenimizi yeniden kazanmak için Kıbrıs Türk halkına çağrıda bulundu. Siber, CTP’nin kuruluşundan bu yana barış ve demokrasi için mücadele eden, 2004’te halkı sürükleyen, değişimi gerçekleştiren bir parti olduğunu vurguladı. Siber sözlerine şöyle devam etti:
“Sayın Talat’ın gelmesiyle toplum olarak özgüvenimizi kazandığımız bir süreç yaşadık. Eğer lider edilgense, pasifse, isteksizse, sadece iç politikaya ve partilere yönelik politikalarda uzmansa, Kıbrıs sorunuymuş, çözümmüş, pek gailesi değilse özgüvenimizi yitiririz. Kendi liderimizin vereceği yanıtlar, dinamik, proaktif politikalar çok önemlidir. CTP ve destekçileri sadece Kıbrıs Türk toplumu için değil bu ada için önemlidir. Bu süreçte de statükoyu yenecek olan bu anlayıştır. Mevcut Statükonun en büyük korkusu halkın gücüdür; bu güçle hareketle aşamayacağımız engel yoktur. 44 yıllık mücadelesi barış çözüm olan partimiz bu fırsatı kaçırmayacak. Talat’ın dediği gibi beş yıl daha kaybetmek bizim için büyük bir yıkım ve göç olur. O yüzden biz hepimiz tek yürek olarak bu seçimi kazanacağız. Ne mutlu bana ki vizyonu çözüm olan barış olan, insanı merkezde tutan bir partinin adayıyım. Sorumluluğumuz çok büyük. El ele gönül gönüle biz bu işi başaracağız. Halkımız için bölge barışı için çocuklarımız ve geleceğimiz için. Ne mutlu ki ilk kadın başbakan, ilk kadın meclis başkanını çıkaran partimiz ilk kadın cumhurbaşkanı adayını da çıkardı. Partimiz tüm kadınlar adına bir kez daha teşekkürü hak ediyor. Dünyada kadın cumhurbaşkanı o kadar az ki gözler üzerimizde. ‘Müzakere masasında kadın olmalı’ diyor BM kararı. Dolayısı ile bu yönden de ekip ruhuyla, donanımlı ekibimizle beraber biz bu işi başaracağız. Barışı getireceğiz ama bunun için önce inanmak lazım. “Ben de çözüm istiyorum” diyerek çözümü getiremezsiniz. İsteksizlik gayet net görülüyor. Anastasiadis masayı terk etti, geri gelsin diyerek oturulan yerden bir şeyler olması bekleniyor. Bunun yolu uluslararası alanda aktif girişim yapmaktır. ‘O bayan nereden biliyor, çok genç’ diyor. Bu şekilde itibar kaybı hedefleniyor. Ama biz çok iyi biliyoruz ki altı başlıktan tek toprak konusu konuşulmadı ve bunu seçim kazanmak için malzeme yapıyor. Zaten göç ve göçmenlik yaşadı halk. Halkı korkutmak ve ürkütmekle oy toplamak isteniyor. Son beş yılda ne yaptınız diye sorulduğunda söyleyecek hiçbir şeyi yok. Biz hep birlikte çalışarak bir beş yılı daha heba etmemenin inancı ve isteğiyle çocuklarımız için geleceğimiz için halkımız için çalışacağız ve hep beraber kazanacağız.”
YORGANCIOĞLU: BİR İLKİ DAHA GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
CTP-BG Genel Başkanı ve Başbakan Özkan Yorgancıoğlu da partililere yaptığı konuşmada cumhurbaşkanı seçimlerinin önemini anlatarak, ilk kadın meclis başkanını, ilk kadın başbakanı CTP’nin çıkardığını belirtti. “İlk kadın cumhurbaşkanını da biz çıkaracağız ve siyasal zaferlerimize bir ilki daha katacağız” diyen Yorgancıoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eroğlu’nun işi gücü partilerin içini karıştırmak. Bir cumhurbaşkanı düşünün, işini gücünü bırakacak partilerin içini karıştıracak. Bir cumhurbaşkanı düşünün devletin çıkarları için emrine verilen paraları örtülü ödenek adı altında kendi amaçları için kullanacak. Bir cumhurbaşkanı düşünün hükümetin icraatlarını engellemek için mesai harcayacak. PGM müdürü atanmasında olduğu gibi… Bir cumhurbaşkanı düşünün kendince beğenmediği yasaları meclise geri gönderecek, mekanizmanın gelişmesini engelleyecek. Bir cumhurbaşkanı düşünün Kamu Hizmeti Komisyonu’na atadığı insanlarla kendine avantaj sağlamaktan başka bir şey yapmayacak. Kamu Hizmeti Komisyonu’nda çalışan herkesin sosyal medya hesaplarında Derviş Eroğlu’nun fotoğrafları var. Böyle bir anlayışla bu makamı yürütmeye çalışıyor. Böyle bir anlayışın bu makamda bulunmaya hakkı yoktur. Bu makam aynı zamanda Kıbrıs sorununun çözümü için görüşmeleri yürüten bir makamdır. Talat’ın bıraktığı yerden başlayacağım demiş olmasına rağmen Talat’ın mutabakatlarına inanmayan bir yaklaşım sergilemiştir. Ben bunları kabul ediyorum bunların görüşülmesiyle ilgili politika üreteceğim demiş olmasına rağmen Anastasiadis’in ters önerilerine onay verdi. Varılan mutabakatların geriye gitmesine çanak tuttu. Şimdi önümüzde çok önemli bir görev var. Bu gidişatı durdurmak için kazanmamız gereken bir zafer.”
TALAT: BU SEÇİM TARİHİ BİR FIRSATTIR
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da yaptığı konuşmada seçimlerin hayati önemine değindi. Eroğlu’nun bu halka kaybettirdiklerini geri almaktan başka bir şansımız olmadığını vurgulayan Talat, 2002 yılından bugüne kadar gelişen konjonktürü ve Eroğlu’nun görevde olduğu sürece çöken müzakere masasını anlattı. “Eroğlu, Denktaş’ın kötü bir kopyasıdır” diyen Talat sözlerini şöyle sürdürdü:
“Eroğlu ile hiçbir şey olmaz. Böyle bir cumhurbaşkanı olabilir mi? Bir öyle diyor bir böyle. Çünkü gönlü yok. O yüzden yapılabilecek tek şey var. Eroğlu’ndan kurtulmak zorundayız. Eroğlu dönemi Denktaş döneminin kötü bir taklididir. Denktaş ideoloji sahibiydi. ‘Ben Kıbrıs’taki Türklerin temsilcisiyim’ derdi. Kıbrıslı Türk diye bir şey kabul etmezdi. İdeolojisi için sonuna kadar direnirdi. Ama Eroğlu çıkarları için yapıyor hiçbir ideolojisi yok. Bütün çabası çevresini, kendini öne çıkarmak ve kendi çıkarlarını sağlama almaktır. O yüzden bu sorunun çözümünü istemez. Eroğlu’ndan kurtulmanın yolu önümüzdedir. Artık ondan temelli kurtulmamız lazım. O yüzden CTP’nin adayı en güçlü partinin adayı olarak elbette bu seçimi kazanmaya en yakın olandır. Ben Eroğlu’nun birinci turu geçememesine hiç şaşmam. Gelecek 5 yılı kaybetmemek için işi sağlam tutmak zorundayız. Bu tarihi bir fırsattır bu fırsatı kaçırırsak Eroğlu’nun bizim dönemden sonraki beş yılı heba ettiği gibi bir beş yıl daha eklersek bu adada Kıbrıslı Türk bulamayabiliriz. Kıbrıslı Türkler bu adadan umudunu keserek dağılır ve kaybolur. Bu ülkede yaşayan bütün herkesi kastediyorum.”
SOYER: SİBEL SİBER’LE ÜLKEYE HUZUR GETİRECEĞİZ
CTP genel başkanlarından Mağusa milletvekili Ferdi Sabit Soyer ise çözüm ve barış konusunda yaratıcı bir lidere ihtiyaç olduğunun altını çizerek başladığı konuşmasında önümüzdeki bu şansın çok iyi değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Kötü gelişmelerin yaşandığı bir coğrafyada Kıbrıs’ta barışa ulaşmanın hayati bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Soyer konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bıkkınlık hali içerisinde olabiliriz. Statükonun ekonomik düzenin yarattığı aynı sorunlarla karşı karşıya kalıyoruz. Ama bıkkınlık asla bezginliğe dönüşmemelidir. Barış ekmek kadar zaruri bir ihtiyaçtır. Eroğlu köy köy geziyor. Adayımız Sibel Siber’i aşağılamaya çalışıyor. O kadın tuttu köylerin yollarını gezer diyor. İtibarsızlaştırarak değerini azaltmaya çalışıyor. Bugün Sibel Siber’e bunları söyleyen Eroğlu, 2000 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Denktaş’a rakip olduğu zaman ‘70’i geçti işi bitti’ diye konuşuyordu. ‘Daha gitmez evine da beznan koşturur’ derdi. Peki şimdi? Nedir senin tecrüben? Bütün kazanımlarımızı tek tek geriletti. Kıbrıs sorununda bilinen federal Kıbrıs tezinin dışında niyetler ifade edersen dünya senden kaçar. Bunu sağlayan Eroğlu’dur. Hangi tecrübeden bahsediyor? Bütün bu süreçte yeni ne yaptı? Hiçbir şey. Ama 2000 yılında Denktaş’a yaşı 70 işi bitmiş diyen adam köylerde 40 yaşındaki enerjiye sahibim demiş. Bu dönemde kendi çocuklarımız için bölge barışına katkı için bu seçime hazırlanacağız. Yorgunluğumuz, bıkkınlığımız olabilir ama CTP dimdik ayakta. Cumhurbaşkanı seçimini adayımız Sibel Siber’le alıp bu ülkeye özlenen barışı getireceğiz.”